KUZENİM | JEON JUNGKOOK (TAMAMLANDI)

BİZİ HİÇ DÜŞÜNMEDİN

Sınıftan çıkmaya başladığımda diğerleri de peşimden gelmeye başladılar.Hararetle birbirlerine benim taklidimi yapıyorlardı.

"Aferin kız."

"Hâlâ şoktayım benn lann."

"Senin içinden ne çıktı öyle?"

"Duymadınız mı ne saçmaladığını. Hakketti gerizekalı."

Dedim sakince.

"Nasıl ses çıktı öyle.Şlapp diyee!"

"Queen..."

Dediler arkamdan gelip bahçedeki çardağın altına oturmuştuk.

"Elin de amma ağırmış ha. Kızın yüzü kıpkırmızı oldu."

Dedi Namjoon sırıtarak.

"İnşallah hep o renkte kalır."

Dedi Teahyung gülerek.

"Hakketti ama. Belki saçmaladığını farkedip durur diye bekledim onu. Durmadı, bende yapmam gerekeni yaptım."

"Hırçın sevgilim."

Deyip başımı kollarının arasına alıp alnımı gururla öptü Jungkook .

"Üzerime çok geldi. Bende insanım, benimde sınırlarım var."

"En iyisini yaptın."

"Bişe dicem.Diss derslerine çok iyi çalışmamış mı, sondaki sözü çok havalıydı."

Dedi Jin coşarak.

"Gözlerim yaşlı şuan. Öğretmeni olarak çok gururluyum."

Dedi Suga içten gülümseyerek.

"Gel kız buraya."

Deyip kollarını açtı. Ona doğru yönelip ona sarıldım.

"Queen yargı dağıtıyor."

Dedi Jungkook bize gülümseyip.

Teneffüste kız arkadaşlarımla bahçede yürüyorduk. Arkamızdan ıslık sesini duyunca Jungkook sanıp başımı çevirdim. Kızıl saçlı,çirkin bir sırıtışı olan erkeği görünce gülüşüm soldu. Kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Bu çirkin çocuğu okulda ilk kez görüyordum. Yani belliydi. Çünkü kimse Jungkook'un kadınına dil uzatamazdı. Adımlarımı hızlandırıp içeri doğru yürümeye başladım . Jungkook'un görmesi hiç iyi olmazdı.

"Nereye yavrum, niye kaçıyorsun bi tanışalım."

Kolumu tutmasıyla çıldırdım. Boşta kalan elimle yumruğumu suratına gömdüm. Arkadaşlarım beni sakinleştirip,

"Bırak bu salağı."

Deyip merdivenlere yönelttiler. Bir yandan da,

"Gidelim Jungkook görmesin."

Diyorlardı.

Jungkook'tan;

Okulun arkasında oturuyordum. Ona sarılmayı özlemiştim,yalnız olalım istiyordum. Telefonu cebimden çıkarıp Lena'yı arayacakken, sınıfın haber kuşu olan Eun Mi hızla yanıma gelip nefes nefese kalmış bir halde konuştu.

" Jungkook okula yeni gelen bir öğenci Lena'yı taciz ediyordu. Senin kız ağzının payını verdi ama gel bi bak istersen, herif tam bir oruspu çocuğu çünkü."

Kan beynime sıçramıştı. Nasıl buna cüret edebilirdi. Koşup baktığımda, kendimi tamamen kaybettim. Bağırdığımda bütün okul bana döndü.

"Sen nasıl dokunursun lan benim kadınıma piç!"

Deyip üstüne çullandım. Tekmelerim vücudunu resmen tarıyordu. Lena beni boğazına yapıştığım piçten ayırmaya çalışıyordu. Arkadaşlarımda haberi duyup koşup gelmişlerdi. Beni ondan ayırmaya çalışıyorlardı. Birbirine karışmış anlamsız sözler kulağımda uğulduyordu.

Lena'dan;

"Lütfen bırak artık öldüreceksin görmüyor musun!"

Çığlıklarımı bile umursamadı.Gözü dönmüştü. Bu halini ilk kez görüyordum.Jungkook beni korkutmuştu.Ondan ilk kez korkmaya başlamıştım.

Jimin Jungkook'un durmayacağını biliyordu.Durması için yakasını sertçe kavrayıp istemeyerekten yumruk attı. Yumruk onu piç heriften birkaç dakikada olsa uzaklaştırmıştı. Diğer çocuklar nakavt olan herifi yerden kaldırıp uzaklaştırmaya başladılar.

Herşey bittiğinde yanıma gelip kanlı elleriyle saçımı okşayıp;

"İyi misin?"

Diye sormasına katlanamadım. Bizi nasıl düşünmezdi. Az kalsın öldürecekti onu. Katil olacaktı, geleceğimiz bitecekti.

"Bırak beni. Uzak dur,ellerin kanlı farkında değil misin, az daha katil olacaktın manyak!
Sen niye girdin ki ben haddini bildirmiştim. Karışma bir daha bana. Ben kendimi koruyamıyor muyum?"

"Seni ilgilendiren herşey beni de ilgilendirir. Ayrıca birşey daha var. Eteğin boyu çok kısa. Sürekli erkeklerin gözleri üzerinde. Buna katlanamıyorum!"

"Eteğimle bunun ne alakası var. Sen ne zaman böyle şeyleri dert eden biri oldun?
Ayrıca rahatsız oluyorsan yanıma yaklaşma bir daha. Sen istiyorsun diye kılık kıyafetimi değiştiremem!!"

"Ben senin için  birşey ifade etmiyor muyum?"

Deyip yüzümü kanlı ellerinin arasına aldı.

"Ediyorsun. Az daha katil olacaktın. Kaç defa dur dedim,dinlemedin. Bizi hiç düşünmedin sen. Ne hale geldim baksana. Asıl ben senin için birşey ifade etmiyorum. Kusura bakma biraz geç anladım."

Kesik kesik nefesler alıp dolan gözlerimi elimin tersiyle sildim. Devam ettim.

"Bir süre görüşmesek ikimiz için daha iyi olur."

Ona bakmadan sinirden yumruğumu sıkıp yürümeye başladım.Arkamdan aciz bir sesle bana seslenmişti.

"Lena,
Gitme..."

Sesinin titreyişinden ağladığını anladım.

Yüreğim sanki enkaz altında kalmış gibiydi...