Aklım Baekhyunun cümlesinde kalmıştı.
"Ha! Yine de beni bırakırlar mı sanıyorsun? Ben bir katilim memur Park, canavarım. Bana insan gözüyle bakma."
Kendini duygusuz değersiz bir canavar olarak görüyordu. ''Hey, daldın gittin Memur Park.''
Bu Sehundu. ''Yaptınız mı operasyonu?'' diye sordum. ''Hayır, birazdan çıkacağız. Neyse.''
Luhan gelince Sehun gülümsedi. ''Beni görmeye mi geldin?''
''Hayır Sehun, Amir Kim bu dosyayı Chanyeola vermemi istedi. Byun Baekhyun davası hakkında.''
''Kalbimi kırıyorsun ama Han.''
''Luhan, bana Luhan de demiştim. İşyerindeyiz.''
Ben ise dosyaya bakıyordum, Baekhyunun öldürdüğü adam eski bir sabıkalıydı. Bir kız çocuğuna tecavüz etmekten ve sonrasında onu öldürmekten suçu vardı ama serbest kalmıştı. Kızın ölüm nedeni otopsi raporuna göre göğüsüne gelen bir bıçak darbesi. Daha sonra dosyada Byun Baekhyunun kırmızı kelebek işaretini görmüştüm. Kağıdı yavaşça dosyadan çıkardım. Üstünde bir şey yazıyordu.
'Umarım cehennemde alev kapanında kalırsın şerefsiz. Bunun için dua edeceğim.''
Akşam eve geldiğimde montumu çıkardım. ''Yorgun musun oğlum?'' diye sordu annem. ''İyiyim anne ben'' dedim gülümseyerek. ''Ben sana bitki çayı yapayım'' dedi ve mutfağa geçti.
''Buldunuz mu bir şey?''
''Hayır, katilimiz çok zeki. Arkasında çok şey bırakmıyor sadece kırmızı kelebek.''
Çantamdan üstünden ilgili dosyayı çıkardım.
'BYUN Baekhyun.'
Annem gelince çayımı sephaya bıraktı, dosyayı gördü. ''Byun Baekhyun mu?'' dedi birden.
''Tanıyor musun anne?''
''Eskiden komşumun soyadı Byundu, kadın sürekli eziyet çekti kocasından. Elimden geldiğince destek olmak istedim ama beni itti. Adamın onu koruyanlara zarar vermesini istemiyordu. İki oğlu vardı. Yanlış hatırlamıyorsam kadının adı Byun Eun Hee'di sanırım.''
Dosyaya baktım, isim doğruydu. ''Peki kadının kimsesi yok muydu? Ne bileyim, ablası yada ağabeyi veya anne babası hala yaşıyor mu?''
''Kardeşi vardı sanırım.''
''Nerede yaşıyor anne biliyor musun?''
''Busan'daydı o zaman, taşınmadıysa hala oradadır muhtemelen.''
''Adresi biliyor musun?''
''Hayır ama kadının ismi Lee Eun Jung.''
''Lee Eun Jung... Tamam anne teşekkür ederim çok yardımcı oldun.''
Anneme sarıldım, o da beni kolları arasına aldı. Ayağı kalkıp dosyayı çantama koydum, hızla montumu giydim. ''Nereye?''
''Karakola, bir şey bakmam lazım.''
Evden çıkınca elime telefonumu aldım ve Jongdaeyi aradım. ''Efendim?''
''Jongdae, Busan'da Eun Jung isimli bir kadının adresini bulmanı istiyorum. Sana güveniyorum.''
''Tamamdır o iş bende Yeol.''
Sabaha kadar araştırma yaptık ve bilgi topladık. ''Yeol. Yeol uyan.'' Bu Luhandı. ''Kahveni iç, kendine gelirsin. Ayılman gerek, Bugün Byun Baekhyunun teyzesinin yanına gideceksin.''
Luhanın elindeki kahve bardağını tuttum ve üfledim. ''Teşekkür ederim Luhan.''
''Rica ederim, Sehun gelmeden gidiyorum.''
''Sehun operasyonda, bu akşam eve geç bile gelebilir yoğun olacak bugünü.''
Luhan durdu. ''Neyse tamam, kendi bilir ben uyurum.''
''Aklın Sehunda kalır senin, burada belli etmesen de endişe ediyorsun başına bir şey gelecek diye.''
Luhan bir şey demeden gitti bende ayağa kalktım ve kahvemi bitirip montumu aldım. Telefonumu cebime atıp odamdan çıktım.
Jongdaenin bulduğu adrese ulaşmıştım, eve baktım, lüks beyaz taş duvar bahçeli bir evdi. Dış merdivenlerden çıkıp kapısına ulaştım, kapıyı tıklattım.
Açık kahve saçlı bir kadın açtı kapıyı. ''Hanımefendi siz Lee Eun Jung mısınız?'' diye sordum. ''Buyrun benim, siz kimsiniz?'' diye sordu. Rozetimi ve kimliğimi gösterdim. ''Ben Memur Park. Ablanız Byun Eun Hee ve Yeğeniniz Byun Baekhyunla ilgili konuşabilir miyiz?'' diye sordum.
''Baekhyuna bir şey mi oldu?'' diye sordu panikle.
''İçeride konuşabilir miyiz?''
''Tabii... Buyrun geçin.''
İçeri geçtim, koltuğa geçince kadın elinde bir bardak suyla geri döndü ve sehpaya bıraktı.
''Teşekkür ederim.''
Kadın, karşıma oturdu. ''Şimdi biliyorsunuzdur ki Byun Baekhyun bir katil.''
Kadının gözleri büyüdü. ''Ne diyorsunuz? Baekhyun çok kibardır kimseyi incitmez.''
''Bana biraz ondan ve ablanızdan bahseder misiniz?''
''Ablam... Ablam o iğrenç adamı sevdi, neyini sevdi bilmiyorum ama sevdi. Başta gerçekten her şey çok güzeldi aşıklardı ama Baekhyunun doğduğu dönem eniştemin annesi Baekhyun için uğursuz demeye başladı. Öyle bir annenin oğlu da buna inandı ve Baekhyunu oğlunu gram sevmedi. Baekhyun, eminim kendini suçlamıştır ama onun bir suçu yoktu. Daha sonra Baekhyuna cezalar ve şiddet uygulamaya başladı, onu defalarca uyardım yetmedi şikayet ettim ama asla suçlanmadı ne yaptıysa aklandı. Daha sonra şiddetleri daha da ilerledi. Baekbeom, Baekhyun ve Baekheeyi bir süe yanıma aldım ama adam zorla Baekbeom ve Baekheeyi yanına aldı. Baekhyunu sokağa atılmış köpek yavrusu gibi bıraktı o akşam benim evimde. Benimle olduğu bir kaç gece hep ağladı sessizce yavrum. Kendini değersiz hissediyordu ve bu canını yakıyordu. Sadece sevgi istemişti, o sevgii hiç dolmadı ben elimden geleni yapsam da. Bir kaç ay sonra Baekhyun evine gitti ama iki gün sonra telefon geldi. Baekbeom, ablamın öldüğünü söyledi sessizce. Baekhyunun ağlama sesi geliyordu arkadan Baekboemin sesi de titriyordu. Eve gidip onları aldım, evime getirdim. Baekhee daha küçüktü habersizce, ağlayan ağabeylerine bakıyordu. Baekhyun bana sarıldı ağlayarak, Baekboeme baktım güçlü durmaya çalışıyordu, ona gelmesini söyledim o da Baekheeyi koltuğa bırakıp sarıldı hem kardeşine hem bana. Eniştem yakalandı ama duyduğuma göre öldürülmüş.''
''Evet, Baekhyun anlatmıştı.''
''Baekhyunu gördünüz mü? Nasıldı? Büyümüştür, yıllardır görmüyorum.''
''O... Acı çekiyor gibiydi.''
''Onu görmek istiyorum.''
''Şuan kaçak ama bulduğumuzda size ulaşacağım. Her şey için teşekkür ederim.''
Eun Hee: sevgi, zarif.Eun Jung: zarif anlamında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katilin Kelebekleri ¦ ChanBaek (Tamamlandı)
FanfictionByun Baekhyun, bu adaletsiz dünyada kadınlara şiddet uygulayan, çocuklara tecavüz eden kişileri polis yakalayamadan öldürüyordu. Onu böyle farklı yapan şeyden biri de öldürdüğü herkesin yanında kağıttan kırmızı bir kelebek bulunuyordu. Park Chanyeol...