Katil

35 3 0
                                    

Ymir hafifçe güldü. Nasıl bir şakaydı bu?
"Anlamadım, katil olmak derken?"

Raph soruyu soran gazeteciye öyle bir bakış atmıştı ki gazeteci ağzını açıp cevap veremedi. Bunun farkında olmayan bir gazeteci "Kolunu kestiğiniz kişi kan kaybından hayatını kaybetti. Boynunu kestiğiniz kişi de yoğun bakımda, durumu kritik. Yarası biraz daha sağ tarafta olsaydı kesin ölüm olurdu."

Ymir nefes alamadı bir an. Kolu tekrar ağrımaya başlamıştı sanki. Kanıyor muydu acaba, başının dönmesinin sebebi o olabilir miydi?

"Ben. Birini mi öldürdüm?"

Donnie yine her zamanki gibi hızlı hareket etti. Raph ilk şoku atlatırsa yanlış bir şey yapabilir ya da söyleyebilirdi. "24. Yukarı çıkın, hemen." dedi. Raph aynı öfkeyle baktı Donnie'ye. Ama Donnie endişeli görünüyordu. Ymir'e baktığında endişesini anladı. Ymir yıkılmış görünüyordu.

Raph bir anda Ymir'i kucağına aldı. Sağ kolunu dikkatli tutuyordu. İki hamlede çatıya ulaştı. Ymir'i çatının kenarına oturttu. Bilerek uzaklaşmamıştı. "Ymir, bana bak." dedi sadece Ymir'in duyacağı bir sesle. "Sakin ol." Ymir başını iki yana salladı, abisine sarıldı. Ağlamak istiyordu ama ağlayamayacak kadar yorgundu sanki. Raph tek koluyla sardı kardeşini.

Donnie bir an önce yukarı çıkıp kardeşinin yanına gitmek istiyordu. Ama önce burayı düzene sokmalıydı. Bir iki dakika bekledi. Sonra sahte bir öksürükle gazetecilerin dikkatini üzerine çekti.

"Doğrusunu isterseniz, Ninja Kaplumbağalar'ın hiçbirinin bundan haberi yoktu. Bizim için önemli olan 25'in durumu." dedi başlangıç olarak. Herkes susmuştu. Arada sırada flaş sesi geliyordu sadece. "25 her ne kadar küçük de olsa yara alacak biri değil. Karşısındaki kişilerin hiç de kolay birileri olduğunu sanmıyorum. Kolundaki yaranın derinliği bile bunun kanıtı. Saldırıyı engellemek istemiş olmalı. Kolu bu kadar ağır yara aldığına göre, engelleyemeseydi ölen kişi 25 olacaktı."

Birkaç mırıldanma oldu.

"Karşımızdaki kişiler konuşmaya açık değil." dedi Donnie sesini yükselterek. "Daha önce kurtardığımız rehini hatırlayın, onu binadan atacaklardı. Karşımızdaki kişiler öldürmekten çekinecek kişiler değil." dedi net bir şekilde. "Keşke böyle olmasaydı, ama yine de bu durumda Denge'yi suçlayamayız. O kendini korudu. Ve kendini koruması gereken bir duruma, halkı korumak isterken düştü. Denge her şeyden önce halkı korudu."

Donnie'nin sözleri bitmişti. Nasıl bir son verebilirdi bilmiyordu. Leo güzel bir açıklamadan sonra mutlaka güzel bir son söz söylerdi. Aklına hiç de vurucu bir son söz gelmiyordu. "Biz onun arkasındayız." dedi sadece.

Başka soru sorulmasına fırsat vermeden çatıya çıktı.

Ymir hala Raph'la sarılmış haldeydi. Donnie abisinin dediklerini duymuştu. Elbette Ymir'in arkasındalardı. Ymir'i o kadar çok seviyorlardı ki Ymir buna şaşırmamıştı.

Ama yine de kendini affedemiyordu işte.

Donnie de yukarı çıktığında Raph küçük kız kardeşine baktı. "Artık eve gidelim mi?" diye sordu yumuşak bir sesle. Ymir tepki vermedi. Donnie ve Raph göz göze geldiler.

Ymir bir anda geri çekildi, ayağa kalktı. "Siz gidin. Ben sonra geleceğim." dedi zorla gülümseyerek. Arkasını döndü, koşmaya başladı.

Raph anında ayağa fırladı. Arkasından seslenmek istedi, ama 'Ymir' diyeceğini anladığı an kendini durdurdu. Ne yapacağını bilmiyordu.

"Bırakın biraz yalnız kalsın."

Donnie ve Raph aynı anda sesin sahibine baktılar. Leo yanlarına yaklaştı. "Mikey bugün çok yalnız kaldı. Onun yanına gidin. Ben Ymir'e göz kulak olurum."

Ninja Kaplumbagalar GEZEGENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin