KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)

ANNEM

Sabah ilk kalkan Esma hanım oldu, kahvaltıyı hazırladı, uyanmış olan Aras'ı aldı ve karnını doyurdu, koltuğa oturup uyanmalarını bekledi. Şebnem ile Selim de uyanıp geldiler
Ş: günaydın Esma annecim
Diyerek yanağına bir buse kondurdu ve oturdu, Selim ise
S: günaydın anne
Diyerek oturdu
E: günaydın
Ş: oğlum uyandın mı sen, gel bakalım karnını doyuralım
E: ben doyurdum kızım
Ş: sağol, keşke kaldırsaydın beni eziyet etmedi demi
E: etmedi, uslu uslu yemeğini yedi, oyun oynuyordu
Ş: o zaman ben kahvaltıyı hazırlayayım
E: otur kızım ben hazırladım kahvaltıyı
Ş: Esma annecim siz niye zahmet ettiniz
E: ne zahmeti kızım, alt tarafı kahvaltıyı hazırladım
Şebnem ile Esma hanım gayet normaldi dün konuştuklarından sonra, ama Selim aralarında ki bu yakınlığı anlayamamıştı, annesinin bu kadar sıcak davranması garip gelmişti
S: bir dakika ya noluyor burada, ben anlamadım hiç bir şey
Ş: bir şey yok hayatım, Esma anne kahvaltı hazırlamış
S: anne
E: evet oğlum size hazırladım
S: oğlum
Ş: Selim sen iyi misin bana bak bakayım, niye söyleneni tekrar ediyosun, açlık başına mı vurdu
S: yani şey, ben annemin nadiren oğlum dediğini duymuşumdur, şimdi söyleyince garip geldi
O sırada Gülseren hanım elinde çantasıyla indi
G: günaydın
Ş: aa annecüm o çanta ne
G: kızım benim gitmem gerekiyor, şirketten çağırıyorlar
S: ama olmaz ki Gülseren annecim, her bize geldiğinde şirkette bir sprun çıkıyor
G: yapacak bir şey yok oğlum, yine gelirim, ama sıra sizde, siz gelin artık
Ş: geliriz ama keşke biraz daha kalsaydın
G: çok isterdim ama gitmek zorundayım, gel bakalım
Diyerek Aras'ı kucağına aldı
G: görüşürüz küçük bey, özletme kendini, annegile söyle getirsinler seni tamam mı
Yanağına bir buse kondurdu ve Şebnem'e verdi, Esma hanıma sarıldı
G: sizide beklerim, kapım her zaman açık
E: sağolun bende beklerim
Şebnem'e sarıldı
G: oğlumla torunuma iyi bak tamam mı, kendine de
Ş: bakarım annecim
Selim'e sarıldı
G: sende kızımla torunuma iyi bak, önce Allah'a sonra sana emanetler, gelin tamam mı bekliyorum tamm mı oğlum
S: bakarım Gülseren annecim, kısa zamanda geliriz
G: biraz daha kalırsam ayrılamicam, hadi görüşürüz
Diyerek gitti
E: bizde kahvaltıya geçelim
Kahvaltılarını yaptılar, koltuklara geçtiler, Şebnem Esma hanıma konuşması için işaret etti, o da hayır anlamında kafasını salladı, Şebnem ısrar ediyordu derken Selim gördü
S: napıyosunuz
Ş: iyiyiz sevgilim oturuyoruz sen napıyosun
S: niye kaş göz işareti yapıp duruyorsunuz
Ş: hiiç,Esma annenin seninle konuşacakları varmış, biz oğlumla bahçeye çıkıyoruz demi aşkım
Dedi ve Aras'ı alıp çıktı, Selim Esma hanıma döndü, Esma hanımda Selim'e
S: dinliyorum
E: çok seviyorsun demi
S: çok seviyorum
E: Gülseren hanımı
S: onuda seviyorum tabiki, çok sıcak birisi, sağolsun beni de Şebnem'den ayırmaz oğlu gibi sever
E: peki ben
S: senide seviyorum tabiki
E: ama Gülseren annen kadar değil
S: nerden çıktı şimdi bu
E: ona sarıldığını, öptüğünü gördüm, aranızda ki ilişki bile farklı
S: yani anne
E: oğlum, bir kere sarılabilir miyim
S: bana mı, sa-sarıl
Esma hanım Selim'e sarıldı, Selim de üzerindeki şaşkınlığı attıktan sonra Esma hanıma sarıldı
E: seni çok seviyorum oğlum
Diyerek kokusunu içine çekti, çok uzun süre sonra, ilk defa Selim'e böyle sarılıyordu, kokusunu içine çekiyordu, gözyaşlarına hakim olamadı ağlıyordu, Selim de annesine sarılmanın verdiği etkiyle ağlamaya başladı
E: her şey için özür dilerim, benim yüzünden ne çocukluğunu yaşayabildin ne gençliğini, şimdi izin verirsen, geri kalan ömrümde seninle gerçek bir anne-oğul gibi yaşamak istiyorum, tabi affedersen beni, seni çok seviyorum
S: çok şey değildi istediğim, sadece anne şevkatiydi, oğlum demen bile seni affetmeme yeterli, sarıldın ya dünyalar benim oldu annem
Bir süre ayrılmadan öyle kaldılar, Selim çekildi
S: ağlama annecim, o yalnız kaldığım günleri bana geri veremezsiniz, mezuniyetime gelmediğiniz günü, evlendiğim günü ama bundan sonra yanımda olun olur mu, sıks ık arayın, son olarak neden böyle davrandınız bana, neden bugüne kadar yanımda olmadınız
E: bunu söyleyemem, ya o zaman beni sevmezsen
S: lütfen söyler misin
E: şimdi söyleyemem zamanı gelince öğrenirsin, biliyorum çok zor geçmişi unutmak ama lütfen bizsiz geçen günlerini unut, artık hep yanındayız, bizi bırakma olur mu
S: bırakmam
Esma hanım kafasını bahçeye açılan cam kapıya çevirdi, Şebnem ile Aras çimenlerin üzerinde oynuyordu, onlara bakarak konuşmaya başladı
E: iyi ki Şebnemle evlen missin, o çok iyi birisi, bugün böyleysek biraz da ona borçluyuz
Selim de kafasını çevirdi
S: evet çok şanslıyım, dünyalar güzeli bir karım ve oğlum var, onlar benim her şeyim, peki Şebnem biliyor mu bana söylemediğin şeyi
E: biliyor ama söz verdi söylemez
S: bana da söylesen, aklıma bin bir türlü şey geliyor
E: sadece bana güven oğlum
S: güveniyorum, üstüne gelmicem, umarım deyecek bir şeydir
Diyerek annesine sarıldı
E: evet bu kadar duygusallık yeter sanırım
S: hadi bizde çıkalım gel
E: yok oğlum sen çık
S: peki
Dedü ve Şebnemgilin yanına gitti, yanlarına oturdu, Şebnem hem Arasla oynuyordu hem de Selim ile konuşuyordu
Ş: noldu konuştunuz mu, ne dedi, affettin demi, uyuzluk mu yaptın yoksa
S: düzelttik aramızı, ona söylemesemde o geçen günleri asla unutöicam, yanımda ol ayışları hep aklımda, tabi bunun soğukluğu var biraz, normaliz bakalım, neyse ya
Diyerek Aras'a döndü
S: oğlum napıyosun sen anneyle top mu oynuyorsun, annen nerden bilir top oynamayı, gel sen biz ikimiz oynayalım
Ş: hadi canım, biliyorum tabiki
S: maça var mısın
Ş: tamam
Arası kenara oturttu, oyuncakları önüne döktü ve maç yapmaya başladılar. İlk golü Selim attı
S: nasıl goldü gördün demi Aras
Ş: sen görürsün şimdi
İkinci golü de Selim attı, derken üç gol de Şebnem attı, yorulmuşlardı, Aras'ın yanına oturdular
Ş: 3-2 yendim seni, hani bilmiyordum
S: hile yaptın bir kere
Ş: hiçte bile, aşkım baban ne diyor, hile yaptım mı ben
A: anne
Ş: bak oğlumda benden, yenildin hayatım kabul et
S: aşk olsun oğlum insan babasını tutar
Ş: annesinin oğlu ne yaparsın
S: gidiyorum ben dışlandım sanki
İkisinin Arasında Aras vardı, Şebnem Selim'i tuttu
Ş: kaçma şebek kaçma, biz seni hiç dışlar mıyız, sen bizim birtanecik babamızsın
Demesiyle Selim Şebnem'in dudağına yapıştı, bir süre sonra Şebnem çekildi
Ş: ya şebek misin, Aras var
Diyerek Aras'a döndü, sonra hemen kafasını Selim'e çevirdi
Ş: ya Esma annede bakıyormuş, ayıp oldu
S: sen benim karımsın be ne ayıbı, ayıp yatakta olur
Şebnem Selim'in omzuna sertçe vurdu
Ş: sapıklaşma lütfen
S: acıttın ya
Ş: biliyorum acısın diye vurdum zaten
S: sen bana kıyamazsın ki
Ş: evet kıyamam
S: annem bizim onu farkettiğimizi bilmiyor, bence sorun olmaz
Diyerek tekrar dudaklarını Şebnem'in dudaklarıyla birleştirdi. Esma hanım ise onşara bakıp hem gülüyor, hem de üzülüyordu.

Kısa oldu kusura bakmayın, diğer bölümü uzun tutmaya çalışıcam, ve diğer bölüm biraz fazla uzun olucak ama 17 yıl atlatmayı planlıyorum, Aras büyüsün, güzel olmaz mı, on sekiz yaşında olsun :)(: