KUZENİM | JEON JUNGKOOK (TAMAMLANDI)

BENİMLE EVLENİR MİSİN

FİNAL...

1.5 ay sonra...

Kızlarla beraber hararetli bir şekilde alışverişten evlerimize döndük. Duşa girdim. Çıktığımda telefonun sesini duyup, odama doğru yöneldim. Arayan Jungkook' tu.

"Alışverişini yaptın mı?"

"Hıhı. Evdeyim şimdi.  Yeni duştan çıktım."

"Hmm, güzelll."

Dedi.

"Sen nerdesin ?"

Diye sordum.

"Bende alışverişten döndüm. Eve geldim şimdi. Kahvaltını ettin mi?"

"Hayır. Daha değill."

"Hemen et öyleyse. "

Dedi.

"Canım istemiyor ama."

"Yavrum sonra halden düşüyorsun.  Hem bugün bizim günümüz. Ne giyeceksin peki, düşünmeden edemiyorum."

"Beni almaya geldiğinde görürsün. "

Dedim sırıtarak.

"Ama ben çok merak ediyorum. "

"Daha da meraklan öyleyse.  Hadi kapattım ben."

Deyip, kıkırdayıp telefonu kapattım.

Jungkook'tan;

Lena ile konuştuktan sonra elimdeki yüzük kutusuna gülümseyerek baktım. Bir an önce yüzüğü, onun narin parmaklarında görmek istiyordum. Onu öyle çok seviyordum ki göğsüme saklamak istiyordum. Kaza geçirdiğinde, onun beni bıraktığını sanmıştım. Delirmiş gibiydim resmen. O olmasaydı çoktan tımarhanede ölmüştüm . Onun tarafından sevilmek bulunmaz bir nimetti. Benim, tatlı küçük sevgilimdi o. Artık evlilik cüzdanımız olsun istiyordum.

Zil çaldı. Gidip kapı deliğinden baktım. Gelen çiçekçiydi.

Lena'nın en sevdiği çiçek kırmızı güldü. Çiçek buketinde onun yaşı kadar gül vardı. On sekiz tane. Balodan sonra evlilik teklifi edeceğim yeri dün gidip kendi ellerimle süslemiştim. Göl kenarındaki ağacı, dilek fenerleri ve renkli minik lambalarla süsledim. Bineceğimiz sandala gül yaprakları dökmüştüm.

Lena'dan;

Kızlarla  birlikte  kuaföre gitmiştik. Saçlarıma sadece fön çektirdim. Çok hafif bir makyaj yaptırdım. Kendimi  böyle seviyordum. Jungkook'ta böyle seviyordu beni. Kızlara baktığımda sırıtmadan edemedim. Hepsi gelinin kız kardeşi gibiydiler. Makyajları, elbiseleri  birbirlerinden iddialıydı. Hwasa beni çok şaşırtmıştı. Namjoon'la çıktığından beri çok değişmişti. Makyaj yapıyor, modayı takip ediyordu. Yüzünde mutluluğun verdiği  sırıtışla salonda geziniyordu.

"Hayırdır düğüne mi gidiyoruz?"

Dedim sırıtarak. Onlara sataşmak çok zevkliydi.

"Hıhh. Senin tuzun kuru tabii. Senin Jungkook'un var. "

"Biz sap gibi kaldık ortada. Belki bu baloda bi kısmet çıkar. "

"Ayy nazar etmeyin kız."

Dedim elimi masaya vurup.

"Kızım gözümüz yok. Bizde sana takılıyoruz. Mutluluğunuz daim olsun."

Dedi Hwasa.

"Teşekkürler. "

Deyip gülümsemiştim.

Jungkook'tan;

"Lann yüzüğü unutmadın demii?"