Bomba

51 2 1
                                    

"Keven'dan mesaj var." dedi Raph, Donnie'nin uyandığını görünce. Donnie esnemesini engelleyemedi. "Yüzümü yıkadıktan sonra söylersin." dedi. Raph masayı işaret etti. "Not kağıdı orada." dedi ilgisizce.

Donnie masaya yaklaştı ve notu okudu. "Bu harika!" dedi bir anda. Uykusu açılmış gibi duruyordu. "Keven'ın da bomba hakkında bilgisi yokmuş. Hemen laboratuvara gidip-" Raph anında "Sakin ol kabuktain!" diye kesti sözünü. "Önce bizim işlerimizi hallet."

"Bizim iş?" diye sordu Donnie. Raph eliyle çantaların oluşturduğu yığını gösterdi. "Haftaya üstokula sailerim olmadan gitmek istemiyorum." dedi tehditvari bir şekilde.

Donnie umutsuzca çantalara baktı. Raph haklıydı. Keven o gelene kadar bombaları güvenli bir yerde tutacağını yazmıştı. Öncelik sırasını takip etmesi gerekiyordu. "Eh, evde başka kimse olmadığına göre sanırım bana yardım etmek zorundasın." dedi gülümseyerek. Raph yan yan bakmakla yetindi. İkinci bir seçeneği var mıydı?

"Bunu yaptığına inanamıyorum!" dedi Jerry yorgun bir sesle. Tam testi geçmek için bir umudu oluşmuştu ki umudu veren kişi aynı zamanda her şeyi mahvetmişti!

Mikey "Ama nereden bilebilirdim ki?" diye itiraz etti. Bir şekilde mazeretlere tutunması lazımdı. Albet "Bunu herkes bilir." dediğinde elindeki tek mazeret de kuş olup uçmuştu sanki.

Mikey "Tamam, yaptığım şey bir hataydı. Ama geçmediğimizi nereden biliyorsunuz ki?" diye sordu. "İlk çalışta mı?" diye sordu Jerry. Sesinden inanmadığı belli oluyordu. "Aslında haklı olabilir. Şansımızı deneyelim derim." dedi Brano.

Jerry ve Albet yerinden kıpırdamadı. Mikey ne yapması gerektiğini bilmediği için hareket etmiyordu. Brano derin bir nefes aldı. Bu kadar stresli bir iş ona mı kalmıştı?

Sakince sonuç ekranına gitti. Parmak izini okuttu. Ekrana gelecek olan sonucu bekledi.

Sonunda ekranda hareketlilik oldu ve Brano yavaşça Mikey'ye döndü. "Mikey." dedi. Sesinde hiçbir duygu yoktu.

Birkaç yılmış gibi geçen birkaç saniyenin sonunda Brano gülümseyerek "Ucuz atlattın." dedi. Bunun ne demek olduğunu algılayan Albet "Geçtik mi?" diye sordu şaşkınlıkla. Jerry "GEÇTİK Mİ?!" diye bağırdı sevinçle.

Brano da gülerek eşlik etti bu mutluluğa. Mikey "Demiştim! Bana güvenmeniz yeter!" dedi gururla. "Yine de yaptığın şey hoş değildi." dedi Albet. "Evet, okula giren seksen kişiye dahil olmak bile bunu değiştirmez." dedi Jerry gülerek.

Mikey şaşkınlığını mutluluğuyla çok güzel örtmüştü. Seksen kişi mi demişti o? Sadece seksen kişi mi alınmıştı bu bölüme? Mikey bir anlığına 'Acaba bölümü araştırırken müziklerini dinlemek yerine sınav şartlarını mı okusaydım?' diye düşündü. Sonra boşverdi.

Sonuçta Ritim bölümüne girebilmişti.

Leo kantindeki fiyatlara baktığında elinde kalan paranın ne kadar da büyük bir miktar olduğunu bir kez daha anlıyordu. April ve Casey'nin çeşitli ürünlerin fiyatlarından şikayet ettiklerini hatırlıyordu. Dünya'yla karşılaştırıldığında fiyatlar çok daha uygundu.

Test saati oldukça yaklaşmıştı. Bilekliği hafifçe titrediğinde anında ayağa kalktı. Sonunda beklediği bildirim gelmişti. 'Doğaçlama-4'

Leo kantinden çıkıp Doğaçlama sınıflarının olduğu koridora yöneldi. İlynea hala oradaydı. Ona hafifçe gülümseyerek selam verdi ve doğrudan Doğaçlama-4 odasına yöneldi. Kapıya ulaşamadan ileride bir odadan iki kişinin çıktığını gördü. Oldukça korkmuş ve şaşkın duruyorlardı. Bu ilginçti.

İçeri girdiğinde ilk dikkatini çeken şey bir sahnede değil de sınıf ortamında olmasıydı. En azından test için bir sahneye çıkacağını düşünmüştü. Tavandan sarkıtılmış bir platform vardı. Platforma anca sığan bir kameraman kamerasını sabitlemeye uğraşıyordu.

Ninja Kaplumbagalar GEZEGENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin