Last Night | Minlixjin ✓

27. Ben de onun sevgilisiyim.

Yorumları okumayı çok sevdiğimi söylemiş miy-
Tamam açıkçası yine yorum ve oy istiyorum.
İyi okumalar.😽
_____________________

Sandalyesine oturmuş, elindeki gitarın akordunu sadece duyarak ayarlamaya çalışan sevgilisine sinsince yaklaştı Changbin. Ara sıra onunla uğraşmak hoşuna gidiyor ve bu eğlencesinin bedeli olarak da onu ödüllendirmeyi ihmal etmiyordu. Ellerini Chan'ın yumuşak saçlarına atıp onları karıştırdı ve bunu yaparken kendi kendine güldü.

Sevgilisinin bu yetenekli halinin kendisine ayrı bir çekici geldiğini rahatlıkla söyleyebilir, saatlerce onu izleyebilirdi. Bugün her ne kadar provaya odaklanmaya çalışırsa çalışsın bu asla mümkün olmamıştı, sevgilisinin kolsuz tişörtü dikkatini dağıtmaya yetecekken kollarının ayrıca kaslı olup ilgisini çekmesi işten bile değildi.

Changbin'in aksine bugün biraz daha sakin olan Jisung'sa oturma odasındaki koltukların bir köşesinde oturmuş, Chan'ın gitarının akordunu ayarlaması için masumca onu bekliyordu. Fakat saniyeler içinde büyüğünün dikkatini dağıtan Changbin'e bakarak bir nevi hayatı sorguladı ve gözlerini devirdi. Onların ne yapmaya çalıştığını merak ediyordu.

İkisi çok tuhaftı ve çoğu çiftin aksine ilişkileri anlamsız bir şekilde farklıydı. Jisung onların bir kez olsun kavga ettiğini görmemişti. Çoğunlukla da sevgili gibi değil arkadaş gibi takılır ancak nadir de olsa nerede olduklarına bakmadan pervasızca öpüşülerdi. İşte o zaman Jisung onların aslında arkadaş değil de sevgilini olduğunu hatırlardı.

Gözleri ikilinin her hareketini takip etti...

Chan, gamzelerini gösterecek kadar büyük bir gülümseme sunup elindeki gitarı bir anlığına bıraktığında Jisung bakışlarını onlardan çekip yaklaşık on dakikadır masa başında kağıda bir şeyler karalayan Minho'ya baktı. O da birkaç gündür oldukça tuhaftı ve Jisung ne olduğunu yine anlamıyordu. Hayatı arkadaşlarının hayatından daha rutin ve daha klasikti.

Yerinden kalkmadan önce tekrar gitarını kontrol etmek adına diğer ikiliye baktığında tam da beklediği gibi onların öpüştüğünü gördü. Bakışlarını onlarda çok tutmadı ve yerinden kalktı. Minho'yla konuşmak onlarla ilgilenmekten daha iyi bir seçenek gibi görünüyordu. Üstelik Minho'nun tamamen odaklı bir şekilde ne yazmaya çalıştığını merak ediyordu.

Saniyeler içinde onun yanına ulaştı ve yanında durdu. Ancak büyüğü şarkı yazmaya o kadar odaklanmış görünüyordu ki kendisini fark etmemişti. Sadece fark edip etmeyeceğini denemek adına elini salladığında onun yine fark etmemesiyle ilgi içinde "Hyung." dedi. Sesi yumuşak ve oldukça kısıktı.

Büyük olan duyduğu seslenmeyle önündeki kağıdı anında ters çevirdi ve döner sandalyesini arkadaşına doğru çevirip ona döndü. Jisung'sa onun kağıdı saklaması yüzünden küçük bir şaşkınlık yaşadı ama yine de bu olaya herhangi bir yorum yapmadı.

"Ne oldu Jisung?"

Minho'nun sorusu İlk yaptığı harekete göre oldukça stabildi.

Jisung anında cevap verdi.

"Ne yaptığını merak ettim, o ikisi bugün yeterince yorulmuş görünüyor. Baksana, çoktan işi bıraktılar."

Jisung'un konuşmasıyla onun eliyle işaret ettiği yere baktı Minho. Gördüğü manzarayla da anında yerinden kalkıp ikisine ilerleyecekti ki son anda vazgeçti. Uğraşmak istemiyordu. Daha fazla zaten kendisi de çalışmamazdı. Kafasını bir türlü toparlayamıyor, beyninde saçma düşünceler dolanıyordu... Onları kağıda döküp kurtulmak istemişti ama pek işe yaradığı söylenemezdi.