Ymir içeri girdiğinde abilerinin dört farklı bilgisayarla uğraştıklarını gördü. Tamam, onları anlıyordu ama bir an önce bir ev alıp taşınmaları gerekiyordu. Sonsuza kadar bu misafir odasında yaşayacak değillerdi ya!
Komutan Rielmade Cloudlys'i kurtardıları için kişi başı yüz elli bin vei vermişti. Elbette kabul etmemişlerdi ama Komutan Rielmade zorla kabul ettirmişti.
Kulağa yüksek bir mebla gibi geliyordu. Ymir küçük bir araştırma yapmıştı. Merkezdeki beş odalı bir apartman dairesi seksen bin veiye alınabiliyordu.
Sandıklarından da yüksek bir meblaydı.
Önce Donnie abisinin yanına gitti. Donnie bulundukları başkentteki üsyokulun bir bölümüne bakıyordu. Teknogelişim adlı bu bölümün internet sitesinde yapılan çalışmalar kısmı vardı ve Ymir teknolojiden bir şey anlamadığı halde oldukça başarılı projeler olduklarını anlamıştı.
Donnie Ymir'in varlığını fark etmemişti bile. Ymir de Mikey abisinin yanına yöneldi. Mikey bir kulaklık takmıştı ve başını belirli bir ritimle sallayıp duruyordu. Ymir bilgisayarda aynı üstokulun Ritim adlı bir bölümünün açık olduğunu gördü. Cloudlys'in en ünlü şarkıcıları bu bölümden mezun olduğu yazıyordu. Mikey'nin sesi o kadar güzel miydi?
Hiç fark etmemişti.
Yavaşça Raph abisinin yanına gitti. Diğerlerinin aksine Raph'ın bilgisayarında bir üstokul bölümü açık değildi. Ekranda bir motosiklet vardı. Raph bir şeyler mırıldanarak sayfanın üstünde bir yere tıkladı. Bilgisayar ekranının üstünde sayfanın hologramı belirdiğinde Ymir irkildi. Bu gelişmiş teknolojiye hala alışamamıştı.
Ekranın üstünde açık olan sayfa hologramlarındaki motosikletleri incelemekten sıkılınca Leo abisinin yanına gitti.
"Beni en sona bırakman oldukça kırıcı." dedi Leo, ekrana bakarken. "Ben de seni seviyorum abi." dedi Ymir gülümseyerek. Yandaki sandalyelerden birini alıp Leo'nun yanına oturdu. Leo'nun bilgisayarının üstünde de hologram sayfalar vardı.
Farklı üstokul bölümleri.
"Neden bu kadar düşünüyorsun ki?" dedi Ymir. "Harika bir lidersin. Yönetimde yükselebilir ya da bir şirket kurabilirsin."
Leo başını iki yana salladı. Birbirinden farklı fikirlere sahip dört kardeşine liderlik yapıyordu. Kimse bunun zorluğunu ondan daha iyi bilemezdi. Yüzlerce farklı düşüncelere sahip kişilere liderlik yapmak mı? Hiç sanmıyordu.
Tekerlekli monitörü geriye doğru itti. Üstteki hologram sayfaları aşağı doğru çekti. "Bu bölümlerden birini düşünüyorum aslında." dedi.
Ymir bölümlere bakarken biri dikkatini çekti. "Şu Oyunculuk bölümü mü?" dedi cevabı bildiği halde. Leo başıyla onayladı. "Bence güzel fikir." dedi. Oyunculuk. Eğlenceli olmalıydı.
Leo düşünceli duruyordu. Ymir elini Leo'nun omzuna koydu. "Artık bir ev alsak mı abi?" dedi masumca. Leo gülümsedi. Masanın içine gömülü duran yansıtıcının bir tuşuna bastı. Hologram sayfalar yok oldu.
"Sen öyle istiyorsan." dedi Leo, ayağa kalktı. "Hadi baylar, gidelim artık." dedi. Üçü de onu duymamıştı sanki. Leo onların dikkatini nasıl çekebileceğini biliyordu.
Tüm bilgisayarların takılı olduğu çoklu prizin fişini duvardaki ana prizden çıkarttı.
İtiraz sesleri odada yankılanırken Leo "Hadi gidiyoruz." dedi. Diğerlerini beklemeden odadan çıktı.
###
İki katlı bir ev. Alt katta mutfak harici üç, üst katta beş oda vardı. Kendime ait küçük bir garajı bile vardı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ninja Kaplumbagalar GEZEGEN
FanfictionTamam, sanırım bu sefer gerçekten de ne yapacağımızı bilmiyorum. Olaylar o kadar saçma ki bu gelişmiş teknoloji bile dikkatimi- O üst düzey bir Meg-ekran mı? NE DEMEK BURADA PİZZA YOK? NASIL YAŞAYACAĞIZ O ZAMAN?! Kimse beni buna ikna edemez. Gerçek...