S: dün seni öptüğünü unuttun herhalde
Ş: unutmadım, eminim bir açıklaması vardır
S: açıklama ha, gelemez o buraya falan
Ş: çok geç canım geliyor bile
S: geleceği varsa göreceğide var
Ş: hiçbir şey yapmaycaksın
S: gelince görürsün
Ş: hayatıma karışmaktan vazgeçsen diyorum, bir gitsen, dışarı çıkıp hava alsan, beni bi yalnız bıraksan, hani anlaşma yapmıştık
S: o anlaşma-
Ş: bir dakika
Dedi, telefonu çalıyordu, arayan Hakan beydi, Şebnem'in üvey babası
Ş: babacım
Diyerek neşeli bir sesle açtı telefonu, devam etti
Ş: nasılsın
.....
Ş: gerçektin mi
....
Ş: yes be, tamam çabuk gelin ama ya sizi çok özledim, neredeyse iki aydır görmüyorum
......
Ş: tamam babacım, annemi de öp benim için, görüşürüz
Diyerek kapattı telefonu, çok sevinmişti geleceklerini duyunca, annesine ve üvey babasına çok bağlıydı Şebnem, babasını da annesi kadar severdi, Allah var Hakan beyde hiç hissettirmemişti Şebnem'e baba yokluğunu, öz kızı gibi severdi. Şebnem sevinçle yanında oturan Selim'e sarıldı
Ş: annemler geliyormuş
Selim de fırsattan istifade sarıldı Şebnem'e, Şebnem farketti
Ş: pis fırsatçı, şuan çekilmem gerekirdi ama annemler gidene kadar sinirlenmek yok, yani inşallah
Dedi, Selim çekildi
S: süpermiş
Tam yaklaştı öpücekti ki Şebnem ağzına vurdu
Ş: o kadar da değil, ben Kenancığıma mesaj atayım da gelmesin
Diyerek Kenana mesaj attı, o sırada kapı çaldı, Şebnem elindeki telefonu fırlattı, babasıgilin geldiğini düşünerek kapıya koştu, açtı, yüzü biraz düşmüştü, karşısındaki babasıydı ama Hakan bey değil Tekin beydi
T: başka birini bekliyorsun herhalde
Ş: evet, hoşgeldiniz buyrun içeriye
T: aramızdaki resmiyeti kaldırsak diyorum
Ş: o zaman içeriye gel Tamer amca
Dedi ve içeriye geçtiler, Selim görünce biraz panikledi
S: hoşgeldiniz
Ş: bu Tamer amca, beni evinde misafer eden adam, bu da ev arkadaşım Selim
Diyerek tanıştırdı, onlarda sanki yeni tanışıyormuş gibi yaptı, hiç bozuntuya vermediler
T: rahatsız etmiyorumdur umarım
Ş: yok canım bizde oturuyorduk zaten sıkıcı sıkıcı, iyi oldu gelmeniz
T: gelmen
Ş: pardon, bir şey alır mısın, çay, kahve
T: bir bardak su alayım kızım, işlerim var sadece uğrayayım dedim
Ş: peki
Dedi ve mutfağa gitti
S: adınız Tekin değil miydi
T: Tekin Şekerci mi deseydim, tanırdı şimdilik beni Tamer amcası olarak biliyor, bu arada neden bu kadar mutlu, ayrıca seni hala sevmiyorum
S: evet, Gülseren teyzeyle, Hakan amca gelecek
T: yoksa
S: evet annesi ve babası
Konuşurlarken Şebnem geldi, suyu uzattı, Tekin bey bir iki yudum aldı
T: sağol kızım
Ş: afiyet olsun
T: ben kalkayım artık
Ş: otursaydın
T: misafirleriniz gelecekmiş, benimde işlerim var başka zaman inşallah
Ş: misfir değil annemle babam ama siz bilirsiniz, tekrar bekleriz
T: gelirim, bu arada onlarla da tanışmayı çok isterim anneni tanıyordum ama baya zaman oldu
Ş: lütfen anneme o adamın arkadaşı olduğunuzu söylemeyin, aklına getirip üzülmesini istemem
O adam demesi üzmüştü tabi Tekin beyi, peki diyerek çıktı evden. Şebnem gelip oturdu yerine
Ş: Selim
S: efendim
Ş: birtanem
S: e-efendim
Ş: hayatımın anlamı
Selim şaşırıyordu
S: efendim canım
Ş: tatlım
S: söyle aşkım
Ş: şaka be şaka, hemen kaptırıyon kendini
Dedi ve gülmeye başladı, Selim sinirlenmişti
S: hahaha çok komik sanki
Ş: tabi çok komik, tipini görmen lazımdı
S: sinirlendiriyosun ama
Ş: iyi be şakayada gelmiyorsun
Dedi ve kapı çaldı, kucağındaki yastığı attı
Ş: annnemler
Dedi ve koşarak kapıya gitti, açtı, gelen annesi ve babasıydı
Ş: hoşgeldiniz
Diyerek ikisine birden sarıldı
Ş: çok özledim sizi
Yanaklarına birer tane öpücük kondurdu
G: bizde seni hayatım ama içeriye almaya niyetin yok herhalde
Ş: olur mu hiç öyle şey gelin hadi
İçeriye geçtiler, Hakan bey Selim'i gördü, sinirlenmişti
H: bunun burada ne işi var
Ş: sakin ol babacım, önce bir oturalım
Dedi ve üçüde oturdu, Selim ise karşı koltukta oturuyordu
Ş: ayy sizi çok özlemişim ya
G: bizde seni kızım
H: bizde seni aşkım
Hakan bey genelde Şebnem'e aşkım diye hitap ederdi, Gülseren hanım arada onları kıskanırdı, beraber olunca dalarlardı, onu görmezlerdi
H: şimdi söyle bakalım bu ne yapıyor burada
Şebnem her şeyi tek tek anlattı
Ş: bu arada sizin bavullarınız nerede
G: biz diğer evde kalıcaz canım size rahatsızlık vermeyelim dedik
Ş: aşk olsun anneciim ne rahatsızlığı, hem ben sizi çok özledim, Kainatgil yok Almillagilde yok, Selimle ben varım sadece, sizde kalın burada, lütfen
H: sen iste yeter ki, söyleriz getirtiriz bavulları
Ş: babacım
Diyerek sarıldı Hakan beye, o da Şebnem'e. Selim ise onları izliyordu, Selim de anne ve babasına düşkündü ama onlar pek fazla ilgilenmezlerdi Selimle, bu yaşına kadar çok az oğlum demişlikleri vardır. Konuşacak bir şeyleri vardır diye kalkmak istedi
S: müsaadenizle
G: nereye Selim
S: odama çıkıyorum, sizin konuşacaklarınız vardır
G: Selim bizim senden gizlimiz saklımız mı var, otur lütfen, baksana sen gidersen ben de tek kalıcam, şunlara baksana
S: evet çok tatlılar
Dedi hayran olmuşcasına. Şebnem ile hakan bey konuşmaya dalmıştı, Gülseren hanım ise Selim'in yanına oturdu
G: anlat bakalım Selimcim, nasılsın napıyosun
S: gördüğün gibi Gülseren teyze
G: tamam kzımı çok üzdün, bende sana bir o kadar kızdım ama ben seninde annenim, teyze olmuyor
S: sağolun
G: annenler nasıl yani hala-
S: evet hala aynılar, yılda taş çatlasa on kez arıyorlar, işleri güçleri şirket, varsa yoksa para
G: eminim vakitleri olmadığı için arayamıyorlardır, yoksa hangi anne baba evladını sevmezki
S: benimkiler
G: neyse ya üzdüm senide, ben şeyi merak ettim aslında, Şebnem'i, yani aranız nasıl
S: sevdiğini söylüyor ama olmaz artık diyor, biz beraber mutsuzuz diyor, yeni kişilerle yeni hayatlara başlayalım diyor, ne dese ne yapsa hakettim ben, gitmemeliydim
Gözleri dolmuştu Selim'in, Gülseren hanım sarıldı Selim'e
G: kıyamam ya, sanada kıyamam onada kıyamam. Sen yokken sık sık gelip gittik buraya, hatta senin döndüğünü söylememişti, bilirsin telefonla neredeyse hergün konuşuruz, bizde dedik sesi nasıl neşeliydi, meğer sen gelmişsin, bilmez misin Şebnem'i, illa inat edicek, burnunun dikine gidicek, sonrada yapamadığını anlayıp dönecek, merak etme sen
S: çok teşekkür ederim, yaptığım şeylerden sonra hala yanımda olduğunuz için, beni korumayıp tamamen Şebnem'i de savunabilirdiniz, sağolun
G: bu kadar duygusallık yeter sanırım
S: evet
Diyerek çekildi Selim, Şebnem sarıldıklarını farketti
Ş: anında satış ha annecim
G: aa hiç öyle şey olur mu kızım, babanla aranıza girmeyeyim dedim
Ş: ay sen kıskandın mı
G: haha hayır tabiki, biz Selim oğlumla dertleşiyorduk
Ş: Selim oğlun
G: evet, noldu kıskandın mı
Ş: haha hayır tabiki
H: dokunmayın benim aşkıma
Ş: evet
H: bu arada ben çok acıktım ya, dışarıya çıkalım mı yemeğe
Ş: olur
H: hadi o zaman
Hepside kalktı, çıkıyorlardı ki baktılar Selim yok
Ş: Selim nerde
H: ben bakarım siz arabaya binin
Ş: ben baksaydım
Dedi korkmuş bir sesle
H: endişelenme aşkım, kızmicam söz, sadece onu da alıp gelicem
Ş: peki
Şebnem ile Gülseren hanım arabaya bindiler, Hakan bey ise içeriye geçti, Selim görünce hemen ayağa kalktı, Hakan bey elini omzuna koydu
H: otur otur
Oturdular
H: hadi yemeğe gidiyoruz gelmiyor musun
S: ben rahatsızlık vermeyeyim
H: bak sana çok kızdım biliyosun, Şebnem'in gözünden düşen her damla kalbime bıçak gibi saplandı, arkandan çok gözyaşı döktü. Şimdi döndün, gördüğüme göre eskisi kadar mutsuz değil artık, anladığıma göre de seni hala çok seviyor. Konuşurken konu sana geldi, ismini söylerken gözlerinin içi gülüyordu resmen, sana öyle bakmadığını biliyorum, sana tekrar kapılıp üzülmek istemiyor. Sana üç tane soru sorucam, eğer cevabın düşündüğüm gibiyse ve doğru söylediğine emin olursam sana yardım edicem
S: tabi buyrun
H: ilk olarak Şebnem'i hala seviyor musun, onu tekrar kazanmak istiyor musun, son olarak onu bir daha bırakacak mısın
S: hala çok seviyorum, unutmak mümkün mü, tabiki istiyorum, yeniden onunla gülmeyi, onunla ağlamayı çok istiyorum, son olarak onu bir daha asla ama asla bırakmicam, kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın
H: sana bir sır vereyim mi
S: siz bilirsiniz
H: öncelikle resmi konuşmayı hiç sevmem bana siz diye hitap etme, ben seninde ne olursa olsun babanım, şimdi sıra gelirsek, hiç bir kadın erkeğin ağlamasına dayanamaz, onun için ağlamışsındır belki ama hiç karşısında onun için, içten ağladın mı
S: sanırım hayır
H: anladın sen
S: anladım, sağolun
H: ne dedim ben hadi bekletmeyelim, fırça yeriz
S: tamam Hakan baba
H: aferin
Hepside arabaya bindi ve kısa sürede restorana gittiler, yemeklerini yiyip döndüler, saat baya geç olmuştu
G: hadi yatalım artık Hakan
H: tamam
Ş: babacım, bir şey unutmadın mı
Dedi Şebnem, Hakan bey Şebnem'in yanağına bir öpücük kondurdu
H: iyi geceler aşkım
Ş: iyi geceler birtanem
Hakan bey ve Gülseren hanım yatmak için odalarına çıktılar, Selim ile Şebnem oturuyorlardı
S: Şebnem
Ş: efendim Selimcim
S: çok mu seviyorsun
Ş: kimi
S: Hakan babayı
Ş: tabi ki, ya o tatlış adamı kim sevmezki, o benim ilk aşkım, tek babam, hatta öz babam, sağolsun beni kendi kızı gibi sevdi, seviyor, o annemi ve beni seven, mutlu eden tek adam. O benim canım ya, birtanem, babacım
S: evet, çok iyi bir baba
Ş: bende yatıyorum
S: bende yatıyorum, iyi geceler
Ş: sanada
Diyerek onlarda odalarına çıkıp yattılar. Sabah ilk kalkan Gülseren hanım oldu, çok güzel bir kahvaltı hazırladı, çayları koydu, bu sırada Hakan bey uyandı ve aşağı indi, karısının yanağına günaydın öpücüğünü kondurdu ve masaya oturdu
H: çocuklar kalkmadı mı
G: hayır hayatım
S: ben kalktım, günaydın
Diyerek indi ve ve masadaki yerini aldı, arkasındanda Şebnem uyandı, Harun beyin ve Gülseren hanımın yanağına öpücük kondurdu ve masaya oturdu.
Ş: işte ben buna kahvaltı derim
G: afiyet olsun canım kızım
Ş: ee babaların birtanesi, aşkım, bugün napıcaz, bir yerlere gidelim mi
H: sen iste yeter ki aşkım benim, gideriz, yakınlarda bir kafe görmüştüm
G: o zaman kahvaltımızı yapalım, benim bir kaç işim var sonra çıkarız, tamam mı Selimcim
S: olur Gülseren annecim
Kahvaltıyı yaptılar, Gülseren hanım işlerini yapmak için yukarıya çıktı, bu sırada kapı çaldı
H: ben bakarım
Diyerek kapıyı Hakan bey açtı, kapıda bir kadın vardı
H: buyrun, kime bakmıştınız
Kadın cevap vermeden içeriye girdi, Selim görünce ayağa kalktı
S: Esraa
Dedi yüksek sesle, neşeliydi
E: hayatımm
Diyerek sarıldı Selim'e, Hakan bey Şebnem'in yanına oturdu
Ş: ha-hayatım mıYorumlarızı bekliyorum :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (ŞEBSEL)
CasualeYıllar önce terkedilen bir kadındı. Tam eşini bulmuşken yanlış anlaşılmalar sonucunda kaybetmişti. Buna yaşamak denirse yaşıyordu işte.