Last Night | Minlixjin ✓

24. (M) Sakın saçma hayaller kurma.

Ders çalışacaktım, çok beklediniz diye yazdım. Karşılığını verin lütfen. Smut bölümü olduğu için sadece oy istiyorum, yorum size kalmış. Rahatsız olan okumasın.

Okuyanlara da iyi okumalar.
______________________

Minho'nun beline sarılı bir şekilde duran kaslı kollarına karşı onun boynuna sarıldı Hyunjin. Oturur pozisyondalardı ve Hyunjin direkt olarak kahverengi saçlının kucağındaydı. Boynunu yana doğru atmış, onun boynuyla ilgilenmesine izin vermiş vazitteyken tüm kıyafetleri çoktan bedenini terk etmişti. Minho da uzun olandan farksızdı. Bir yandan onun boynuna sayısız öpücüklerini bırakırken ara ara aşağılara iniyor, ellerini onun bedeninde gezdiriyordu.

Hyunjin'se kendisininkiyle beraber altındaki şişliği oldukça rahat bir şekilde hissediyordu. İçinde bir an önce Minho'yu içine almaya dair yüksek bir arzusu vardı ve her saniye, her dokunuşta bu his biraz daha artıyordu.

"Minho..." diye mırıldandı. Dudaklarından 'mmhh' gibi hafif inlemeli çıkan bir sesle gözlerini büyüğünde tutup onun ensesinde oynamakta olduğu saçlardan elini çekti. "Yeterince tahrik oldum, uğraşmana gerek yok."

"Senin için uğraştığımı sanman komik." dedi Minho. Oysa ki Hyunjin'in kokusunun ana merkezinden -boynundan- uzaklaşmak istemiyordu. "Sadece ön sevişmeyi biraz uzatmayı severim. Bundan da kendine pay çıkarma sakın."

Minho'nun sert bakışlarına karşı bu konu hakkında bir cevap vermek istemedi Hyunjin. Ne diyebilirdi ki? Bir çocuk gibi ağlamazdı belki ama üzüldüğünü de inkar edemezdi. Minho onu hep üzüyor, moralinin bozulmasına sebep oluyordu.

"Seni içime alabilir miyim? Kendim yapmak istiyorum." dedi düşüncelerini asıl konuya çekmeyi düşünerek. Ellerini Minho'nun yanaklarına koydu ve onun dudaklarına minik bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Lütfen."

"Çok istiyorsan yap."

"İstiyorum." Kalçasını hafifçe kaldırdı uzun olan. Kalkmasıyla beraber havalanan penise bakıp parmaklarıyla onu tuttu ve kalçasını indirmeye çalıştı. Ancak hâlâ alışmadığını fark etmesi çok uzun sürmedi.

Canı yine yanıyordu. Yüzünden fazlasıyla belli oluyordu bu.

"Ne o? Çok istediğin şeyi yapamıyor musun?"

Kaşlarını çattı Hyunjin. Sırf Minho'ya karşı hissettiği o gerginlik hissi yüzünden acısını hiç umursamadan kendini tamamen ona bastırdı. Büyük penis duvarlarını genişleterek tamamen içine girdiğinde siyah saçlı küfrünü tutamadı.

"Ah, sikeyim..."

"Hyunjin."

İkisinin aynı anda çıkan inlemeli söylemleri tüm dikkatlerini birbirlerine vermelerine sebep oldu.

"Hareket et hadi."

"Sen etsen?"

"Korkak olmak sana hiç yakışmıyor. Oysa ki ben seni hiç böyle düşünmemiştim."

"Pisliksin." dedi Hyunjin. İnlemeleri eşliğinde küçük hareketlerine başladı. Kalçasını indirip kaldırdı ve her seferinde Minho'yu biraz daha derinlerinde hissetti.

Çok geçmeden kalçasının altında yerleştirilen ellerle ve Minho'nun hareketine destek oluşuyla az çok alıştı ve bunu belli edercesine başını salladı.

Minho da her ne kadar Hyunjin'i umursamadığını söylese de bunun aksi olduğu gayet açıktı. Bedenini yatağın üzerine tamamen bırakıp Hyunjin kucağındayken yattığı yerden onun kalçasına sert bir vuruş yaptı. Siyah saçlı derin bir inleme bırakıp Minho'nun göğsüne yerleştirdiği ellerini kullanarak dengesini korudu.