KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)

13 YIL SONRA

Öncelikle on üç yıl sonrasına gidicem. Aras lise sonda olacak, kardeşi Cansu ise lise birde. Aynı okulda olacaklar, tabi Kainatgilin oğlu Efede. Can'ın kısaltması C, Cansun'un konuşmalarını da Ca yaparım, şimdiden iyi okumalar.

13 YIL SONRA
Ca: ya annecim bir şey söyle şu oğluna
Diyerek girdi içeriye, çantasını girişe fırlattı, Şebnem'in yanına oturdu, araksından da Aras geldi
Ş: noldu kızım
A: o uzayacak dedim
Ca: sanane ya, arkadaşlarımın yanında rezil ettin beni karışmasana bana
A: karışırım canım, bir karış etekle geziyosun okulda
Ca: bana diyene bak, sen önce kendi sevgilinin eteğine bak, giymeden geliyor gibi
A: ağzını topla-
Ş: ayy yeter ya noluyo yine size, otur sende Aras, anlatın bakalım
Ca: bak annecim şimdi biz arkadaşlarla kafeteryada oturuyorduk, sonra bu geldi
Ş: bu değil, abi
Ca: banane ya, bu geldi, çağırdı, kalktım, sonra bu etek ne uzatıcan o eteği demeye başladı benim eteğiö kısa değil ki
Dedi ve kalkıp gösterdi, sonra oturdu
Ş: evet oğlum niye sinirlendin ki sen
A: okulda daha kısaydı ama
Ca: yalan söylenesene ya, anneccim valla böyleydi, şizofren misin sen
A: diyene bak
Ş: tamam susun, kavga etmeyin, relax. Akşama yemeğe Kainatgil gelecek, babanızda alışverişe gitti şimdi gelir, hadi odanıza, ödevlerin başına
A: anne çocuk muyuz biz
Ş: evet
Diyerek saçlarını karıştırdı
A: annecim yapma şunu ya, söyleye söyleye dilimde tüy bitti
Ş: hadi yukarı
Dedi ve Arasla Cansu itişe itişe yukarıya çıktılar. Sonra Selim geldi, elinde ki poşetleri bırakıp Şebnem'in yanına geçti
Ş: hoşgeldin hayatım
S: hoşbuldum sevgilim
Diyerek elindeki papatya demetini Şebnem'e uzattı
S: papatyalardan kurulu bir ordum var, kraliçem olmak ister misin
Ş: çok sevinirim
Diyerek yanağına bir buse kondurdu
S: seslere bakılırsa gelmiş bizimkiler
Ş: sorma, bugünde günden etek boyu
Dedi gülerek
S: çok didişiyorlar ama seviyorlar birbirlerini
Ş: evet, neyse hadi gel bizde yemekleri yapıp sofrayı kuralım
S: olur
Diyerek mutfağa geçtiler, bir kaç saat sonra her şey hazırdı, kapı çaldı, Kainatgil geldi ve selamlaşarak içeriye geçtiler
Ş: yemeğe geçelim mi, orda konuşuruz
K: geçelim o zaman
Ş: Efe nasılsın bakalım
E: çok iyiyim Şebnem teyze sağol sen nasılsın
Ş: ne demiştim teyze değil abla abla, ben o kadar yaşlı mıyım ya
E: hayır tabiki, hani siz annemle kardeş gibisiniz ya, hani annenin kardeşine teyze denir neyse ya abla derim ben
K: ha ne dicem, yarın bize gelsene Şebo, yeni tarifler öğrendim, yapalım, o kadar güzelller ki parmaklarını yersin
Ş: olur gelirim, evde sıkılıyorum zaten
C: bizim de halı saha var
S: doğru ya, ben onu unutmuştum
C: aöan diyim abi, sakın gelmemezlik yapma batarız
S: ayıp ediyosun hiç gelmem mi
K: Efe sende Arasgille buraya gelirsin
E: farketmez eve de giderim
A: yok Kainat abla bize gelir, biz odada takılırız
Ca: oh valla Cansu kim ki zaten, Kainat teyze insan Efeye kız kardeş yapar, oda benle arkadaş olurdu
K: kısmet değilmiş
Ca: anne bari siz yapsaydınız, ya da evlatlık mı alsak
A: sakın anne, bir tane daha buna tahammül edemem
Ş: ee aşkım Cansuyuda sen istemiştin, kardeş kardeş diye
A: ben böyle olacağını bilseydim hiç ister miydim, anlamıyorum ki siz bunu dört kere atıp üç kere falan mı tuttunuz
Ca: hahaha çok komik
S: uğraşmayın benim prensesimle, yemeğini ye sen birtanem
Ca: sağol babacım
Yemeklerini bitirdiler, Aras, Efeyle odasına gitti, Cansu da kendi odasına gitti. Şebnemgil ise oturuyordu.
C: ne zamandır şöyle ouramamıştık dördümüz iyi oldu
S: evet
K: hani dün gittiğimiz kuafördeki kadın var ya, hani tanıdık gelmişti de çıkaramamıştık
Ş: ee
K: kimmiş biliyor musun
Ş: kimmiş
K: Nisan
Ş: hangi Nisan
K: hani Selim'in arkadaşı vardıya, kenafir gözlü
Ş: ayy o muydu, keike gitmeseydik, saçımızı falan yalmadı Allah'tan, zaten hiç güzel olmamıştı, asıl bombayı duymadın sen, hani dernek toplasında ki Hazal vardı ya
K: eee
Ş: kocası aldatmış, boşanacaklarmış, kadın çok ağladı ama nasıl severdi kocasını, o adam da zaten öyle bir tip vardı
S: nasıl oluyomuş o tip
Ş: işte böyle karizmatik duran ama aslında karizmatik olmayan, seviyormuş gibi yapıp yapmayan
K: adam arada gelir alırdı karısını, yanımızda canım cicim derdi
Ş: demek hepsi oyunmuş, erkek değil mi hepsi aynı
C: şimdi bizim şuçumuz ne, lütfen genelleme yapmayalım
Ş: istisnalar kaideyi bozmaz canım
S: siz gitgide dedikoducu olmaya başladınız ha, hala dernekti, dürnelti, bilmem onun toplantısı, şunun vakfı, oturun evde işte sizin yaşınızdaki kadınlar evde oturur çocuklarına bakar, elişi örer
Ş: çüşş Selim, sanki ellimizdeyiz, alt tarafı 34 buçuk yaşındayız, o kadar yaşlı mı duruyoruz, ayrıca siz kendinize bakın ellilik dedeler gibi evde oturuyorsunuz, tek farklı aktiviteniz maç, o da olmasa, dışarıda da hayat var, biz kuzumla o hayatın da tadını çıkarıyoruz, ya hem ben o kadar yaşlı değilim, dışarıdan bakan yirmilik sanar, yani biraz kilo almış olabilirim, o da en fazla iki kilo, ya neden şimdi moralimi bozuyosun ki biz ne güzel konuşuyorduk, ne karışıyon
S: tamam be, bir şey demedim, lütfen sus hayatım
K: susma, sustukça sıra sana gelecek
Ş: evet haklı, neyse ya şimdi bunlara boşa nefes yormayalım gel biz mutfakta hem kahve yapalım hem dedikodu
K: aynen
Diyerek mutfağa gittiler, Selim ile Can kalmıştı
C: Şebnem'in yanında dura dura Kaina'da çok konuşmaya başladı
S: ah abi, konuşuyorlar falan ama onlar olmasa biz ne yapardık
C: tabiki, serseri olur çıkardık, onlar çalışkan diye çalıştıp bugünlere gelmedik mi, yoksa tembel tenekenin tekiydik, eve girmezdik be
S: aynen, mafya gibi dolaşırdık
C: ne günlerdi
S: şimdi baksana boyum kadar iki tane çocuğum, güzeller güzeli bir karım var ve ben çok mutluyum
C: ben abi bende
Efe ile Arasta oturmuş konuşuyorlardı, Efe ile Cansu aynı sınıftaydı
A: ee nasıl gidiyo dersler
E: şimdilik çok güzel gidiyo
A: iyi bakalım, ne dicem, bu Cansu'nun bir açığını yakalarsan söyle tamam mı
E: ben abi kardeş arasına giremem kusura bakma Aras abi
A: vayy Efe, sen de mi
E: neyse ya, ben çok sıkıldım
A: sorma ya ben de ne yapsak ki
O sırada Aras'ın telefonu çaldı
A: bir dakika
Diyerek kapının önüne çıktı, Cansu sesleri duydu ve Bisini dinlemeye başladı
A: alo
.....
A: yok aşkım Efegil var
.....
A: seni özlemek diye bir şey var, en dayanılmaz olanı da bu
....
A: evet
.....
A: merak etme sen, neyse yarın okulda görüşürüz
Cansu Aras'ın karşısına geçti
Ca: yok aşkom, abi tam bir ergensin ya, ayrıca sen aşkım mı dedin, anneme mi söylesem ne
Aras eliyle sus işareti yapıyordu, susmayınca
A: sussana
Dedi, kız üstüne alınmıştı
A: yok sana demedim hayatım
C: ergen
A: bir dakika hayatım
Dedi ve Cansuya döndü
A: telefonu kapatayım görüşücez
Dedi ve konuşmasına geri döndü, Cansu hemen aşağı indi, Selim'in yanına oturdu
Ca: babacım
S: prenses
C: noldu sıkıldın mı
Ca: evet Can abi
Şebnem elinde ki tepsiyle geldi, herkese kahvelerini verdi ve oturdu
Ş: noldu kızım
Ca: öylesine size bakmaya geldim, eğer konuşcağınız bir şey varsa kalkayım
K: yok yok otur
Aras yukarıdan indi, yanlarına yaklaştı
A: kardeşim, bir dakika gelir misin
Ca: abi sen iyi misin ya, Cansu buraya gele noldu
A: aa aşk olsun abicim
Ca: noldu niye çağırıyosun, yoksa yanlış bir şey mi yaptın
A: haha hayır tabiki, sıkılmıssındır gel sende bizimle otur, film izlicez
Ca: ama sonra git demek yok
A: gel sen gel
Cansu kalktı, yukarıya çıktılar, Efe'nin yanına girdiler
A: telefonla konuşuyoruz demi, niye her yerden çıkıyorsun
Ca: ama çok komiktin neyse ya hani film izlicektik
A: yok film falan
E: aslında izlesek güzel olurdu
A: izleyelim madem ama genelde bununla film izlenmez
Ca: senle çok izlenir
E: ne izlicez
Ca: kimler ölücek, onu izleyelim mi
E: olur
Ca: ama sonunda hepsi ölüyo
A: ya niye söylüyosun sonunu, senin izlemediğin bir şey olsun, ben seçiyim durun, hmm, hah buldum, bu senin annen, bunu izlemedin demi
Ca: hayır izlemedim
A: senin için uygun mu
E: olur olur farketmez
Üçüde Aras'ın yatağa oturup filmi koydular, hem izliyorlardı, hemde bir şeyler atıştırıyorlardı, sessizce izliyordı, ta ki Efe o cümleyi kurana kadar
E: güzelmiş, acaba annesi kim, heyecanla bekliyorum
Ca: annesi evde çalışan hizmetçi, babası zorla evlendirilmiş, evliykende gönlünü buna kaptırmış, sonra bu çocuk olmuş, sonraları kadın bunu öğrenip intihar etmiş, bir de not bırakmış, her şeyi öğrendim falan demiş, babası da dayanamayıp kalp krizinden gitmiş. Sonlarına doğruda, kıza annesinin hizmetçileri olduğunu söylicekler, kız ilk başta inanmicak falan, itiraz edicek, benim annem hizmetçi olamaz diyecek, ben zenginim falan diyecek, kadın hasta zaten, ölücek, kız da sonradan yaptıklarına pişman olucak ama annesi çoktan gitmiş öteki tarafı, filmin konusuda, insan bir şeyin değsrini kaybedince anlar, son
A: dedim demi, kızım sen neden anlatoiıyosun, daha yarısına gelmedik, ayrıca hani sen izlememiştin
Ca: ee izlenedim zaten, Meral anlatmıştı
A: off ya mahvettin filmi, git hadi ya, biz başka izleriz
Ca: ya tamam ya kalayım işte
Diyerek efeye baktı
E: bu sefer hakketin
Ca: sen de mi, off iyi be, ben de annemlerle otururum, belki konuşuruz annemle
A: söyleniyosun
Ca: bakarız
A: Cansuu
Ca: tamam be
Diyerek indi aşağı
Ca: yine ben
S: yine noldu prenses
Ca: kovuldum
K: neden
Ca: film izliyorduk
Ş: yine kendini tutamadın, sonunu söyledin, yada filmi anlattın demi
Ca: evet
Ş: ah kızım, kime çektin bilmem ki
K: acaba kime
Ş: Kainat sus bakayım
C: biz de kalkalım mı artık, yarın maç var dinlenmemiz lazım
K: kalkalım, bizimde çok işimiz var
Ş: ben gelirim o zaman
K: tamam
Birbirlerine iyi geceler dediler ve Efeyide alıp gittiler.

Yorumlarınızı bekliyorum, çok içime sinmedi, bir de karakter çok olunca idare etmek zor oluyor, inşallah beğenmişsinizdir :)(: