"Bundan hiç vaz geçmeyeceksin değil mi, utanmaktan?"
Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. Hafif kıkırtısını duydum.
"Beni kendine çekmenin nedenlerinden bir tanesi de bu, kişiliğinden vaz geçmiyorsun."
Kollarını belimden sırtıma götürüp beni daha sıkı sardı. Belinde olan ellerimi biraz daha sıktım bende.
Onu böyle hissetmek güzeldi, içime işlemesini hissetmek...
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•
"Evde dursak olmaz mıydı?"
"Hayır güzelim, senin oksijenden bolca faydalanman gerekiyor."
Kaşlarımı çattım, Kerem'in bu sözleri şaşırmama neden oluyordu.
"Ciddili yani, benimle dolaşacaksın?"
"Nasıl yorumlarsan o, ama evde kalmayacağız. Hem, canım dışarıda olmak istiyor."
Tahmin edebileceğim bir durumdu. O isterdi, ve yapardı.
Dış kapıyı açarak dışarı çıktı, bende vakit kaybetmemek için montumu üzerime giyerek peşinden gittim. Yanına yerleştiğimde arabayı sürmeye başladı.
"Nereye gideceğiz ki?"
Muzip bir şekilde sırıttı. Bu hareketi kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu.
"Gidince görürsün."
Dudak büzüp, çaresizce kollarımı önümde birleştirdim. Biliyordum ki ısrar etmemin bir anlamı yoktu. İnadına söylemeyecekti çünkü. Geri kalan yol boyunca yanımdan geçip giden yolu seyretmeye karar vermiştim.
~~~
Araba yemyeşil bir alanda durduğunda gözlerimi heyecanla etrafta gezdirmeye başladım. Şimdiden içim açılmıştı, burası çok güzel bir yer.
Hele de at çiftliği olması çok daha güzel kılıyordu. İçimde ki mutluluğun ve heyecanın gözlerime vurduğunu hissedebiliyordum. Çok fazla miktardaydı çünkü, taşarsa gözlerimden taşacaktı. Mutluluktu bu. Değeri bilinmesi gereken bir duygu. Bende fazla olanı Kerem'e aktarırdık o halde. Bir süredir gözlerinin asıl rengini saklamıyordu, gözleri kristallerle kaplanmıyordu. Buz gibi değildiler artık. Sıcacık, sığınacak bir liman olmuştu bana herşeyiyle. Bu halini kaybetmemek için herşeyimi verirdim. Gözlerime yansıyan mutluluğun bir damla hesabı olmazdı.
Gözlerimi onla buluşturduğumda bana baktığını gördüm. Yüzüme çok daha büyük bir gülümseme yayılmıştı. Çünkü onunda gözleri ışıl ışıldı.
"Bu kadar beğeneceğini tahmin etmemiştim. "
"Bende beni böyle bir yere getireceğini tahmin etmemiştim. "
Gülümsedi.
"Tüm gün buradayız. Herşeyin tadını almanı istiyorum. "
Yanıma yaklaştı ve elini belime koyarak beni kendine çekti.
"Önce atları tanımak istiyorum. "
Yüzüne baktığımda memnun olduğuna dair hafif bir gülümseme vardı.
Biraz toprak yolda yürüdükten sonra
elinde poşetler olan yaşlı bir adamla karşılaştık."Hah, Kerem oğlum. Bende sizi bekliyordum. Hoşgeldiniz. "
"Hoşbulduk Hasan amca."
Yaşlı amca gelip Kerem'e sarılınca ben yüzüme yayılan şaşkınlığımla birlikte onlardan biraz uzak kenarda onlara bakmak zorunda kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Batak - ZeyKer - ►Askıda
RomanceBabasının günahını masumluğuyla ödemek zorunda kalan bir genç kız. Ve o masumluğa hayran kalan bir genç adam. "Bazen, inattır bizi zor durumda bırakan. Hayatı doyasıya yaşamamıza engel olan inattır. Peki ya inadın üstesinden gelinirse?"