"Fırat acil buluşmamız gerek!"
"Neden?!
"Çok önemli bir mesele! Gönül'ün hayatıyla ilgili!"
"Gönül'le mi ilgili? Ne oluyor Yaren ?! Gönül'e bir şey olmadı değil mi ?"
"Yani şimdi bir şey olmadı Gönül'e ama dün gece oldu... Sana olanları anlatmam için buluşmamız gerek!"
"Ne söyleyeceksen telefonda söyle Yaren!"
"Telefonda konuşulacak bir mesele değil bu Fırat ! Buluşmamız lazım diyorum! Eğer burada söylersem Gönül'ü zor duruma sıkabilirim!"
"Peki tamam! Gönül için buluşalım!"
"Çok teşekkürler. Ben şimdi hazırlanıp çıkacağım. Şu bizim her zaman görüştüğümüz kafe var oraya gel!"
"Tamam Yaren"
Fırat'la konuştum. Suratıma sinsi bir gülüş aldım. İçimden
"Hadi bakalım Gönül olanlar herkesin kuşağına gidince ne yapacaksın ?"
dedim.
Sonra odama çıktım hazırlanmaya.
*
Kafe
Fırat'la şimdi karşılıklı oturuyorduk. İki kahve söyledim. Ne söyleyeceğimi bekleyen Fırat gözlerime baktı. Ardından söze girdi.
"Söyle bakalım Şadoğlu ? Gönül'le ilgili bildiğin önemli şey ne ?"
"İhanet.."
"Ne ihaneti?"
"Gönül'ün size , ailesine ihanetinden bahsediyorum !"
"Ne saçmalıyorsun sen ?! Açık açık konuş!"
"Açık açık peki öyle olsun..."
"Hadi !"
"Fırat hani abim Gönül'ü kaçırdı ve Gönül abime iftira attı ya..."
"Eeee?!"
"Aslında iftira değilmiş."
"Ne saçmalıyorsun kızım ?! Ne demek iftira değil ?!"
"İftira değil işte! Bugün konağımızda odalarından çıkan kanlı çarşafı gördüm! Gönül , nam-ı diğer tabirinizle düşmanınız olan abimle birlikte olmuşlar!"
Fırat söylediklerimle şok
geçirdi. İçtiği kahve boğazında kaldı ve püskürttü.
Sonra şaşkınlıkla gözlerime bakıp konuşmaya başladı. Sinirlendi tabi.
"Neee?! S sen ne uyduruyorsun kızım ?!"
" Uydurmuyorum Fırat! Gerçekleri söylüyorum!"
"D doğru olamaz ! İnanmıyorum buna! Gönül asla böyle bir şey yapmaz!"
"Sen bilirsin Fırat. İster İnan. İster inanma. Ben gördüklerimi söyledim. Sırf Gönül zor duruma düşmesin diye de o çarşafın fotoğrafını çekmedim. Kendi ailesinde rezil olmasın diye."
"..."
Fırat şok haldeydi hâlâ. Ve bende oturduğum yerde keyif kahvemi içip bitirdim. Sonra Fırat'la vedalaşıp ayrıldım oradan.
Sırada Haşmet ağa vardı. Asıl ona söylediğimde eğlence başlayacaktı.
