O DUDAKLAR BENİM

1.7K 83 10
                                    

Akşam yemeklerini yediler, Aras odasına çıktı, Şebnemgilde Kainat ve Canla oturuyordu
K: çok sevindik, ne kadar
Ş: bir aylıkmış
C: sizde baya hızlı çıktınız, bizim daha birinci ortada yok siz maşallah, biz ikinciyi yapana kadar siz dörtlersiniz artık
Ş: abartma be, yeter iki tane
K: kız mı olucak acaba
Ş: inşallah, ama doğana kadar öğrenmicez cinsiyetini
C: o da iyiymiş
Konuşurlarken kapı çaldı, gelen Nisandı, Selim içeriye davet etti ve selamlaşarak oturdular
N: nasılsınız, geçiyordum da bir uğrayayım dedim
Ş: canım geldiğinden beri hiç ayrılmıyoruz ki zaten, bildiğin gibiyiz
S: hayatım
Dedi tebessümle
Ş: gel Kainatcım, biz seninle çay yapalım, içersin demi
N: zahmet olmassa kahve rica ediyim
Ş: ne zahmeti, zevkle
Dedi ve mutfağa geçtiler, Kainat oturdu, Şebnem bir yandan konuşuyor diğer yandan çay ve kahve yapıyordu
Ş: geldi yine kenafir gözlü, nemrut, ya ben bu kadına sinir oluyorum, bi de kahve rica ediyor
K: takma sende kuzum
Ş: demesi kolay tabi, yapıştı kocama sülük gibi
K: arkadaşlarmış ya, o arkadaşça yaklaşım
Ş: hee tabi tabi, ben gösteririm ona
Dedi ve kahvesine tuz döktü
K: ne kötüsün Şebo, nasıl içsin onu kız
Ş: hele bir içmesin, mecburen içecek, hadi gidelim
Dedi ve içeriye geçtiler, hepsine içeceklerini verdi ve oturdu. Nisan bir yudum aldı, yüzü ekşidi
S: bir şey mi oldu
N: yo-yok bir şey canım
Ş: ay, canını yesinler
S: ne dedin hayatım
Ş: telefonum, telefonum yukarıda kalmışta, odadan getirebilir misin dedim
S: hemen
Dedi ve çıktı,
N: bende bir lavaboya gideyim
Diyerek Selim'in arkasından çıktı, Selim telefomu almış dönüyordu. Nisanı gördü
S: noldu, lavaboyu mu bulamadın
N: seni bekliyordum
S: beni mi?
N: evet, sana söylemem gereken bir şey var
S: dinliyorum
İyice yaklaştı Selim'e
N: Selim, ben, seni seviyorum, bugün sana sarılınca o unutmadığım kokunda huzur buldum
Selim uzaklaştı
S: ne saçmalıyorsun sen
N: hadi ama, sende beni unutamadın demi, sevgili olduğumuz günleri
S: gördüğün gibi benim yeni bir hayatım var, bende arkadaşım olarak yanımdasın sanıyordum
N: arkadaş mı, ben sana aşığım
Dedi ve yapıştı Selim'in dudaklarına. O sırada Şebnem'in kafasına dank etti
Ş: Allah, ikiside yukarsa, niye inmiyorlar, Selim de gelemedi ben bir bakayım
Dedü ve Kainat'ın gelirler ya demesine aldırış etmeden çıktı. Gördüğü manzara karşısında şok olmuştu, Selim öpmenin şokuyla tepki vermemişti, sonra ittirdi, Şebnem'i gördüler
S: hayatım açıklayabilirim
Şebnem sinirle indi
S: seninle sonra konuşucaz
Dedi ve Şebnem'in arkasından indi, en son da Nisan indi
K: noldu kuzum
Sdlim ve Nisan geldi
S: hayatım açıklayabilirim
Ş: neyi açıklicaksın ya, dudak dudağaydınız, öpüşüyordunuz resmen
Şebnem öfkeden kuduruyordu resmen
Ş: ya sen bana bunu nasıl yaparsın, üstelik Aras ta yukarıda, ya görseydi
S: ya valla benim bir suçum o öptü beni
N: aa Selimcim niye yalan söylüyorsun
Şebnem bağırıyordu ve ağlıyordu
Ş: Selim bu kız ne diyor ya, ayrıca o öpse bile hemen ittirebilirdin, biraz durduktan sonra ittirdin. Gerçekten sana inanamıyorum Selim, bitti ya bitti, ben iki çocukla gidemiyeceğime göre sen gidiyorsun
Dedi ve iki eliyle karnını tuttu, koltuğa oturdu
Ş: ahh, çok sancım var
K: kuzum sakin ol bak, bebeğe zarar vericeksin, Can hadi hastaneye gidelim
C: tamam tamam, gel Şebo gir koluma
Dedi Şebnem, kalktı, koluna girdi, bir iki adım attılar sonra bayıldı
S: hayatım, Şebnem iyi misin
Dedi ve kucağına aldı, Cangilin arabaya bindiler, Kainat Aras'ın yanında kaldı, kısa sürede hastaneye geldiler
He: birazdan doktor bey gelir, size gereken açıklamayı yapar
S: sağolun
Hemşire çıktıktan sonra Can Selim'e döndü
C: bu işin aslı ne abi
S: valla benim bir suçum yok, sana bir şey söylicem dedi, seni seviyorum, aşığım dedi yapıştı dudaklarıma, ilk başta neye uğradığımı şaşırdım sonrada ittirdim zaten, valla bakın gerçekten
C: tamam abi sakin ol, inanıyoruz biz sana, Şebnem de düşünmeden öyle ani bir tepki verdi, bir de hamile ya şimdi, hormonlar falan
Bu sırada Selim'e Nisandan mesaj geldi, bahçedeyim diyordu, Selim kalkıp camdan baktı
S: görürsün şimdi
Dedi ve hızlıca aşağı indi, Can da baktı ve Nisan'ı gördü, Selim Nisan'ın yanına gitti, Can camdan izliyordu
S: hangi yüzle geldin acaba
Diyerek omzundan ittirdi
N: amma abarttınız ne yani seni özlemiş olamaz mıyım
Selim üstüne yürüyordu, o da geri geri gidiyordu, bu sefer Nisanda korkmuştu
S: eğer karıma ya bebeğimize bir şey olursa asıl o zaman görüşürüz
N: ha-hamilemiydi
S: evet hamileydi, bak kızım sana ilk ve son kez söylüyorum, bize bulaşma
Nisan'ın kaçacak yeri kalmamıştı, banka çarptı ve oturdu
S: uyansın biz hastaneden çıkarken her şeyi anlatıcaksın, bir yere ayrılma
N: tamam
Selim yukarıya çıktı, doktorda girdi
Do: tekrar geçmiş olsun
S: sağolun, nesi varmış, bayılmadan önce de sancısı vardı
Do: sinirden,sitresten uzak durması lazım, üzülmemesi lazım, sancisi ondan, tansiyonu düşmüş ondan bayılmış şimdi kendine gelir, çıkabilirsiniz, tekrar geçmiş olsun
S: sağolun, sizi de sık sık rahatsız ediyoruz ama
Do: görevimiz, ne demek, yeter ki siz iyi olun
Diyerek çıktı, bir süre sonra Şebnem kendine geldi
Ş: off ya yüne mi, ben her gözümü açtığımda hastanede olmak zorunda mıyım, bu arada bebeğim iyi demi
S: evet, sakin ol hayatım 
Dedi, elini tutuyordu ki Şebnem elini çekti
Ş: Kainat nerde
C: Arasla kaldı
Ş: biz de gidelim artık
S: dinlenseydin biraz, sonra çıkardık
Ş: hadi Can çıkalım artık
C: tamam sakin, doktor sinirlenmeyi, stresi ve üzülmeyi yasakladı
Ş: mümkün mü sence
S: Şebnem
Ş: ne ya ne
Dedi ve kalktı, hastaneden çıktılar, Selim gel işareti yaptı ve Nisan geldi
Ş: ya senin ne işin var burda, hangi yüzle geliyorsun sen
N: benim sana söylemem gereken bir şey var
Ş: dinlemek istemiyorum
N: Şebnem-
Ş: Can gidebilir miyiz artık
C: bir kere dinlesen
Ş: off, ne hadi çabuk ol
N: onun hiçbir suçu yok, o seni sdviyor, ben öptüm Selim'i çünkü ona aşığım
Demesiyle Şebnem hızlıca bir tokat attı
C: ooof
Dedi, baya hızlı olmuştu, bir şey demedi Şebnem, tokat yetmişti, arabaya bindiler, hiç konuşmamışlardı, sonra eve geldiler. Aras hemen koştu
A: annecim
Ş: aşkım yatmadın mı sen daha
A: hayır hastaneye gitmişsiniz, iyi misiniz
K: çok ısrar etti
Ş: tamam sorun değil kuzum
Dedi Kainat'a ve Aras'ın elini tutup önünde eğildi, göz hizasına geldi
Ş: ben de kardeşinde gayet iyiyiz aşkım, merak etme sen, hadi bak saat geç oldu, sen de yat, tamam mı aşkım
A: tamam annecim iyi geceler dedi ve yanağına bir buse kondurdu
S: bana yok mu
A: olmaz mı
Dedi ve Selim'in de yanağına bir buse kondurdu ve iyi geceler diyerek odasına çıktı, Şebnemgilde koltuğa geçtiler
K: nasılsın tatlım
Ş: iyiyim kuzum, bir şeyim yok
C: Şebnem nasıl tokattı o, yürü be
S: Caan
Ş: sağol Cancım, biraz hozlı oldu sanki ama az bile o kenafir gözlüye
K: ne tokatı ya
C: Nisan'a attı, geldi işte onun suçu yok dedi, o seni seviyor, ben öptüm Selim'i çünkü ona aşığım drmesiyle Şebnem'in suratına tokatı yapıştırması bir oldu, resmen parmaklarının izi çıktı
K: ellerin dert görmesin
S: gaza getirmesenize ya
Ş: ne o kıyamadın mı sevgiline
S: ne sevgilisi, anlattıya her şeyi benim bir suçum yok
Ş: kusura bakmazsanız ben yatsam
K: çık kuzum sen biz de kalkıyoruz zaten
Ş: görüşürüz o zaman, iyi geceler
Dedi ve çıktı yukarıya, Selim'de Kainat ile Can'ı geçirdikten sonra çıktı, üzerini değiştirip Şebnem'in yanına uzandı, Şebnem'in sırtı dönüktü
S: özür dilerim, anlamalıydım
Şebnem bir şey söylemiyordu
S: hayatım, niye konuşmuyorsun benim bir suçum yok biliyorsun
Dedi ve baktı, uyumuştu, yanağına bir buse kondurdu
S: çok seviyorum
Dedi ve kısa sürede uyudu. Sabah ilk kalkan Selimdi, Aras'ı yedirdi ve okula gönderdi, kendisine Şebnem'e çok güzel bir kahvaltısı masası hazırladı, sıcak simit, pohaça almak için dışarı çıktı. Şebnem de uyanmıştı, aşağı indi, baktı Aras yok Selim yok, Aras'ı Selim'in doyurup gönderdiğini anladı, masayı gördü, bir tane not vardı
Günaydın prenses :)(:
Bu motu okuyon tatlı ve huysuz kadın. İki dakikaya geliyorum, sen başlayabilirsin :)(:
Şebnem güldü
Ş: Seliim
Dedi mest olmuş bir tavırla, sonra kendini toparladı
Ş: Şebnem kendine gel, unutma o dudakları senden başkası öptü, ona göre ama kahvaltı çok güzel
Dedi ve oturdu, Selim geldi
S: kalktın mı prenses, al bakalım sıcacık simit ve pohaça
Ş: mis gibi kokuyorlar
Dedi ve çıkarttı, yemeye başladılar
S: küs değiliz demi
Ş: bilmiyorum
S: ama ben suçsuzum
Ş: olabilir, o dudakları benden başkası öpemezdi, öptü, o dudaklar benim
S: bu dudaklar sadece senin dudaklarınla birleşince karşılık verir, başkasından banane, ben seni seviyorum, sana aşığım
Ş: simsiyah karanlığıma rengarenk çiçek açtıran adam, sevgili kocam, ben de seni seviyorum, hem de çok
Dedi ve ve Selim dudağına bir buse kondurdu, Şebnem güldü
S: o gülüşünü ilk gördüğümde binlerce kelebek canlanmıştı kalbimde, binlerce his. Sonra anladım yaşadığımı, yaşamanın ne denli güzel olduğunu, huzur getirdin resmen. Gülüşünle, sesinle, kokunla, saçlarınla, ellerinle, kaçamak bakışlarınla huzurum oldun, artık şehrimin bütün sokakları sen
Ş: çok tatlısın ama sen
S: sayende, sen olmasan bende tatlı olmazdım. Bunu matematiğe uyarlayalım. Sen+ Ben= Tatlı Ben, şimdi Benleri sadeleştir, Sen= Tatlı
Ş: ya Seliim, matematiği sevmem ama sen matematik olsan ben yine seni severim
S: bir daha seni üzmemek için elimden geleni yapıcam, hep mutlu olucaz
Ş: her şeye rağmen ben seninle mutsuzluğa da varım sevgilim, yeter ki sen yanımda ol
S: ben hep yanonda olacağım
Ş: neyse ya sabah için fazla romantiktik, kahvaltımıza geri dönelim
S: siz kadınları anlamak çok zor biliyosun demi, romantik olursun vıcık vıcık derler, olmassın odun derler ne yapalım biz
Ş: merak etme sen tam ortadasın şebek
S: doyduysan kaldıralım mı
Ş: sen şunları kaldır, ben de o arada bunları yiyim
S: beni de ye istersen
Ş: iki canlıyım ben hatırlatırım

Selam arkadaşlar, artık olay bulamıyorum, bu çocukların bir an önce lise çağına gelmesi lazım, en azından onlar arasında olaylar kurarım, diğer bölümde Aras lise sonda olacak, yani bir 13 yıl atlatıcam, kızmayın lütfen, daha fazla böyle devam ettiremem :)(:

KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin