Saba olduğunda Şebnem hariç herkes kalkmıştı. Kainat ile Almilla masayı hazırlamıştı, Selim, Can, Özgür ise oturuyordu. Gece bir hafta annesigilde kalacakyı, erkenden çıktı, Selim'e de kendisi ile gitmesi için ısrar etti ama Selim istemedi. Selim'i Şebnemle burada bıraktığı için, içi içini yiyordu. Sabah erkenden gitmiş. Masa hazırdı ama Şebnem hala uyuyordu. Kızlar önce Cangili çağırdı
K: hayatım, hadi kahvaltı hazır
C: tamam canım geldik, hadi beyler
Hepside masaya oturdu, Kainatla Almilla hariç.
Ö: otursanıza Almilloşum
A: oturcaz da önce Şebnem'i uyandırmamız lazım
C: anladım, bence bir an önce uyandırın çünkü çayı soğuyor birde onun için azar yemeyin
Gülmeye başlamıştı Can ile Özgür. Selim de onları dinliyordu sadece.
K: aşkım gülme ya, kolaysa siz uyandırın
Ö: biz almayalım
İstemeyerekte olsa Kainat ve Almilla odaya çıktılar, içeriye sessizce girdiler. Kim uyandırcak diye tartışmaya başladılar, sessizce
K: uyandırsana Almilla
A: sabah sabah azar yiyemem ben ya, uyandır işte
K: hadi ya, bak o çok istediğin taşı alırım sana
A: alır mısın gerçekten
Derken Şebnem uyandı
Ş: ya sabah sabah susunda motorunuz soğusun ya
K: şey biz kahvaltı hazır diye geldik de
Ş: geliyorum ya inin siz, şu yüzümü yıkayayım yoksa uykum açılmayacak, bugün yapmam gereken çok işim var
A: ne işin var
Ş: aşağıda söylerim, hadi inin
Kainat ile Almilla aşağı indikten sonra Şebnemde yüzünü yıkayıp, üstündeki pofuduk pijamalarıyla, altındaki ayıcıklı terlikleriyle ve kafasındaki gece gözlüğüyle indi aşağı, uykusu hala tam açılmış değildi
Ş: Günaydın, sanki morgtan izin alıp çıkmışta az gezip dönecekmişim gibi uyandım bu sabah.
Diyerek yerine oturdu, hepside gülüyordu, Selim de dahil. Sonra kahvaltı yapmaya başladılar, sessizliği bozan Özgür oldu
Ö: Şebnem bu tip ne ya, alışkın olmayınca garip geldi
Ş: ben hep böyleydim
Ö: hayır değildin, sen altı senedir Selim'in kıyafetlerini çıkarmadın ki üstünden
Dedikten sonra ne dediğini farketti, Selim üzülmüştü, Özgür'e sinirli bir şekilde baktı, Şebnem ise elindeki bıçağı Özgüre doğru tuttu ve konuşmaya başladı
Ş: bak Özgürcüm, 1 hata, 1 yalan, 1 müzik, 1 kişi, 1 gerçek, 1 cümle, 1 mesaj, 1 saniyede hayatımızı değiştirebiliyor, anladın mı
Dedi ve gülümseyerek eline bir parça ekmek alıp karşısında oturan Özgür'ün ağzına tıkıştırdı. Hiçbir şey hissetmemişti ama Selim'in yanında bunu söylemesinden hoşlanmamıştı, konuyu değiştirmek için Almilla araya girdi
A: Şebnem senin ne işin var bugün, çok işim var dedin ya
Ş: kahvaltıdan sonra kendimi koltuğa atıcam, televizyon izlicem dizim başlicak, keyif yapıcam bunun için konuşturmayım da hemen kahvaltımı yapayım, geçeyim koltuğa. Eğer mümkünse akşama kadar hiçbiriniz eve gelmezse sevinirim
C: evden çıkacağımızı kim söyledi, hem nereye gidebiliriz ki
Ş: nereye mi, sen Kainatla bir çıkıp dolaşın hava alın, Almilla ile Özgür sizde sahile inin, dolaşın, Selim sende cici anneni ziyarete git, nişanlının yanına
C/Ö: olur valla
Diyerek onaylamıştı Can ile Özgür ama Selim inat değil mi gitmicekti
S: yok ya ben evdeyim, gitmek istemiyorum
Ş: git ya
S: gitmicem dedim
Ş: şimdi gitmicem diyosun ama ya sonra gidersen, farketmez ama alıştık zaten
Dedi ve gülerek kalkıp, koltuğa geçti. Bunu her seferinde Selim'in yüzüne vurmaktan hoşlanıyordu. Televizyonuda açtı keyifke izliyordu. Selim ise cevap vermemişti, acaba neden üzgün bir ifadesi vardı, yoksa pişman mı olmuştu gittiğine? Can'ın söylediklerinden etkilenmiş gibi duruyordu, sevgisi nefretini bastırmaya başlamıştı, artık eskisi gibi değildi Şebnem'e karşı. Söyledikleri canını daha fazla yakmaya başlamıştı. Kahvaltıdan sonra herkes gitmişti, evde sadece ikisi vardı, Selim ile Şebnem. Selim koltukta oturuyordu, Şebnem ise diğer koltukta uzanıyordu. Dizi başlamıştı, bir kadın ile bir adamın aşkını anlatıyordu. Şebnem kendi kendine konuşuyordu, diziye yorum yapıyordu
Ş: ya mal ya, organik mal resmen, şu güzelliğin hammaddesi kız bırakılır mı, adamlık alerji yapıyor herhalde bu nasıl bir karaktersizlik
Selim ise diziden çok Şebnem'i izliyordu ama dizi hakkında yorum yapmayıda ihmal etmiyordu
S: o da yalan söylemeseymiş, adam doğru şeyi yaptı bence
Ş: nersi doğru ya adam resmen gitti, ayrıca bunu yapana adam denmez Selim Şebnem'in ona laf soktuğunu daha yeni anlıyordu, daha fazla dayanamadı
S: Şebnem
Ş: he
dedi ama televizyonu izlemeye devam ediyordu. Selim yineleyince bu sefer yüzüne baktı
S: Şebnem
Ş: ne var Selim sımı mı ezberliyosun ya
S: böyle davranmaya hakkın yok Şebnem, sanki ben suçluymuşum gibi davranma artık, kendine bak biraz da, umutma her şey senin yüzünden oldu
Ş: hadii, yime baaşa mı döndük, kap artık oldu mu, eğer rahatsız oluyosan da kapı orda, güle güle cici annenin evine, ben böyleyim, hem yaptıysam yaptım ne var yani
Selim sesini yükseltip konuşmaya başladı ama Şebnem hala sakindi, arada gülerek konuşuyordu
S: ya ne mi var, sen beni aldattın Şebnem, sen beni al-dat-tın
Dedi sonunu heceleyerek. Şebnem ise hiçbir şekilde etkilenmiyordu sözlerin, içi hala Selim'e karşı soğumamaıştı ama aklına o gece geldi, tecavüze uğradığı gece, Selim'in karşısında ağlamak istemiyordu
Ş: aldattım Selim oldu mu, hiç de canım yanmadı, ben seni al-dat-tım
Dedi ve sahte gülümsemeyle oturduğu yerden kalkıp odasına çıktı. Selim yumruğunu sıkıyordu, çok sinirliydi. Şebnem ise yatağa oturmuş, tuttuğu gözyaşlarını serbest bırakmıştı ama Selim için ağlamıyordu. O gece gelmişti aklına. Şebnem eve geldiğinde kimse yoktu, Selim İzmir'e gitmişti iki günlüğüne, kapı çaldı Kainatgildir deyip açmasıyla bir adamon bunu sıkıştırması bir oldu. Dirensede kurtulamadı elinden, adam bunu bayıltıp yatak odasına çıkardı, hem tecavüz etti, hem de fotoğraflarını çekip Selim'e gönderdi. Aklına bunlar geldikçe deliriyordu, o adam aklına geldikçe çıldıracak gibi oluyordu. O adam Şebnem'e acımamıştı, Şebnem 'de Selim'e acımayacaktı. Bir süre sonra kendini toparlayıp aşağı indi, eski yerine uzandı, Selim televizyona bakıyordu, siniri geçmiş gibiydi. Bir süre odada televizyonun sesinden başka hiçbir ses yoktu, ta ki Selim konuşana kadar
S: kahve yapıcam ister misin
Ş: tek isteğim seninde gitmen ve akşama kadar dönmemen Selimcim
S: kusura bakma bayan ukala evden çıkasım yok bugün
Ş: iyi otur o zaman mıh gibi
Dedi biraz sinirli bir sesle, Selim Şebnem'e döndü
S: ya sen neden yalnız kalmaya çalışıyosun
Şebnem'in aklına tam da can yakıcı bir fikir geldi, yüzünde şimdiden belirmiş olan zafer kazanmış gülüşüyle Selim'e döndü
Ş: sevgilim gelicek, şimdi gitsenee
Selim'in duyduğu şey canını fazlasıyla yakmaya yetmişti, o an anlamıştı sevgisinin neftetini bastırdığını, Şebnem'i hala sevdiğini ama aldatma olayı aklına geliyordu, her şey yerle yeksan oluyordu. Selim tam cevap verecekken içeriye bir anda Cangil gitrdi, yanlarında bir adam daha vardı, Şebnem adamı görünce geri geri kaçmaya başladı, gözlerinde ki korku apaçık belliydi, bir süre sonra duvara çarpınca kaçacak yeri olmadığını anladı.
Ş: hayır, gelme, git, yapma
Gibi kelimelerden spnra olduğu yere diz çmktü ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Selim ne olduğunu hala anlamamıştı. Can ile Özgür Selim'i de alıp adamı hemen dışarıya çıkardılar, Kainat ile Almilla da Şebnem'i koltuğa oturttular
K: korkma hayatım, biz varız, Selim her şeyi öğrensin diye bulduk adamı
A: kendine bir hayat kurmuş zaten, korkma artık, bak biz varız yanoşında
Diyherek biraz da olsa sakinleştirmeyi başarabilmişlerdi. Cangil ise bahçede konuşmaya başlamışlardı
C: hadi anlat, o geceyi anlat Selim'e
Dedikten sonra Selim dikkatle adama bakmaya başladı, ne anlatacaktı acaba derken konuşmaya başladı
X: o gece evde kimsenin olmadığını biliyordum, sadece Şebnem vardı. İlk önce içeriye girip onu sıkıştırdım, ona dokunduö, tecavüz ettim, sonrada fotoğraflarımızı çekip sana yolladım
Demesiyle Selim'in adama yumruğu geçirmesi bir olmuştu, adam yere düştü, kalktı nkoşarak uzaklaşıyordu
X: Gece yapmamı söyledi
Deyip uzaklaştı ordan. Üçü de donmuş kalmıştı, gece neden böyle bir şey istesin ki diye düşünürken, çocukların durdurma çabalarına rağmen, Selim hızlı adımlarla çıkıp bir taksiye atladı. Gece'nin kaldığı yere gitti, kapıyı kuracak gibi çalıyordu, Gece kapıyı açtı
G: yavaş, hoşgel-
Cümlesini tamamlamasına izin vermeden parmağındaki yüzüğü çıkarttı, Gece'nin suratına fırlattı
S: hiç değişmemişsin meğer, hakaret edicrm ama sana enuygununu bulamıyorum, defol git hayatımdan, sakın bir daha o evin yakınlarında görmiyeyim seni, Şebnem'e yaptıklarını duymiyacağımızı falan mı sandın
Ded ve gitti, Gecenin söylediklerine aldırış etmeden, artık Gece yoktu hayatında. Bir taksiye atladı, eve giderken ağlıyordu nerdeyse, şimdi anlamıştı Şebnem'e hala deli gibi aşık olduğunu, eskisi gibi sevdiğini, çok pişmandı, onca yıl kendi yaptığı hata yüzünden ayrı kalmıştı, canı çok yanıyordu, gittiği için, Şebnem'i üzdüğü için. Eve geldiğinde Şebnenm kızlara darılmış karşıya bakıyordu, dalmıştı, kapının açılma sesiyle irkilik daha çok sarıldı onlara, gelen Selimdi. K: sakin ol hayatım, Selim geldi
A: geçti birtanem
Gibi teselli verici sözler sarf ediyorlardı. Selim Şebnem'in karşısına geçip diz çöktü, ellerini tuttu
S: bilmiyordum, beni af-
Ş: ben biraz yatıcam
Dedi ve ellerini çekerek odasına gitti, yatıp uyudu. Diğerleri ise salonda oturuyordu, Selim konuşuyordu
S: aşağılık herif, kaçmasaydı benzetirdim ama
Ö: şimdiden sonra benzetsen ne olur benzetmesen ne olur Selim, anlattık, baştan dinleyecekttin
S: o fotoğrafları görünce deliye dönmüştüm, ne yapmamı bekliyordunuz, şu an pişmanım köstek olmak yerine biraz destek olsanız
K: Şebnem'in içi soğumadı daha Selim, o senin canını daha çok yakıcak hazırlıklı ol
S: emin olun canımı şu an ki gibi yakamaz hiçbir şey
C: şimdi bırakın bunları da Şebnem'i nasıl düzelticez onu düşünelim
A: aynen ama sakın Geceenin yaptırdığını söylemeyin
Şebnem aşağı iniyordu ki bu söylenenleri duyunca hemen üzerini değiltirşp aşağı indi
Ş: şimdi gösteririm ben ona
Dedi ve çıktı, bir taksiye atladı, çıktılar ama yetişemediler
A: ah Almilla neden şu şom ağzını açarsın ki
Ö: sakin olAlmilloşum, merak etme bir şey yapmaz, yani inşallah yapmaz, o karıncayı bile incitemez biliyosun
C: evet abi sakn oöun, bağırsın çağırsın,rahatlasın. Gelir sonra
Şebnem ise Geceye gelmişti bile, kapıyı açmasıyla elindeki bıçakla üstüne yürümesi bir oldu. Gece duvara çarpınca kaçacak yeri olmadığını anladı, Şebnem ile aralarında bıçak mesafesi vardı sadece
Ş: sana yapacağım şeylerin yarısı bile aklımda değil ama bu sefer böyle olsun
Dedi bıçakla kolunu derince kesti, elindeki bıçakla ve kanla taksiye bindi, taksici faretmeden indi. Hiç üzülmemişti, aksine sevinmişti. Aslında orda kalbine saplamak vardı ama o kadar acımasızlaşmamıştı. Eve girdi, gelip koltuğa oturdu, herkes Şebnem'in elindeki kanlı bıçağa ve eline
C: ne-ne yyaptın sen
Ö: Şebnem düşündüğüm şeyi yapmadın demi
K: neden gülüyosun Şebnem
A: kime diyoruz
S: Şebnem
Ş: off amma konuştunuz he, ne yapabilirim sadece küçük bir çizik, biraz derin olmuş olabilir
Dedi gülerek
Ş: neyse ben ellerimi yıkayayım
Diye devam etti ve mutfağa gitti
A: karıncayı bile incitemeyen Şebnem, kıza napmış
Ö: o da haketti ama
S: hepsi benim yüzümden
C: anladın sonunda bravo Selim. Daha da ileri gitmeden durdurmamız lazım Şebnem'i
K: ama nasıl
C: bilmiyorum hayatım, bilmiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)
RandomYıllar önce terkedilen bir kadındı. Tam eşini bulmuşken yanlış anlaşılmalar sonucunda kaybetmişti. Buna yaşamak denirse yaşıyordu işte.