Bilincini hissetti. Etrafını fark etti. Neredeyim ben? Düşünüyordu. İlk düşüncesi nerede olduğu muydu yani? Peki kimim ben?
Gözünü açtı. İlk gördüğü şey kıvırcık saçlı bir çocuk oldu. İnsan... diye düşündü. Ve sonra kendinin ne kadar küçük olduğunu fark etti. Kendinin ne olduğunu da biliyordu, sadece hatırlayamıyordu.
"Baba, uyandı!"
Duyduğu sesle başını sağa çevirdi. Çocuk oraya doğru koşuyordu. Ama bulunduğu yer çok alçaktaydı. Hiçbir şey göremiyordu. Ayağa kalkması gerekiyordu.
Doğrulmaya çalıştı. Olduğu yerde oturmayı başardı. Vücuduna baktı. Yeşil kol ve bacaklar, üstü kalp gibi duran kabuk... O bir kaplumbağaydı.
Çocuk tekrar geldiğinde yanında kendisinden daha büyük, gözlüklü bir insan vardı. "Mutasyon başarıyla gerçekleşmiş. Sağlık kontrolleri yapmalıyız. Onunla ilgilen Timothy." "Tamam baba."
Çocuk yeşil gözlerini ona çevirdi. Korkması gerekirdi belki, ama onu sevmişti. "Merhaba," dedi çocuk. "benim adım Timothy. Uyandığına sevindim Rem Ymir."
###
Bir Hafta Sonra
Ymir uyandı. Yataktan kalktı. Timothy uyanana kadar oyalanmaya çalıştı.
Bir laboratuvardaydı. Profesör Dr. Ruleness ondan sorumluydu. Tim de onunla ilgileniyordu.
Bir süre sonra Tim ve babası içeri girdi. Tim elindeki salatalığın Ymir'e verdi. Ymir'in iştahı da kendisi gibi hızla büyüyordu.
Dr. Ruleness iki eliyle Ymir'i tuttu ve kaldırdı. Cetvel ve mezurayla ölçümler yaptı, tartıya koyup kilosuna baktı. Onları bir kenara not aldı.
"Bir haftada neredeyse iki katına çıktı." Tim inanamayarak babasına baktı. Babası ciddiydi, her zaman olduğu gibi...
Ymir merakla onlara baktı. Ellerindeki kağıda bakıyor, hızlı hızlı konuşuyordu. Ellerini çırptı, sağa sola vurdu ve kollarını salladı. Dikkatlerini çekemiyordu işte! Sonra seslerini fark etti. Belki de böyle dikkat çekebilirdi. Aklına ilk gelen şeyi telaffuz etmeyi denedi, "Tiymotiy?"
Dediği şeyin düşündüğü şeyle alakasız olmasıyla kaşlarını çattı ve bir kaç kez daha denedi. Fakat bir türlü Timothy kelimesini düzgün telaffuz edemedi.
Dr. Ruleness ve Tim duydukları kelimeyle domakalmıştı. Dr. Ruleness kendi kendine konuşan Ymir'e yaklaştı. "İşte bu yeni bir şey."
###
Bir ay sonra
"Hey, beni bekle Tim!"
Ymir koşarak Tim'e yetişmeye çalışıyordu. Boyu hala Tim'sen kısaydı ve Tim oldukça hızlı koşuyordu. "Hadi Rem. Maçı kaçıramayız."
Tim oturma odasına yöneldi. Dr. Ruleness ona Ymir diye seslense de Tim'in Rem diye seslenmesi hoşuna gidiyordu. Adını beraber belirlemişlerdi ve Tim bu ismi önermişti. Bu yüzden sadece Tim ona bu isimle sesleniyordu.
Tim oturma odasına ulaştığında, Ymir yorgunluktan olduğu yere oturdu. Oturduğu yere en yakın odaya, laboratuvara baktı. Dr. Ruleness oradaydı. Ve telefonla konuşuyordu.
Yanına gitmese de konuşmalarına kulak misafiri olmuştu.
"Evet, deney oldukça iyi ilerliyor. Hatrı sayılır bir mesafe katettik."
Deney... Daha önce hiç duymadığı bir kelimeydi. Bunu araştırması gerekiyordu. Ayağa kalktı, Tim'in yanına gitti. Tim telefonuyla uğraşmasına izin veriyordu zaten. Telefonu aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ninja Kaplumbagalar GEZEGEN
FanfictionTamam, sanırım bu sefer gerçekten de ne yapacağımızı bilmiyorum. Olaylar o kadar saçma ki bu gelişmiş teknoloji bile dikkatimi- O üst düzey bir Meg-ekran mı? NE DEMEK BURADA PİZZA YOK? NASIL YAŞAYACAĞIZ O ZAMAN?! Kimse beni buna ikna edemez. Gerçek...