Töre 8. Bölüm - İlk Gece 🌑

655 27 1
                                    

Akşam
Korkuyordum nedeni belli bir şekilde. Günler önce Azat'a attığım iftira ve sonrasında berdel kararı...
Onunda ardından gördüğüm kabus.
Her şey üst üste geliyordu.
Ve benim artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Şimdi nedensizce ' çaresizce yatakta oturup bekliyordum.

Azat'ın gelmesini beklerken öfkeli gözlerle odaya Handan hanım geldi. Belli ki yine laf edecekti. Hiç onu görmeye , dinlemeye sabrım yoktu. Ama mecbur yine ağır laflarını işitecektim.

"İtiraz etmeyeceksin!"

"Neye?!"

"Dediklerimi yapmaya!"

"Ne isteyeceksiniz?! Oğlunuza attığım iftira için üstüne onunla yatmamı mı ?!"

"Bunu bende istemem ama evet! Nasıl iftira attıysan şimdide onun karısı olarak vazifeni yapacaksın!"

"Benin Azat'ın karısı olduğum filan yok! Ve ona karşı vazifemde yok!"

"Sana itiraz etme dedim! Yoksa Haşmet ağanın elinden ve Midyat'ın dilinden düşmezsin! Senin yüzünden ailemin rezil olmasınıda istemem!"

"Tek değeri olan sizin soyadınız mı ha ?! Rezil olmamakmış! Umrumda değil! Yeterince rezillik oldu! Daha fazla katlanamam! Ve Azat'la yatmayacağım bu kadar!"

"Sabrımı taşırma!"

Tam Handan hanım suratıma tokat indiriyordu ki o sırada Azat geldi. Ve annesinin kolunu tuttu. Bana tokat atmasını engelledi.
Hayret benim için mi yaptı bunu ?

*

Azat annesini odasından gönderdi. Sonra kapıyı kapatıp kitledi. Ancak yolunda gitmeyen bir şey vardı.
Azat durup dururken neden beni korudu ?
Ben şaşkınlıkla onu izlerken o da tuhaf bakışlarla karşıma geçti.
Anlamadığım bir şekilde ;

"Kalk!"

"Efendim!"

"Naz yapma kalk dedim işte!"

"Bana emir mi veriyorsun!"

"Veriyorsam veriyorum! Kalk!"

"Nedenmiş o çok mu seviyorsun beni?!"

"He çok seviyorum. Hatta aşkından ölüyorum! Saçmalamayı kes ve kalk!"

Sarhoştu. Gözlerinden ve ayakta duramamasından belliydi. Kavga uzamasın diye tek bir laf daha etmeden kalktım. Sonra ondan uzaklaşacağım anda kolumu tuttu.

"Ne yapıyorsun Azat?! Bırak kolumu!"

"Benden kaçamazsın!"

"Ne saçmalıyorsun?!"

"Gönül..."

"Bırak beni!"

"Bırakamam!"

"Son derece bir pisliksin Azat! Kolumu acıtıyorsun bırak!"

"Kocana itiraz mı ediyorsun?!"

"Senin benim kocam olduğun yok! Mecburi bir evlilik bu sadece!"

"Artık çok geç ama Gönül...Her şey bitti! Artık karımsın! Ve ben bana yaptığının intikamını alacağım kocan olarak!"

" N ne?! N ne intikamı ?! "

"Bana attığın iftira! Reyyan'ı benden koparmanın!"

"Ben bir şey yapmadım! Benim suçum değil! Her şey senin yüzünden! Bırak beni ! Azat ! Bırak diyorum!"

"Bırakmıyorum!"

"Sarhoşsun! Aklın başında değil belli! Bırak beni diyorum! Azat sarhoşsun bırak beni!"

"Hayır gayet i iyiyim ben! Bırakmam! Ve sende kaçmak için bahane atayamazsın!"

"Hayır ! Hayır yapma ! Sakın! Uzak dur benden! Ne olur dokunma?!"

Korktuğun başıma geliyordu. Azat kolumu dahada sıktığında acıyla sızlandım. Ondan kaçmaya çalıştım , başaramıyordu ama. Ve birden tuttuğu kolumu çekip üzerine yapıştım. Sonra gözleri gözlerime bakmaya başladı.

Ben korkuyla hızlı hızlı soluk alıp vermeye başladım. Korkuyla gözlerine baktığımda , şimdi ise gözleri dudaklarımdaydı. Ben çaresizce ;

"N ne olur y yapma?! Bana dokunma!"

Diyordum. O da hayır dercesine başını yana salladı.
Tek bir kelime daha etmeme izin vermeden boynuma gömüldü. Öpmeye başladı beni.
Ben bağırdım. Gözlerim dolmaya , ağlamaya başladım.

Ve bir eliyle şimdi iki kolumu tutup , diğer eliyle ağzımı kapattı.
Bağırmalarımı , çığlıklarımı kesti. Sonra yatağa düştük.

Töre Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin