27. Bölüm / Kızıl Saçlı Kadın

3.3K 149 79
                                    

Keyifli okumalar diliyorum

Başımda hissettiğim yüksek ağrıyla gözlerimi araladım. Başım felaket derecede ağrıyordu

Gözlerimle etrafı taradığımda otel odasında olduğunu fark ettim. Buraya nasıl gelmiştim?

Kapı açıldığında içeri Eren girmişti, gözlerimin açık olduğunu görünce yerinde durup "Gelebilir miyim abi" diye sordu, başımı olumlu anlamda sallayıp "Gel koçum" dedim

Kapıyı örterek yanımda dikilmeye başladı, "Nasıl hissediyorsun abi" diye sordu, başım çok ağrısada dayanamayacağım bir şey değildi "Ben nasıl geldim buraya? En son dün gece-" aklıma gelen bakır saçlı kadınla cümlem yarıda kesilmişti.

İçkiyi çok kaçırdığım için adam akıllı idrak edemiyordum. "Bir kadın vardı en son" diye konuştum, kesinlikle benim dövüş kursumda olması gerekiyordu o kadının

Eren başını anlamsızca salladı "Abi bize garsonlardan biri haber verdi bizde koştuk yanına geldik. Ortada kadın falan yoktu" diye konuştu

Hayal mi görmüştüm?

Hayır hayal olamazdı, bana yumruk atan adamı kim dövmüştü o zaman?

Ve bir kadın sesi duymuştum. Sesi hatırlamasamda sanki çok yakınlarda duymuş gibi hissediyordum o sesi

"O kadını bulun bana Eren. Kamera kayıtlarına bakın, dün giren kişilere bakın ama birşekilde bakın" anlamsızca bana baktı Eren

"Abi ama biz kamera kayıtlarına baktık. Ortada ne kadın var ne de senin dövüldüğün kısımlar" delirmiş miydim? Hiç sanmıyordum

Hatta uzun zamandır hiçbir şeyden bu kadar emin değildim.

"Deli mi diyorsun sen bana amına koyim" başını hayır anlamında salladı "Abi olur mu öyle şey hayır tabikide ama görüntülere baktık, öyle bir görüntü yok"

"Bulun bir şekilde Eren. Yakınlarda olan kameralara bakın güvenliğe sorun bir şey yapın ama bulun" öfkeli çıkan sesime karşı Eren hızla başını sallayıp odadan çıktı.

Kadını bulup ne yapacaktım bilmiyordum, dövüş kursuna gelmek istemese zorla mı götürecektim?

Ama içimde ki bir his o kadını bulmam gerektiğini söylüyordu.

1 Hafta Sonra

Öğlen saatlerindeyken bu akşam İngiltereye gelecek olan Su için şuanda dışarı çıkmış ve onu mutlu etmek için güzel hediyeler arıyordum.

Londra sokaklarını gezdim bir süre

Aklımda Su'nun alınınca en mutlu olduğu şey olan birsürü güzel kıyafet almak vardı.

Bir mağazaya girerek birkaç parça birşey seçip aldım. Yan statta bulunan orjinal parfümlerden de kokusunu beğendiğim birkaç parfümü satın aldım

Bu esnada cebimdeki telefonun titremesiyle elime alarak kimin aradığına baktım

Ömer arıyordu

"He" diye açtım telefonu

"Napıyorsun abicim döndün mü İngiltereden" ses tonundaki hesap sorar halini hiç sevmemiştim

"Napcan amına koyim"

"Su da geliyormuş galiba, sen evde misin nerdesin" diye merakla sordu

"Sanane oğlum neredeysem neredeyim" Berkeyi geçmişti bu adam

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin