30. Özür dilerim.

2.2K 243 130
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi ihmal etmeyin lütfen. İyi okumalar, iyi geceler.❤️❤️
_____________________

"Ne yaptı Minho? Nasıl şu an?"

"Pek iyi sayılmaz, en son öfkesini yatıştırmak için yattı uyudu. Tabi uyuyana kadar kaç saat dönüp durdu orası ayrı."  dedi Felix. Sesi oldukça sıkıntılıydı. Üzerindeki ceketi çıkarıp askılığa astı ve koridorda duran Hyunjin'in yanına gidip onunla yüz yüze gelerek kollarını uzun olana sardı. Başını usulca onun göğsüne yaslayarak şu an küçük de olsa bir destek bekledi ve bu desteğin gelmesi uzun sürmedi.

Sevgilisinin kendisine karşılık vermesiyle anında az da olsa rahatladığını hissetti. Hyunjin de tıpkı Minho gibi kendisine iyi geliyor, aynı şekilde Hyunjin'in yanında da mutlu ve huzurlu hissediyordu.

Onların arası da iyi olsa belki bir daha üzülmesine bile gerek kalmazdı.

Saçlarına bırakılan öpücüklerle başını Hyunjin'in göğsüne sürtüp kollarını iyice sıkıştırdığında uzun olana bakmasa bile onun gülümsediğini hissetti. Sevdiği adamın gülümsemesine sebep olabilmek gerçekten güzeldi. Bugün hiçbiri için güzel geçmese dahi birbirlerini iyi-kötü teselli edebilmeleri birbirlerine karşı en büyük hediyeleri olabilirdi.

"Ne olacak şimdi?"

"Bilmiyorum, büyük ihtimal her ikimiz de uzaklaştırma alacağız. Ama sen bunun için üzülme sakın, kendini de suçlama. Minho bunu senin için yaptı, daha çok buna sevinmen gerek."

"Keşke yapmasaydı." diye mırıldandı Hyunjin. Bu olayların olmasının en büyük sebebi kendisiydi çünkü. Sarhoş olup ağzından kaçırmasa bunları yaşamayacaklardı. "Benim yüzümden her ikiniz de kariyeriniz boyunca bunun izini taşıyacaksınız. Haydi Minho aptallık yapıp onlara daldı. Sen niye yaptın ki?"

"Sen olsan yapmaz mıydın? Bıraksaydım da Minho'yu mu dövselerdi? Hiç pişman değilim açıkçası. Bir daha olsa bir daha yaparım."

Felix'in bu kendinden emin konuşmasına karşı sessiz kaldı uzun olan. Onun son derece ciddi olan yüz ifadesiyle sevgilisini düşüncelerinden vazgeçirmeye çalışmayacaktı tabiki. Haklılık payı vardı. Felix'ten önce oraya varmış olsa aynı şeyi kendisinin de yapacağından emindi.

"Ayrıca bu konuda hatalı olan biri varsa o da Minhyuk. İlişki bizim ilişkimiz ve ne olursa olsun burnunu sokmaması gerekirdi. Haydi diyelim soktu en azından bu kadar yaymasaydı."

"Bu konuda haklısın, bir şey diyemem."

"Neyse artık... Ne desek boş. Yarın ne olacağını tamamen öğreniriz. Şimdi içeri geçelim mi?"

"Geçelim." dedi Hyunjin. Felix kendisinden uzaklaşmadan önce onun alnına küçük bir öpücük bıraktı ve sevgilisiyle beraber oturma odasına geçti.

Daha salona girer girmez olduğu yerde donup kalan ikili Jeongin'in Seungmin'i öpüşüne en yakından tanıklık etti ve ikili, içeri giren Felix ve Hyunjin'i geç fark ettiği için birbirlerinden ayrılma işini çok mahçup bir şekilde gerçekleştirdi. Sadece iki dakika öncesine kadar okulda olan olay hakkında sohbet ediyorlarken anlamadıkları bir şekilde öpüşmeye başlamışlardı.

"Çok pardon, o kadar sessiz geldiniz ki hiç fark etmedik..." dedi Seungmin. Utangaç bir tavırla ensesini ovarak gülümsedi. Jeongin'se onun aksine gayet rahat duruyordu.

"Sorun yok, isterseniz devam edin."

İkili koltuğun birine oturup Hyunjin'in yanına yerleşmesi için ona yer bırakırken konuştu Felix. Uzun olanın sakince yanına yerleşmesiyle arkasına yaslanıp elini Hyunjin'in bacağına koydu. Bilerek yapmıyordu. Sanki bir sahiplenme içgüdüsüne benziyordu bu. Hyunjin'e dokunmak hoşuna gidiyor, onunla mutlaka bir temas halinde bulunmayı istiyordu. Ancak bu durum sadece uzun olana özel değildi. Minho'ya karşı da aynıydı.

Last Night | Minlixjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin