''Hadi gidelim.'' Chanyeol, Baekhyunun elini tuttu ve bir adım attı.
''Ben aranan bir katilim unuttun mu?'' Chanyeol, bunun üzerine siyah uzun ve Baekhyuna bol geleceğini düşündüğü hırkasını Baekhyuna gösterdi. Baekhyuna yavaşça giydirdi, Baekhyun ses etmedi.
''Nereye?''
''Terapi saatine daha var, sen ne istersen yapalım. Nereye gitmek istersin?''
''Konçerto* dinlemek istiyorum.''
''Nasıl?''
''Bildiğin konçerto; keman olur, piyano olur, violin olur...''
Chanyeol gülümsedi, Baekhyunun da kendisi gibi müziği gerçekten sevmesi çok hoşuna gitmişti.
(Konçerto: Sanatçının bir veya birkaç müzik çalgısıyla virtüözitesini ve müzikal yeteneklerini dinleyiciye sunmak amacıyla icra edilen müzik parçasının genel adıdır.)
Kısa süre sonra biletleri almış koltuklarımıza geçmiştik, büyük kırmızı salon bizi karşılamıştı, yine kırmızı siyah olan koltuklara baktım.
''Sevgili Müzik Severler, ışıklar sönecektir lütfen telefonlarınızı sessize alınız. İyi eğlenceler.''
Işıklar söndü, sahnede perde aralandı ve siyah beyaz bir takım elbise giyen bir piyanist sahneye yani piyanosunun yanına geldi. Arkasında ise ona yakın sayıda kemanist yerini aldı. Gözümün ucuyla Baekhyuna baktım, gözlerinin içi parlıyordu ve gülümsüyordu. Bende gülümsedim, onun bu halini çok seviyordum. Piyanist çalmaya başladı, kemanistler ona eşlik etmeye başladı.
''Çok huzur verici...''
Chanyeol, hala Baekhyuna bakarken söyledi.
''Öyle, çok güzel.''
***
Çıkışta Baekhyuna nasıldı diye sormuştu Chanyeol. Baekhyun uzun uzun anlatmıştı, Chanyeolda ona bakarak büyük mutlulukla dinlemişti onu.
''İstersen yavaş yavaş gidelim.''
''Farketmez.''
Chanyeol, Baekhyunun kapüşonunu kapattı ve ellerini Baekhyunun yanaklarına koydu. ''Şaşırtıyorsun beni Memur Park.''
''Seni öpmek istiyorum ama rızan olmadan tacize girer bu o yüzden yapmayacağım, senin iznin isteğin olmadan beni sevmeden.''
Baekhyun, cevap vermedi. ''Hadi gidelim.''
***
'Merhaba Baekhyun, ben Lee Soojin.''
''
''İsmin Baekhyun, değil mi?''
''Evet.''
''Bir katil olduğunu biliyorum Baekhyun ama özellikle pislik içinde boğulan suçluları öldürmüşsün. Bunun geçmişindeki yeri nedir?''
''Babam annemi gözlerimin önünde, ağabeyim ve kız kardeşimin önünde öldürdü. Beni gram sevmedi, lanet olarak adlandırdı beni. Küçük bir çocuk için lanet kelimesi sadece bir kelimedir, bir şey ifade anlam etmiyordur. Beni o gün teyzemde bırakınca ne yaparsam yapayım asla sevilmeyeceğimi anladım. İster piyano çalayım ister violin, beni sevmeyecekti. Babam o gün annemi öldürdüğünde ona tecavüz etti... Lanet olsun, o kadar iğrendim ki kusmaya gittim. Annem öldükten sonra babam bize eziyet etmeye başladı, o sırada teyzem o adamı hapse attırmaya çalışıyordu. Herkes korktu, annemin davasını kimse almak istemedi.''
''Sonra nasıl içeri girdi?''
''Park Sungjin adında bir polis memuru davayı almak istedi, kendi cinayet bürosu amirinide ikna etti. Baya ilerledi ama onu attılar.''
''Bana birazda annenden, teyzenden, ağabeyinden ve kardeşinden bahseder misin Baekhyun?''
***
Baekhyun, odadan çıktığı zaman Chanyeol gülümsedi. ''Gidelim mi?''
''Gidelim.''
Chanyeol, Baekhyunun elini kavradı. ''Sen iyice alıştın.''
''Seviyorum, sevgi adamıyım ben.''
Baekhyun güldü, Chanyeol şaşırdı sonrasında tebessüm etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katilin Kelebekleri ¦ ChanBaek (Tamamlandı)
FanficByun Baekhyun, bu adaletsiz dünyada kadınlara şiddet uygulayan, çocuklara tecavüz eden kişileri polis yakalayamadan öldürüyordu. Onu böyle farklı yapan şeyden biri de öldürdüğü herkesin yanında kağıttan kırmızı bir kelebek bulunuyordu. Park Chanyeol...