"Ben bakarım!" diye bağırdı Ymir neşeyle. Koşarak kapıya yaklaştı. Leo yerinden kıpırdamasa da tüm dikkatini kapıya verdi. Donnie ve Mikey okullarında derste olmalılardı. Raph ise danışman öğretmeninin yanına gitmişti. Jes ve Dia da okulda olduğuna göre gelen kişi beklenmedik biri olmalıydı.
Ymir kapıyı açtığında gördüğü kişi şaşırmasına sebep oldu. Kim olduğunu biliyordu, ama o kendini tanıtmış mıydı emin olamıyordu. Bu yüzden sadece "Güvenlik bey?" demekle yetindi.
Zalten Beider yorgun görünüyordu. "Rem Ymir Greenturt, değil mi? Nasılsın bakalım?" diye sordu. "Evet, Ymir. Daha iyiyim." dedi. Çekingen bir sesle "Bir sorun mu var?" diye sordu.
Güvenlikten çekinmesi için hiçbir sebebi yoktu ama genelde yaşıtları güvenliklere temkinli yaklaşıyordu. Bir de üstüne kaçırılmış ve kurtarılmışken çekingen olmaması şüphe çekerdi.
"Hayır bir sorun yok, yani resmi olarak yok. Demek istediğim-" Zalten derin bir nefes aldı. Sakince "Buraya bir güvenlik olarak değil, bir vatandaş olarak geldim. Ve senin yardımına ihtiyacım var." dedi.
Ymir şaşkınlığının yüzüne yansımasına izin verdi. Demek istediği şeyi az çok tahmin edebiliyordu artık. "Ben mi? Yardım mı?" dedi şaşkınlıkla. "Ben- yardım edebilir miyim bilmiyorum. Abime sormalısınız." dedi, ve ayağına gelen fırsatı kaçırmamak için "Abi! Buraya gelebilir misin?" diye seslendi.
Leo bir an duraksadı. Zalten onu sesinden tanıyabilir miydi? Ama o gitmezse bu çok şüphe çekerdi. Şansına güvenmekten başka çare yoktu. Sakin adımlarla kapıya yaklaştı. "Güvenlik bey? Ymir için mi geldiniz?" diye sordu. Zalten başını salladı. "Evet, bir baba olarak Ymir'in yardımına ihtiyacım var." Leo Ymir'e baktı, sonra tekrar Zalten'a bakarak "İçeride konuşalım isterseniz." dedi.
Zalten "Teşekkürler, aslında sizi evime davet etmek istiyorum. Japhson dünden beri odasından çıkmıyor. Ymir ona yardımcı olabilir diye düşündüm." dedi.
"Ne yapabilirim ki?" diye sordu Ymir Leo'ya bakarak. Abisi düşünceli duruyordu. "Gitmeden bilemezsin." dedi Leo.
Mikey karşısında dikilen üçlüye şaşkınlıkla bakıyordu. "Bundan emin misiniz?" diye sordu. Albet, Jerry ve Brano ona gülümseyerek bakıyordu. "Elbette." dedi Jerry. "Ama bu çoook riskli!" diye itiraz etti Mikey. Ne dediğini düşününce duraksadı. Az önce bir fikri riskli diyerek red mi etmişti?
"Hadi ama, biraz kendine güven." dedi Brano. "Sizin için demesi kolay." dedi Mikey. Aslında 4 farklı türü birleştirmek eğlenceli bir fikirdi. Ama Jerry, Albet, Brano ve okulun geri kalanı önokuldan sonra seçtikleri Müzik Okulu'nda okumuşlardı.
Ve bilin bakalım kim böyle bir okulun adını dahi duymamıştı?
"Peki Bay Gaeje bu fikrinizi biliyor mu?" diye sordu Mikey taktik değiştirerek. "Evet. Hatta o teklif etti." dedi Brano. Mikey şaşırdı. "Tek öğrencileri biz olduğumuz için grup olmamızın daha faydalı olacağını söyledi." diye açıkladı Albet.
Mikey'nin mazeretleri bitiyordu...
"Ama daha ilk haftadan grup kurma iznimiz var mı ki?" dedi Mikey, cevabını bile bile. "Var." dedi üçü birden. Bay Gaeje izin verdiğine göre olmalıydı da zaten.
"Neden istemiyorsun ki?" dedi Jerry. Mikey somurttu. Elbette bir sebebi vardı. "Grubu kim yönetecek?" dedi isteksizce. "Sen?" dedi Albet, emin olmak için arkadaşlarına baktı. Jerry ve Brano da onayladı. "İşte bu başlı başına bir sebep." dedi Mikey aynı isteksizlikle.
Lider olmak eğlenceliydi, ama fazlası zararlı olmaz mıydı? Mikey sorumluluk almak istemiyordu!
Jerry, Brano ve Albet üzerine üzerine yürümeye başladığında Mikey koşmaya başladı. "İSTEMİYORUM!" diye bağırmayı da ihmal etmedi. Bu konuyu kökünden çözmeliydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ninja Kaplumbagalar GEZEGEN
أدب الهواةTamam, sanırım bu sefer gerçekten de ne yapacağımızı bilmiyorum. Olaylar o kadar saçma ki bu gelişmiş teknoloji bile dikkatimi- O üst düzey bir Meg-ekran mı? NE DEMEK BURADA PİZZA YOK? NASIL YAŞAYACAĞIZ O ZAMAN?! Kimse beni buna ikna edemez. Gerçek...