12. Onlar olmasa bile yalnız kalmazsın.

3.3K 312 113
                                    

Yorum ve oy lütfen.🦋
______________________

Hyunjin, yanındaki Jeongin'le beraber banka oturmuş fakülte binasının bahçesinde takılacak kafa dengi birilerini ararken Jeongin'in aniden küfür etmesi ile ona döndü. Bu çok içten bir küfürdü... Hyunjin ister istemez sebebini merak etmişti.

"Ne oldu?" diye sordu sakince. Arkadaşının garip hareketlerini izledi.

"Oğlum şuna bak lan."

Jeongin'in sesinde büyük bir heyecan vardı. Yanındaki Hyunjin'in kolunu heyecanla çekiştirmeye başlarken ne yaptığının farkında dahi değildi. Büyük olan arkadaşına birden ne olduğunu anlamaya çalışıyor fakat onun bu davranışlarına bir anlam yükleyemiyordu.

"Ağzın yok mu? Konuşsana ne oldu?" dedi Hyunjin. Kolunu kopartmak ister gibi çeken Jeongin'den zar zor kurtarıp Tanrı'dan kendisi için sabır diledi. Böyle bir arkadaşı arayıp da bulmuştu sanki.

"Önüne bak çabuk, taş gibi çocuk."

Siyah saçlı, arkadaşının kimden bahsettiğini anlamaya çalışarak önüne döndüğünde ilk başta sadece Felix'i gördü. Üzerindeki beyaz kot ceket ve siyah pantolonuyla kırmızı saçları oldukça güzel görünüyordu.

"Felix'i mi diyorsun?"

"Hayır aptal, onun yanındaki yeşil ceketli var ya, onu diyorum."

Jeongin'in cevabıyla ilgisini Felix'ten zar zor çekerek onun yanındaki çocuğa baktı uzun olan. Arkadaşı demeden önce Felix'in yanındaki çocuğu fark etmemişti bile. Gözlerini onun üzerinde sabit tuttu. İkili biraz daha ilerleyip çaprazlarında kalan bir alana oturdu ve birkaç dakika sonra Minho da görüş alanına girip onların yanına yerleşti.

Hyunjin yeşil ceketli çocuğu dikkatle süzüp arkadaşına kısa bir bakış attı. Pekala hem fiziğinin hem de yüzünün fazla güzel olduğunu söyleyebilirdi ama bu Jeongin'in ilk defa erkek görmüş gibi davranmasını açıklayacak kadar yeterli bir sebep değildi.

Arkadaşının alt dudağını dişleri arasında aldığını gördüğünde gözlerini devirip onunla alay etti.

"Jeongin, iyi misin? Azdın mı iki dakikada?"

"Sus be." diye söylendi Jeongin. "Ben sen miyim?"

"O zaman niye böyle davranıyorsun?"

"İlk defa onun kadar güzel bir erkek gördüğüm için. Hadi beni onunla tanıştır."

"Çocuk benim arkadaşım da benim mi haberim yok?" dedi Hyunjin. Sonuçta o da yeşil ceketli çocuğu tanımıyordu.

"Ama bak Felix ve Minho onunla konuşuyorlar. Demek ki arkadaşlar. O çocuğu da daha önce hiç görmedim, belli ki okula yeni gelmiş. Onların yanına git, ben de seninle gelip çocukla konuşayım."

"Ciddi misin?" dedi Hyunjin sorgular gibi. Jeongin'i uzun zamandır tanıyor olmasına karşı onu bu konularda hiç bu kadar hevesli görmemişti. Çocuğu görür görmez bir anda kendini kaybetmişti sanki.

"Son derece ciddiyim."

Hafifçe iç çekti uzun saçlı. Hâlâ Minho'dan alacağı tepkiden emin olamadığı için gitmeyi istemese de arkadaşı için bunu yapmaya karar verdi. Konu Felix olduğunda, Jeongin de ona bir hayli yardım etmişti sonuçta. Felix'le yalnız kalmaları için kendini küçücük bile düşünmeden hep ortamdan uzaklaşmıştı.

Yerinden sakince kalktı ve hiç bozuntuya vermeyerek çimlerde oturan üçlünün yanına ilerdi. Bu sırada Jeongin de sakin kalmaya çalışarak onunla birlikte yürüdü.

Last Night | Minlixjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin