42.Bölüm

37.3K 1.7K 3.7K
                                    


YILDIZLARI PARLATALIM⭐️

Yorum sınırı: 3,5K

İnstagram: nnhll__

                 

                 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


.
.
.

Çare aramadım diye zannetme..
Papatyalar iyi bilir..
Ben bütün çıkmaz yolları zorladım..!

Çocuklarına daha sıkı sarılırken kaybetme korkusu inim inim inletti, tir tir titretti bedenini.  Mirhan Arslanoğlu sandığından daha zalim daha gaddardı..

Acımasızdı, acısına sızdı...

Nereden vuracağını öyle iyi biliyordu ki... Vurmuştu da..

"Emin misiniz memur bey?" dedi Fırat, güvenlikte duran polis memuruna baro kartını çıkarıp gösterdi.. "Hanımefendi müvekkilimdir . Bir yanlış anlaşılma olmuş belli ki,tekrar sorgulatmanızı istiyorum. Çünkü o belgeyi bizzat çocukların babaları imzaladı."

Monitör başında duran kadın personel T.C. kimlik numaralarını tekrar ekrana girince sonuç değişmemişti ve bunu gözleriyle belirtti baş memura. Polis bir şey demeye kalmadan alana Paşa komiser ve ekibi geldi. Dila daha çok korktu. Çocukları alacaklardı ondan belliydi. Onlar giderse kendisi de gidemezdi ki. Nasıl gitsin çocuklarını bırakıp?

Esma Hanım ile Azad Bey de müdahale etmek istedi fakat bir faydaları olmadı. Mirkan ile Mirhat, Paşa ve Kılıç'ı görünce daha bir canlandılar ve onlara taraf gitmeye çalıştıklarında, Dila sıkı sıkıya sarmış bırakmadı.. yalvarır gözlerle Esma hanıma bakarak bir şey yapsın diye bekledi. Ama Esma hanım da baş edemiyordu ki Mirhan'la... 

Paşa, "naber aslan parçaları," dedi yanlarına gelerek. Dila yapmayın der baktı. "Paşa abi," dedi titrek sesiyle, "lütfen bırakın gidelim."

Hem Paşa'nın hem Kılıç'ın içi acısa da emir demiri keserdi. Gerçi bu saatten sonra gidemezlerdi de artık, çünkü konsolosluktan ayrı bir izin almaları gerekliydi velayet değişikliğinden dolayı.

İkizlerin saçlarını karıştırdı Paşa. "Bilin bakalım sizi dışarıda ne bekliyor?" Dedi Dila'ya taraf bakmadan. İkizler dudak büktü.

"Ama biz gidiyoluz Paşa amca." Diyerek Mirhat konuştu.

"Hem de Fransa'ya." Dedi Mirkan da keyifli keyifli.

Paşa için de elbette zordu şu dakikalar ama bir an önce çocukları alıp kapıda dostuna teslim etmesi lazımdı..Dila'ya kısa bir bakış atarak, dizlerinin üzerine çöküp çocuklarla aynı boya geldi, sahte bir tonlamayla, "anneniz söylemedi mi size?" Dediğinde ikisi de neyi der gibi başlarını sallayıp annelerine baktı. Dila ağlamamak için titreyen çenesine dişlerini geçirmişti. Çocuklarının yanında olamazdı. Olmamalıydı.

MECRUH (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin