Sabah ilk uyanan Süreyya hanım olmuştu, kalktı ve kahvaltıyı hazırladı, sonrada Selim'in gelip gelmediğini anlamak için odasına gidip baktı ama yatağı bozulmamıştı, anlaşılan gece eve gelmemişti, koltuğa oturdu, Şebnem uyanmadın gelmesini umut ediyordu derken Harun beyde uyandı ve gelip yanına oturdu
H: günaydın
Sü: günaydın
H: hayırdır noldu, bu ne hal
Sü: Harun Selim dün gece gelmemiş ve hala da yok
H: nerde bu çocuk ya, kız uyanmadan gelse bari
Sü: aynen
Aralarında konuşurken Selim geldi, içeriye geçti, sarhoştu
S: ben geldiim
Dedi ve kendini koltuğa attı
H: nerdeydin sen dün geceden beri
S: ben, dedim ya Denizleydim, bara gittik
Sü: iyi halt ettin, git toparlan çabuk, Şebnem uyanmadan kendine gel
S: Şebnem mi, uyuyor mu, aşkım benim ya ben ona bir bakayım
H: hayır seni böyle görmesin, kendine bir çeki düzen ver
Diyerek kolundan tuttu Harun bey. Selim kolunu kurtardı
S: bırak ya, sevgilim yanına gidicem ben, rahatsız etmeyin bizi
Sü: Selim kendine gel
S: ben kendimdeyim Süreyya sultaan, hiç bu kadar kendimde olmamıştım, ya en fazla öpüşüyor o kadar merak etme ileri gitmeme izin vermez zaten, evlenmeden olmazmış
Demesiyle Harun beyden tokat yemesi bir oldu
H: senin karşında arkadaşın yok, Süreyya şu oğlanı al karşımdan yoksa-
Sü: tamam tamam, hadi oğlum yürü içeriye
Diyerek odasına götürdü ve banyoya sokup soğuk suyu açtı
Sü: ayılmadan çıkma vurdan yoksa bu defa baban daha farklı davranır, hadi oğlum
Diyerek Harun beyin yanına geri döndü
H: ayıldımı
Sü: duşta
Harun bey sinirlenmişti, Selim ise kuyafetleriyle birlikte banyodaki taburede oturuyordu, soğuk suyun etkisiyle ayılmıştı, başını iki elinin arasına aldı, başı ağrıyordu, bir süre öyle durduktan sobra duşunu da alıp çıktı banyodan. Üzerini değiştirip Harun beylerin yanına geldi, oturdu
S: anne başım çatlıyır, bir kahve yapar mısın
Sü: yaparım oğlum
Diyerek mutfağa gitti.
H: Selim
S: efendim baba
H: dinliyorum, dün gece nerdeydin, ne yaptın
S: dedim ya baba Denizleydim, restorandan bara geçtik, o biraz durdu, gitmek istemedi ama ben ısrar edince gitti, bende arkadaşlara denk geldim onlarla birlikteydim
H: aferin oğlum
Dedi ve tam konuşmasına devam edecekti ki Şebnem geldi
Ş: günaydın
Dedi ve Harun beyin yanağına bir buse kondurdu ve yanına oturdu, Selim'e bir şey söylemiyordu, sonra Süreyya hanımda kahveyi getirdi ve Selim'e verdi. Kahvaltı yapmak için masaya geçtiler
Sü: hadi kızım hemen kahvaltımızı yapalım, alışverişe çıkıcaz
Ş: yok Süreyya annecim ya, boşver çıkmayalım
Sü: ama olmaz ki, giyecek bir şeyler almamız lazım, ev için bir takım süs falan
S: nereye gidiyorsunuz
Sü: oğlum yarından sonra sizin ni-
Ş: tamam Süreyya anne ya, hatırlamıyor bile baksana
Dedi ve masadan kalktı, odasına girip oturdu, Süreyya hanımda arkasından gidiyordu ki kapı çaldı, açtı, gelen Kainat'dı
Sü: hoşgeldin kızım
K: hoşbulduk Süreyya teyzecim, hadi çıkmıyor muyuz
Sü: çıkmıyoruz kızım
Kainat bir yandan ceketini ve çantasını çıkarıyordu, bir yandan da konuşuyorlardı
K: neden
Kısaca özet geçti
Sü: ben de şimdi yanına gidiyordum
K: ben gitsem
Sü: olur kızım
Süreyya hanım içeriye geçti, masaya oturdu
H: bir baksan diyorum kıza
S: kahvaltı ediyorum baba, bakarım birazdan
Sü: tamam Harun Kainat gitti yanına, birazdan bakar
H: Selim
S: ne var baba
H: o kızla görüşmek yok
S: kendi kararlarımı verebilecek yaştayım, ayrıca Deniz çok tatlı bir kız
H: iki gün önce Şebnem diye ağlayan ben miydim
S: ya ben Şebnem'i hala seviyorum, sevmiyorum demedim ki ama Denizlede gayet iyi anlaştık, arkadaşlık yapıyoruz o kadar, ben gidiyorum, bir kahvaltıda yaptırmadınız
H: gidemezsin
S: giderim
H: Selim gidemezsin dedim, sen ne zamandan beri babana karşı geliyorsun
Selim elindeki ceketini koltupa fırlattı ve odasına gitti. Neden böyle davranıyordu acaba, yoksa o kıza mı aşık olmuştu, yada Şebnem'i artık sevmiyor muydu, zamanla anlayacaktık. Kainat kapıyı çalarak Şebnem'in yanına girdi
Ş: gel tatlım, gel
Önce sarıldılar, sonra yatağa yanına oturdu
K: ilk olarak Burağın işleri varmış, bir haftalığına şehir dışına çıktı, sana gelecekti ama yetişemedi, ee nasılsın bakalım
Ş: iyiyim dicem ama değilim
K: Süreyya teyze biraz bahsetti, Selim seni çok seviyor hayatım, yapma böyle
Ş: evet ya çok seviyor
Dedi alaylı bir şekilde
K: ya cannı sıkkındı belki, biraz kafasını dağıtmak istedi
Ş: erkeke arkadaşlarıylada takılabilirdi demi, ayrıca önceden olsa arkamdan gelir özür dilerdi, şebeklik yapardı, masum masum bakardı, dayanamaz affederdim
K: oyy kıyamam ben sana ya, gel buraya
Diyerek kollarını açtı, Kainatla sarıldılar derken Selim girdi içeriye, Şebnem hemen toparlandı
S: konuşabilir miyiz
Ş: ne konuşucaz acaba
K: ben sizi yalnız bırakayım
Ş: hayır hayatım, benim senden gizli saklım mı var
S: özür dilerim hayatım, aklımda bir sürü şey var, unutmuşum
Ş: aklında daha önemli ne vardı acaba, ayrıca sen ne zaman geldin, nerdeydin
S: dedim ya Denizleydim, restorandan bara geçtik
Ş: ya birde bara gittik diyor
S: başım çatlıyor zaten, kusura bakma senin tribini falan çekemicem
Dedi ve kapıyı çarpıp çıktı, odasına gitti, Şebnem kucağındaki yastığı fırlattı, ağlamaya başladı
Ş: Selim beni severdi, kıyamazdı bana, masum masum bakar affettirirdi kendi, o kenafir gözlü kız yüzünden, dünde bardalarmış, Selim kötü bir şey yapmamıştır demi
K: Selim seni hala seviyor, tabiki yapmamıştır, hadi sil göz yaşlarını içeriye geçelim
Ş: tamam
İçeriye geçtiler, bir süre sessizlik oldu, sessizliği bozan ise Harun bey oldu
H: dışarıya çıkalım mı
Sü/K: olur
Ş: siz çıkın ya, benim hiç çıkasım yok, odadan telefonumu alıp geleyim
Dedi ve kalktı, odasına tam giriyordu ki Selim'in biriyle konuştuğunu duydu, dinlemeye başladı
S: iyiyim canım sen nasılsın
.......
S: aynen ya benimde başım çatlıyor, dün gece çok içmişiz
.......
S: evet sen gittikten sonra bizim Hakan, Buğra falan vardı, sabaha kadar oradaydık
......
S: en kısa zamanda tekrarlarız tabi
.....
S: yok ya ne kızıcak, yarından sonra nişanımız varmış ben tamamen unutmuşum bu kafayla, senide bekleriz
......
S: evet yarından sonra, annemgil gidecekmişte hemen nişanlanın dedi
......
S: ya seviyorum ama nişan biraz erken sanki
......
S: ne desin, hazır zaten o, evlen deseler hemen evlenecek
.....
S: bence sen öpme
......
S: şaka yaptım önemli değil ya, sarhoştuk zaten, alt tarafı dudağıma masum bir öpücük kondurdun
......
S: evet her şeye rağmen süperdi
Şebnem duydukları karşısında şok olmuştu, ağlıyordu, odasına gidip bavulunu çıkardı, bir kaç parça eşya koydu, bavulu kapının önüne getirdi ve içeriye geçti, hala hüngür hüngür ağlıyordu, ceketini giymiş çantasını almıştı
K: kuzum noldu, nereye böyle
Diyerek yanına gitti, Harun bey ve Süreyya hanımda yanına gelmişti
Ş: Se-Selim'i telefonla konuşurken duydum, kız Selim'i öpmüş, du-dudağından, ayrıca nişan için erken dedi, benden için o evlen desen hemen evlenir dedi
Harun bey Şebnem'e sımsıkı sarıldı, Şebnem'de ona sarıldı
H: ağlama kızım, kıyamam ben sana, peki kapıdaki bavul ne
Ş: gi-gidiyorum, beni istemiyor zaten ama ben sizi çok seviyorum
Sü: ama biz sana çok alıştık
Süreyya hanıma sımsıkı sarıldı, yanağına bir buse kondurdu, sonrada Harun beye sarıldı ve yanağına bir buse kondurdu
Ş: görüşürüz, Harun babacım, görüşürüz Süreyya annecim. Hadi Kainat, seninle birlikte çıkalım
Dedi ve bavulu da alıp çıktılar, Süreyya hanım ve Harun bey ne derse desin dinlememişti, Kainatla bir taksiye bindiler, Şebnem Kainat'ın omzuna yatmıştı, hala ağlıyordu
K: kuzum benim, canım arkadaşım, keşke konuşsaydınız önce, belki sende yanlış anlamışsındır
Şebnem ağlıyırdu ama gayet sakin konuşuyordu
Ş: kulaklarımla duydum Kainat, nasıl değişti anlamıyorum, Selim'e ne oldu anlamıyorum
Ağlaması daha da şiddetlenmişti
K: sakin ol hayatım, ağalama, lütfen
Eve gelmişlerdi, Kainata da söyleyip odasına çıktı ve yatağa uzandı, ağlarken uykuya daldı. Harun bey ve Süreyya hanım Şebnem gittikten sonra üzülmüşlerdi, Selim ise telefonu daha yeni kapatmıştı ve gittiğinden haberi yoktu. İçeriye geldi
S: Şebnem nerde odasında yok
Sü: gitti
S: gi-gitti mi, neden
H: soruyor musun birde, şu tavırlarına bir bakar mısın, o Deniz'i gördükten sonra resmen ilhilenmedin Şebnemle, Süreyya devam edemicem anlat şuna
Sü: seni telefonla konuşurken duymuş, nişan için erken olduğunu, Şebnem'e evlen desek hemen evleneceğini falan söylğyormuşsun, birde kızın seni öptüğünü duymuş
S:ama o benim sadece arkadaşımdı
H: arkadaşsan mesafeni koyacaktın, karşılaştığından beri Şebnem'e vereceğin ilgiyi o kıza verdin
S: ama ben böyle olsun istememiştim, ben Şebnemsiz nefes alamam, onsuz yaşayamam
Sü: ah oğlum ah
S: ben gidiyorum
H: nereye
S: önce Şebnem'e sonrada arkadaşlığımızı bitirmek için Denize
Dur demelerine kalmadan çıkmıştı Selim, bir taksiye atladı ve Şebnemgile geldi. Kapıyı Kainat açtı
S: Şebnem nerde
K: sakin ol Selim, yukarıda yatıyor
Selim hızla merdivenleri çıktı ve Şebnem'in odasına girdi, Şebnem uyuyordu, yanına gitti, o koca gözleri şişmişti, el iş yle yanağını okşuyordu ki Şebnem uyandı, hemen çekildi
Ş: aaa sen niye geldin
S: sen niye geldin Şebnem, niye terkettin beni
Ş: birde soruyor musun Selim, gözün artık beni görmüyordu farkında mısın bilmiyorum ama o kızla benden daha çok ilgileniyordun
S: biliyorum bir hata yaotım ama söz bir daha görüşmicem, yeter ki bırakma beni
Diyip aağlamaya başladı
Ş: ağlama Selim, yok yada ağla istiyosan, bikiyosun ki ağlayan erkeğe dayanamam, hele ağlayan sensen ölürüm ama şu an seni hiç affedesim yok. Benim öpmeye doyamadığım dudaklarını o kız öpüyor sende önemli değil sarhoştuk diyorsun, Selim sen ne yapmaya çalışıyosun
S: bende senden başkası öpsün ister miyim hiç, valla sarhoştuk, ayrıca o benim çocukluk arkadaşımdı
Ş: ona bakılırsa Burakta benim çocukluk aşkımdı ama ben ona hiç bir gün senden daha yakın davrandım mı, hadi davrandım diyelim, onunla konuşmaya başlayınca seni unuttum mu?
S: hayır ama-
Ş: beni yanlız bırak
S: Şebnem-
Ş: Selim çık
Şebnem yüksek sesle söylemişti, Selim çıktı, Kainat'ın noldu, ne konuştunuz gibi sorularına aldırış etmeden taksiye atlayıp Denize gitti. Şebnem ise ağlamaya başladı, Kainat yanona çıktı ve sadece sarıldılar. Selim kapıyı çaldı, Deniz açtı
D: vayy Selimcim hoşgeldin
Üzerinde mini, baya açık bir gecelik vardı, Selim görünce duraksadı, sonrada kendine geldi
S: konuşmamız lazım
Diyerek içeriye geçti, koltuğa oturdu, Deniz de yanına oturdu
D: ne konuşucaz
S: bak Deniz direk konuya giricem, ben seninle olduktan sonra Şebnem'i çok ihmal ettim, artık seninle olan arkadaşlığımı bitirmek istiyorum
Deniz Selim'e iyice yaklaşmıştı, silikonla büyütmüş olduğu göğüslerini Selim'e yaklaştırdı, ceketini çıkardı ve eli gömleğinin düğmelerine gitti
D: bırak şimdi Şebnem'i, bak burda daha güzeli var, bana bırak kendini
Erkek değil mi, hemen kendinden geçmişti, gömleğini çıkarmasına fırsat vermeden Denizi sırtüstü koltuğa kaktırdı ve üstüne atladı resmen, ne yaptığını bikiyordu, yanlış olduğunu,yapmaması gerwktiğinide biliyordu ama krndine engel olamıyordu derken iş işten geçmişti bile.Yorumlarınızı bekliyorumm :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)
De TodoYıllar önce terkedilen bir kadındı. Tam eşini bulmuşken yanlış anlaşılmalar sonucunda kaybetmişti. Buna yaşamak denirse yaşıyordu işte.