Last Night | Minlixjin ✓

13. Beni çok fena etkiliyorsun Hyunjin.

Yorum ve oy lütfen.♡
___________________

Üçlünün alkışlar eşliğinde sahneye çıkması ve aynı anda hakimiyet kurmaları Felix'e küçük bir dejavu hissi yarattı. Şu an sahnede Jisung'la beraber şarkı söyleyen sevgilisi gözünde her zamankine göre çok daha çekiciydi.

Minho elindeki mikrofonla sahnede yürüyüp ritme göre hafifçe kendisini dinleyenleri eğlendirmek adına hareketler yapıyor, Chan çaldığı baterinin çubuklarıyla bir hokkabaz gibi dans ediyordu.

Changbin bas gitarını çılgınlar gibi çalarken kendini fazlasıyla kaptırmış, barda kendisini izleyen bir çocuğa göz kırparak ortamın iyice coşmasına sebep olmuştu. Herkesin tek bir amacı vardı:

Eğlenmek... Sahnedekileri mükemmel kılan daha çok müzikleri olsa da fiziksel görünümlerinin buna katkısı olmadığını savunmak gerçeği inkar etmek olurdu. Ne de olsa onlar hayran olunacak ünlüler değil henüz sadece sıradan sanatçılardı. Bu durumda kişiliklerinin elbet kimse için bir önemi yoktu ki barın ortamını ön plana çıkaran da zaten şarkıcıların kişiliği değildi. Hem müzikal hem de görsel bir şölendi.

"Seungmin, nasıl sevdin mi bar ortamını?"

Jeongin yanındaki bar sandalyesinde oturan Seungmin'le sohbet etmeye çalışırken Seungmin biraz etrafı inceleme mood'undaydı. Sonuçta bara çok fazla gitmemişti ve bu Kore'de bara ilk gelişiydi. Haliyle bu onun için biraz alışılmışın dışındaydı.

"Amerika'daki barlardan daha güzel." 

Seungmin'in ailesiyle beraber Kore'ye taşınmadan önce yaşadığı yer Amerika'ydı. İlk başta pek fazla taşınma taraftarı olmasa da babasının işi sebebiyle buna mecbur kalması yüzünden kabullenmek zorunda kalmıştı. Beklediği kadar korkunç olmamıştı gerçi. Yanında hem kuzeni hem de arkadaşları vardı.

Bakışları kendilerinden biraz uzakta oturan Felix'e kaydığında onun Hyunjin'e oldukça yakın davranmaya devam ettiğini fark etti. İkisi neredeyse yüzleri dip dibe gelene kadar birbirlerine yaklaşıp konuşuyorlar fakat hiçbir şey yapmadan geri çekiliyorlardı. Bir tuhaflık seziyordu ama ne olduğunu anlamlandıramıyordu. Onun Minho'yu aldattığını düşünmüyordu. Öyle olsa bunu Minho da elbet fark ederdi. Kuzeninin, Hyunjin'e olan tavırları Minho'nun yanında bile aynıydı. Bu durumda Minho'nun bunu fark etmemesi için salak olması gerekiyordu.

"Harika bir sevgilim var değil mi? Yakışıklı, seksi, mükemmel bir sesi var ve harika sevişiyor. Her konuda hayran olunası bir adam."

"Ama biraz düşüncesiz." dedi Hyunjin. Yorum yapmamak elinde değildi. Felix, Minho'nun kendisine daha önce nasıl davrandığını çok çabuk unutmuş olabilirdi ama Hyunjin, Felix'in Minho yüzünden nasıl ağladığını hâlâ hatırlıyordu.

"Artık değil." diyerek sevgilisini savunmak istedi kırmızı saçlı. "Benim için seninle bile iyi geçinmeye çalışıyor."

"Belki o da beni beğenmiştir."

"Öyle mi dersin?" dedi Felix. Önünde duran yuvarlak masanın üstündeki içkisini alıp onu yudumlarken gözlerini hafifçe kısarak Hyunjin'le olan göz temasını sürdürdü.

Uzun olan arkadan topladığı siyah saçlarının önünde bıraktığı iki tutamla bugün de her zamanki gibi nefes kesiciydi. Hem Minho hem Hyunjin... İkisi de fazla iyiydi ve Felix ikisine de sahip olabildiği için mutluydu.

Uzun olan oturduğu yerde kayıp kırmızı saçlıyla arasındaki mesafeyi kapattığında Felix içkisini bırakıp yaramaz bir gülümseme sundu.

"Herkesin içinde sana istediğim gibi davranamam değil mi?"

"Üzgünüm, bu ilişki üçümüzün arasında bir sır olarak kalmalı. Bu yüzden pek tavsiye etmiyorum."