Yemeklerini bitirip odalarına çıktılar, Şebnem her zaman ki gibi Aras'ı uyutmaya çalışıyordu
Ş: hadi be annecim uyusana, kime çektin anlamadım ki, niye uyumuyosun
S: Şebnem
Ş: efendim
S: hani aşağı indiğimizde hiç kimse vazgeçilmez değildir dedin ya, yani benden vazmıgeçtin
Ş: Selim gördüğün gibi çocuğu uyutmaya çalışıyorum sonra konuşalım
S: hayır şimdi konuşucaz, sana bir şey sordum, benden vazmıgeçtin
Ş: noldu, evet dersem yine gidicek misin
S: Şebnem anlattım ya neden gittiğimi mecburdum dedim ya, konuyu başka taraflara çekme
Ş: başka taraflara falan çekmiyorum Selim
S: bak düzgünce bi soru sordum, benden vazmıgeçtin
Ş: ne duymak istiyorsun Selim
S: hayır demeni çünkü her şeyi anlattım, affetmen gerekir
Ş: ya Selim senin yüzünden oğlumla ilgilenemedim ben, ne kadar çok ağladım senin haberin var mı, dün beni ne kadar çok kırdın haberin var mı ya
S: varsa yoksa oğlun zaten Şebnem, tamam o benim de oğlum, ben de seviyorum ama biraz bana da baksan
Ş: ya Selim Allah'ın aşkına ne zaman seni ihmal ettim şu an bana dev haksızlık ediyosun
Sesleri gitgide yükseliyordu
S: tamam ya kapatalım
Ş: ben konışmayalım dedim konuşucaz dedin, konuş hadi, haksızsın, biliyosun ondan susuyosun
S: ya biz ne ara bu hale geldik
Ş: bağırma çocuk uyuyor
S: uyanmaz
Ş: bekle konuşucaz geliyorum
Diyerek kucağına Aras'ı aldı ve yan oddanın kapısını çaldı, gel sesini duyunca içeriye girdi
Ş: rahatsız ediyorum ama Aras biraz burda kalsa, ben alırım birazdan
K: tamam canım takma sen ben bakarım
C: noldu napıcanız, kardeş mi geliyor yoksa Aras'a
Ş: Can sinirliyim zaten sinirimi senden çıkartmayayım
C: tamam ya şaka yaptık kızma
Kapıyı çarparak çıktı odadan, kendi odalarına girdi
Ş: bağır, hadi, zaten son günlerde çok alıştın bağırıp duruyosun
S: bağırtıyosun Şebnem, ortada bir şey yok ki, sadece bir soru sordum olayı buraya kadar taşıyan sensin
Ş: yaa, demek benim, tamam sor, sor hadi cevaplicam bak valla
S: benden vazgeçtin mi
Ş: işte böyle bir şey olamaz, olmaz. Sorduğun soruya bak buna cevap vermemi nasıl beklersin, ben senden vazgeçebilir miyim
Sesini iyice yüksektti, bağırarak
Ş: eğer merak ediyosan da söyliyim hala seni deliler gibi seviyorum oldu mu
Dedi ve ceketini aldı, tam çıkıyordu ki Selim kolundan tuttu
S: Şebnem
Şebnem kolunu kurtardı ve aşağı indi, kumsala geldi, hafif rüzgar vardı, ağlıyordu, oturdu, denizi izliyordu, Selim ise arkasından geldi, yanına oturdu
S: Şebnem bak ben-
Şebnem Selim'e sarıldı hala ağlıyordu
Ş: seni çok seviyorum, özür dilerim
S: ağlama, bir daha sakın benim için ağlama, asıl ben özür dilerim sana yaşattıklarım için
Ş: bırakma bir daha beni, görüyosun toparlanamıyorum. Bu son olsun, eğer birdaha beni her ne için olursa olsun terkedersen seni asla affetmem, yemin ederim
S: asla, dersimi aldım ben, ikinci kez aldım ben dersimi, bir daha sizi bırakır mıyım, ağlama hadi
Diyerek eliyle gözyaşlarını sildi, ikiside denize döndü
Şebnem kafasını Selim'in omzuna koydu, Selimde elini Şebnem'in omzuna attı
Ş: peki şimdi napıcaz, dönünce ne olucak
S: bilmiyorum, o adamı yollamanın bir yolunu bulucaz
Derken telefonu çaldı, baktı yine o bilinmeyen numara, Şebnem eliyle sus işareti yaptı ve telefonu açtı
S: ne var yine
X: iyi geceler, ben polis memuru, bu telefonun sahibi kaza yaptı ve ambulansta kaybettik, en son sizinle konuşmuş yakını mısınız ve ya tanıyor musunuz
S: yo-yok tanıyorum, bildiğime göre ailesi yok
X: peki, sağolun, iyi geceler
S: iyi geceler
Ş: noldu Selim kimmiş
S: o adam, ö-ölmüş, kaza yapmış
Ş: ne
Diyerek kaldırdı kafasını
S: öldü diye üzülsek mi yoksa kurtulduk diye sevinsek mi bilemedim
Şebnem yine kafasını eski yerine koydu, denize bakarak konuşmaya başladı
Ş: hayat çok kısa be Selim, baksana bugün varız yarın yokuz, kim bilebilir ki Allah'tan başka, belki şu an konuşurken nefesim kesilicek ölücem, belki ayağımız takılıcak düşücez belkide aniden kalp krizi geçiricez
Derken Selim sırtüstü düştü, dolayısıyla Şebnem de düştü, kalktı Selim'e baktı
Ş: ya Selim şakanın sırasımı kalk hadi, Selim, Seliim, ya ben kime diyorum, Selim duyuyo musun beni, ya Selim cevap versene, öldün mü yoksa Selim
Nabzına baktı
Ş: nabzında atmıyor ya Selim, ya Selim ağlicam şimdi kalk ya, Seliim
Selim gülerek gözlerini açtı, kendine çekti ve yerde bir iki kez yuvarlandılar, durdular
Ş: şebek, kalbime iniyordu ama
Diyerek bir iki kere vurdu
S: çok mu korktun
Ş: korktum tabi
S: bir öpücük ver o zaman
Ş: şımarma hemen, yok sana öpücük falan cezalısın sen, hadi kalk odamıza gidelim
S: bir tane ya, kaç gündür öpemiyorum zaten
Ş: abartmasam, daha sabah öpmedin mi
S: karşılık vermedin ama
Ş: hakettin sen hadi bakalım odaya marş marş
Diyerek kalktılar ve odaya çıktılar
Ş: sen gir ben Arası alıp geliyim
S: tamam
Şebnem kapıyı çaldı, ses gelmeyince içeriye girdi, girmez olsaydı Kainat ile Can öpüşüyordu, hemen ayrıldılar
Ş: pa-pardon ben ses gelmeyince, Aras'ı alıp çıkıcam
K: ha bizde şey yapıyoduk, yani şey olmuşta-
Ş: her neyse tatlım
K: kalabilirdi
Ş: yok ben alayım yoksa çocuğumun piskolojisi bozulcak, ayıp küçücük çocuğun yanında
Diyerek Aras'ı da aldı ve çıktı, odasına geçti.
S: geldiniz mi
Ş: geldik geldik, Allah'tan uyanmamış, yavaşça yatırayım sonra bizde yatarız
Üzerlerini değiştirip yattılar
S: Aras ortamızda mı yatacak
Ş: evet, dikkat et ezme çocuğu bende seni ezerim ona göre
S: ezermiyim ben hiç bunu, tipe bak ya, babasının oğlu
Ş: biraz daha kulağının dibinde konuşmaya devam edersen uyanıcak, sen uyutursun
S: tamam sustum, iyi geceler prenses
Ş: iyi geceler şebek
Aras'ın kafasının sağ tarafına birisi, sol tarafına da birisi aynı anda öpücük kondurdu ve kısa süre içinde uykuya daldılar. Sabah ilk kalkan Şebnem oldu, üzeeini değiştirdi, Aras'ın karnını doyurdu, Selim'i uyandırmak için yanına gitti
Ş: Selim, hadi uyan hayatım, Kainatgil aşağı ünmiş bizi kahvaltıya bekliyorlar
S: tamam kalkıyorum prenses, üzerimi değiştiriyim de inelim
Dedi ve üzerini değiştirdikten sonra aşağı indiler, günaydın diyerek oturdular
Ş: ee bugün napıyoz
K: bilmem ne yapalım
S: benim odadan çıkmaya niyetim yok valla, siz istediğinizi yapın biz oğlumla erkek erkeğe oturcaz, demi oğlum
K: bizde denize girelim mi
Ş: olur valla
C: olur
S: Şebnem gözüm üztünde bak, odanın camından gözüküyor plaj, izlicem sizi ona göre
C: tamam abi merak etme sen ben bakarım
Ş: ayy, kalk Kainat kalk, yürü bikinilerimizi giyip gelelim
Dedi ve kalktılar, üzerlerini değiştirip gittiler plaja, denize karşı uzandılar şezlonga, gözlükleride taktılar başladılar güneşlenmeye
Ş: Kainatcım
K: efendim kuzum
Ş: dün naptınız siz
K: beraberdik ya
Ş: onu demiyorum gece naptınız
K: valla bir şey yapmadık, sadece gördüğün kadar valla ya
Ş: tamma be inandık
O sırada Can geldi
C: neye inandın bakalım
Ş: her şeyi bilmek zorunda mısın acaba
C: sormadım say
Selim ise Arasla odaya çıkmıştı, yatağa uzandı, yanınada Aras'ı yatırdı
S: kaldık mı başbaşa oğlum, onlar denize giricekmiş biz de burada baba oğul televizyon izleriz
Kainatla Can aralarında ko uşuyordu, Şebnem ise sadece güneşleniyorsu derken yanlarına bir adam yaklaştı, Şebnem'in yanında durdu
E: Şebnem Gürsoy
Şebnem gözlüklerini çıkardı
Ş: buyrun benim
E: aşk olsun Şebo tanımadın mı
Ş: çıkaramadım
E: Emre ben, hani üniversitedeki çapkın Emre
Ş: aaa Emre, nerelerdesin ya
Diyerek sarıldılar, tam o sırada Selim camdan bakıyordu, gördü ve hemen üzerini değiştirdi, Arasında üzeeini değiştirdi ve yanlarına gitmek için odadan çıktılar
E: hiç değişmemişsin bakıyorum da, aynı fizik, aynı güzellik
Ş: sağol, sen de yakışıklı olmuşsun bakıyorumda, gel otur
Diyerek Şezlonga oturdular
E: ee naptın bakalım, mezun olduktan sonra hiç görüşemedik, hala Selimle birlikte misin
Ş: evlendik
Diyerek parmağını gösterdi, devam etti
Ş: bir tanede oğlumuz var
E: tebrik ederim Allah bağaşlasın, beni görmesin, hiç sevmezdi
Ş: odadaydı
E: iyi bakalım, neyse, bu tarafa geliyor ben kaçayım, tekrar görüşürüz
Diyerek Şebnem'in yanağına vir buse kondurdu ve hızla gözden kayboldu. Selim ise Şebnem'in yanına geldi
S: kimdi o
Ş: oğlum mu gelmiş, Selim insan şapka takar çocuğun başına güneş geçicek, ver bana gölgede dursun bari
Arası verdi
S: o adam kimdi Şebnem, önce sarıldı, sonra öptü
Ş: Emre, üniversiteden
S: Emre mi, ya nerden çıktı şimdi Emre, biliyosun sevmiyordum ben onu, halada sevmiyorum
Ş: tamam canım, ya sadece görmüş bir merhaba demeye gelmiş, hem sen niye böyle geldin, sadece şort ııh n var insan üstüne bir şey giyer, şunlara bak, sanki hiç kaslı adam görmediler, yiyecek gibi bakıyorlar
S: bu sıcakta
Ş: neyse hadi ya odaya çıkalım, çocoğomuda böyle getirmişsin, biz çıkıyoruz kuzum
Dedi Kainata dönerek
K: tamam, bizde birazdan çıkarız
Diyerek odalarına çıktılar.Biraz kısa oldu, diğer bölüm daha uzun olur ama sınavlarım başlıyor, geç gelir, net bir tarih söyleyemem, kafam ne dicek bakalım, yorumlarınızı bekliyorum, bu tatildeki son günleriydi ayrıca medyadaki fotoyu çok beğendim, çocuğun eline bakar mısonız ne kadar şeker, çok tatlılar ama :)(:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)
RandomYıllar önce terkedilen bir kadındı. Tam eşini bulmuşken yanlış anlaşılmalar sonucunda kaybetmişti. Buna yaşamak denirse yaşıyordu işte.