36. Siz nasıl yapıyorsanız ben de öyle yaptım.

2.1K 232 171
                                    

Yorum ve oy lütfen. (◍•ᴗ•◍)
__________________

Altındaki sarı saçlı adamın dudaklarını sertçe öptü Minho. Elleri onun çıplak göğsünde hızla kayarken bedenini ona doğru bastırarak inlemesine sebep oldu. Hareketleri hızlı olduğu kadar da hoyratçaydı. Başındaki o ağrı ve uyuşukluğu hissederken bedenindeki yorgunluk duygusu umurunda bile değildi. Sadece işine odaklanmaya çalışıyordu. Tüm acısını bu şekilde çıkarıp sevdiği adamı cezalandırmak istiyordu. Belki böyle durum eşitlenir, öfkesi biraz olsun dinerdi.

"Minho... Yavaş. Bir yere kaçmıyorum."

Son derece zayıf olan adam hafifçe sızlandı. Minho'nun kendini kaybetmesi yüzünden ısırıkları biraz canını acıtıyordu. Minho'ya oranla küçük olan bedeni, kendisini bir avmış gibi hissetmesine sebep oluyordu. Ancak bundan çok da şikayetçi değildi. Ne de olsa Minho hem yakışıklı hem de son derece seksiydi.

Minho dişleri arasına kıstırdığı göğüs ucunu bırakıp etrafında dilini gezdirip onu emdi. Sarı saçlı, ellerini kahverengi saçlara atarak onları çekiştirdiğinde Minho duyduğu müzik sesi yüzünden bir anlığına duraksadı ama boş vermeye çalışarak altındaki adamın göğsünden boynuna doğru diliyle ıslak bir yol çizdi.

"Mhh, cidden kafayı yiyecek gibiyim."

Sarışın kelimelerine engel olamayıp inlemeleri eşliğinde sözlerini de sıralarken Minho daha çok susmayı seçiyordu. Bir an önce bunu bitirmeliydi.

Parmakları sarışının göbeğinden kaydı. Pantolunun düğmesini ve fermuarını açarken birkaç saniye önce çalan telefon tekrar çaldı.

Minho bakmadı...

Sarışının siyah pantolunu bacaklarından aşağı indirip onun neredeyse tamamen çıplak kalmasını sağladı. Elleri onun uyluklarında gezmeden önce yatağa oturup sarışını tek hamlede kucağına çekti. Elleri onun dolgun kalçalarına yerleşti ve dudakları iki mıknatıs kutbu gibi birbirini buldu.

Telefon sustu... Ancak sustuğu gibi tekrar çalmaya başlaması yüzünden Minho pembe dudaklardan ayrılıp birkaç küfür savurdu.

"Sikeceğim ama. Hangi aptal rahatsız edip duruyor?"

Başı zaten zonkluyorken telefondan gelen müzik sanki başını daha çok ağrıttı. Sarışını yatağın üzerine bırakıp masadaki telefona uzanmak için hamle yaptı. Ancak tam o sırada sarışının elini tutması yüzünden ona döndü.

"Durmanı istemiyorum. Devam edelim lütfen."

"Telefon çalıyor. Duymuyor musun?" dedi Minho. Kafası bu kadar güzelken sesinin netliği tam da istediği gibiydi. Elini sarı saçlıdan kurtarıp telefonunu aldı. Dudaklarını istemsiz bir şekilde ısırırken aramayı cevaplandırmak yerine telefonu kapattı ve yatağa oturdu. Birden bire niye olmuştu ki bu? Şimdi aramak zorunda mıydı?

Elleri başının iki tarafında yerini alırken yattığı yerden kalkan sarışın sevimli bir gülümsemeyle üstü çıplak olan adama yaklaşıp onu çenesinden tutarak dudaklarına öpücük bırakmak istedi lakin Minho kendini anında geri çekti.

"Ne oldu?" dedi sarışın şaşkın bir ses tonuyla. Parmaklarını yapılı adamın boynunda bıraktığı izlerde dolaştırdı. "Niye durduk? Beni istediğini sanıyordum. Yoksa senin için yeterince iyi değil miyim?"

İyi değil miydi? Sarışın gerçekten son derece güzeldi. Minho tam olarak onun her şeyini beğendiğini söyleyebilirdi ama şimdi gelen arama aklını başına getirmişti. Bunu yaparsa her şey düzelecek miydi ki? Olan kötü şeyler geçecek, her şey yoluna mı girecekti? Büyük ihtimal daha kötü olacaktı... Hiç istemeyeceği sonuçlara yol açacağını bile bile bunu neden yapmak istediğini tam olarak kavrayamadı.

Last Night | Minlixjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin