KUZENİM | JEON JUNGKOOK (TAMAMLANDI)

MUTLULUK EN ÇOK SENDE GÜZEL

Jungkook'tan;

Hastanenin önüne geldiğimizde içim huzurla doldu.Bitiyordu üzülmeler, kırgınlıklar. Bitiyordu onsuzluk...

Yukarıya çıktığımızda kapının önüne gelip kapıyı tıklattık. İçeri girdiğimiz gibi üçü koşmuş sırayla onun bedenini sımsıkı sarmışlardı.

"Çok geçmiş olsun kuzu."

Deyip başını şefkatle okşadılar.

"Teşekkür ederim kızlar. Hoşgeldiniz."

"Hoşgeldiniz. "

Diye hep bir ağızdan konuştu bizimkiler.

"Selam. Hoşbulduk."

Kapıyı kapatarak onlara doğru ilerledim.

"Hoşgeldin Jungkooksii."

Dedi Jin.

"Oğlum nerelerdesin senn lan?"

Deyip sırtımı patakladı Suga ile Taehyung.

"Geldim oğlum,buradayım işte."

Deyip tam karşımda, sedyede oturan, içtenlikle gülümseyen yüze baktım.

"Hoşgeldin. "

Deyip kollarını iki yana açtı. Ona sımsıkı sarılıp, burnumu saçlarına gömdüm. Kokusunda boğulmak istedim.

"Seni çok özledim..."

Dedim kokusunda sarhoş olarak. Hemen başucundaki sandalyede oturmuş,ellerini ellerime kenetlemiştim. Hye Sun'a göz kırpınca komutumu alıp, boğazını temizleyip Lena'ya dönerek konuştu.

"Sana göstereceğimiz birşey var."

Dedi. Telefonu cebinden çıkararak.

"Nedir?"

Rahat rahat izleyebilsinler diye sandalyeden kalktım.Ses etmeden yaklaşık iki dakikalık olan videoyu son ses açıp izletti hepsine.

Video bitiminde sevgilimin gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Bizim çocuklar kızlarla el çırpıp, hepsi zafer çığlığı atıyorlardı. Sesler birbirine karışıyor, kahkahalar çıplak duvarlara çarpıp yankılanıyordu.

"Yaşasın ulan, yaşasın bee!!"

Hepsi çocuk gibi yerde zıplayıp, adlandıramadığım tuhaf danslar ediyorlardı.

"Yüzümüz güldü sonunda. "

"Yalnız mahvetmişsiniz kızı. "

Dedi Suga.

"Hakketti ama."

Diye tısladı Sun.

Sevgilim ayağa kalkıp, tam karşısında duran bana doğru sessizce adımlar attı. Attığı adımlarla birlikte gözyaşı ritmik bir şekilde yerle buluşuyordu.Tam önümde durunca, güzel yüzüne derince baktım. Benimde gözlerim dolmuştu. Aynı zamanda ikimizde gülümsüyorduk. Bizimkiler sessizce çıkmaya başladıklarında J-hope'un 'yalnız bırakalım' dediğini duydum.

Lena'dan;

Herkes odadan çıkmıştı. Jungkook konuşmak için hazırlandığında, konuşmasına müsaade etmeden dudaklarına yapıştım. Dudaklarını hafif fırça darbeleriyle öpmeye başladığımda o da karşılık veriyordu. Ellerimi boynuna doladığımda ,elleri başımı tutuyordu. Birbirimizden ayrılıp, yüzümüzü birbirine dayadık. Soluklarımız birbirine karışıyordu.

"Özür dilerim."

Dediğinde dudağını işaret parmağımla bastırdım.

"Şşş... senin hiçbir suçun yok. Herşey o pisliğin yüzünden. "