Bölüm 38

197 69 21
                                    

                    #Sayha'nın Ağzından #

Zilal önümde öylece yatarken ne yapacağımı bilemeden etrafıma bakıp bağırmaya başladım;"Yardım edin, biri yardım etsin lütfen, kimse yok mu, biri yardım etsin."dedim. Sesim yüksekti ama fazla güçsüz çıkıyordu. Durmadan biri bize yardım etsin diye bağırıyordum. Ayaklarım uyuşmuştu,ellerim titriyordu.  Ellerim vücudunda gezinirken var gücümle bağırıyordun. Zilal bir kaç defa öksürünce dikkatimi ona çevirdim;"Sakin ol, iyim" dedi nefes nefese. Sesi çok güçsüz çıkıyordu.  "Kes sesini aptal, ne yaptın kendine!" dedim. O sırada bize doğru koşan Efe'nin sesini duyunca kafamı kaldırdım;"Sayha Zilal." Diye bağırarak bize yaklaşıyordu. Hızla yanımıza çökerken;" Ne oldu?" dedi. Sesi fazla endişeliydi. Titreyen sesimle; "Bilmiyorum biranda yere yığıldı, bir yeri kanıyor göremiyorum çok karanlık." dedim. Efe bu sefer Zilal'e dönüp;"Bana dayanarak yürüyebilir misin?"dedi. Zilal öksürüğünün arasında güçsüz bir gülücük bırakırken;"Sana dayanıp da yürüyememek mümkün mü?" Dedi. Efe;"P*zevenk ben sana göstericem ama ilk önce şuradan gidelim. Ne b*k yedin onu bir öğreneyim görüşeceğiz."dedi. Efe bir hamlede Zilal'i yerden kaldırırken ilerlemeye başladığında bir iki adım sonra benim orada olduğumu hatırlamışcasına bana döndü;" Korkma!" dedi ve ilerlemeye devam etti. Efe Zilal'in kolunun altına girmişti kollarıda bedenine sarılı ilerliyorlardı. Nere gittiklerini anlamak için ileri baktığımda az ilerde ki Efe'nin arabasını gördüm. Olabildiğince hızlı bir şekilde onu arabaya götürmeye çalışıyordu. Ben arkalarından öylece bakarken biri kolumdan tutup beni kendine çevirince irkildim. Anıl kocaman gözlerle;"Ne oldu?" dedi. Bense  uyuşan beynimle öylece baktım ona. Birkaç saniye konuşamadım. Beynim olanları yavaş yavaş algılayabiliyordu. Dolan gözlerimle etrafa bakarken Anıl'ın beni silkelemesi ile tekrar ona baktım;"Bilmiyorum, yere yığıldı bir anda." Elleri hala kollarımdayken yavaşca gözlerini kapatıp açtı;"Sayha, yalvarırım sen de gel, sen gelmezsen eğer biz bu adamı ikna edemeyiz. Biliyorum bu bencillik, bak sonrasında istersen döversin beni ama gel, şimdi ne olursun gel!"dedi. Ne yapmam gerektiğini düşünemeden ayaklarım arabaya doğru ilerlemeye başlamıştı bile. Hiç bişey bilmiyordum. Ona ne oldu, ben olmazsam onu neye ikna edemezler, şuan nereye gidiyoruz hiçbir fikrim yoktu. Ama gidiyordum.

Anıl arabayı evlerinin önünde durdurunca hızla arabadan indi bende peşinden inip kapıyı çarptım ve ona öfkeyle bağırdım;"Neden buraya geldik!"dedim. Arabayı kilitleyip eve doğru ilerlemeye başlarken bana dönmeden;"Çünkü buradalar." dedi. Bu sefer;"Neden buradalar, neden hastaneye gitmediler?" diye bağırdım. Bana doğru dönüp öfkeyle;"Çünkü gitmez, sende biliyorsun Sayha, Zilal hastaneye gitmez." dedi. Öfkesi Zilaleydi ve haklıydı.

Eve girdiğimizde Zilal'in odasına çıktık Efe Zilal'i yatağa yatırmaya çalışıyordu. Zilal göz ucu ile bana baktı buruk bir tebessümle;"Gelmişsin." dedi. Hiçbir şey söylemeden öylece kapının orada durdum. Anıl Efe'ye;" Ne yaptın?" dedi. Efe;"Doktor çağırdım. Ateşi var, kanaması var, beyni yok" dedi. Sona doğru sesi sinirli çıkmıştı.Sonra odada uzun bir sessizlik oluştu. Kimse ne diyeceğini, ne olduğunu, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Zilal bir kaç defa "Sayha" diye sayıkladıktan sonra uyuyakaldı.

Kapı çalana kadar kimse konuşmadı. Halbuse herkesin ne kadar çok söyleyecek şey vardı. Olayları film gibi izliyordum. Anıl gitti,kapıyı açtı, doktor odaya geldi, tişörtünü sıyırdı, çok fazla kan vardı pansuman yapıp temizledikten sonra gördüklerim ile gözlerim kocaman oldu. Vücudunda bir yara vardı yay şeklinde, aynı bendeki gibi bir kesik vardı gördüklerimi inanamadım. Zilal'le vücudumuzun aynı yerinde aynı yara izinden vardı. Benim ki bir sinir krizi sonucu parçaladığım aynanın üzerine düşmüştüm ve vücudum da bir çok kesik oluşmuştu.Doktor birtek Zilal'inkiyle aynı yerde olan kesiğin geçmeyip iz kalacağını söylemişti. Onun yarası nasıl olmuştu bilmiyordum.

Zilal - Gölgenin çığlığı (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin