40. Bölüm / Hamilelik Hormonları

3.3K 158 38
                                    

Instagram: kimbuyazarciniz

Keyifli okumalar diliyorum

Uyandığımda doktor son kontrollerini ve son uyarıları yaptıktan sonra eve gidebileceğimi söylemişti. Geçirecek olduğum 1 ay çok önemliydi, düşük ihtimali oldukça yüksek bir zamanla baş başaydım. Doktor olabildiğince stres veya üzüntüden uzak durmamı, ayrı olarak çok yorucu haraketler yapmamamı söylemiş olsada bu durumu ne kadar gerçekleştirebileceğimi bilemiyordum.

Hayatımın ana tarzı, üzüntü veya stresti. Veya haraket. Sakin veya stabil bir hayatım hiç bir zaman olmamıştı.

Ayazın ısrarları üzere guvenliğim için Ayazın büyük evlerinden birisine gelmiştim. Annemin olduğu eve gitmek istememiştim. Orada da annemin benim için endişelenmesini istemezdim, telefonla konuşup yurt dışında olduğumu söyleyecektim.

Ayaz bir bebekmişim gibi beni büyük yatağa yerleştirdi. Üzerime de battaniyeyi özenle örttü. Geçirecek olduğum 1 ay da yanımdan ayrılacağını düşünmüyordum.

"Dinlenmek ister misin?" Diye sordu, zaten hastanede tüm gün boyunca yatmıştım. Daha fazla uyumak istemiyordum.

Başımı olumsuz anlamda sallayıp "Plan yapalım hadi" dedim. Heyecanlı konuşuyor oluşuma karşı kaşları şaşkınca havalandı. Tabi nereden bilsin eski nişanlısının insanları yakalayıp öldürmek için plan yapmaktan zevk aldığını.

"Şuan da bunu düşünmek istemiyorum. Güvenliği iki katına çıkarttım zaten. Düzgün bir plan yapıncaya dek kimseye zarar gelmeyecek."

Ofladım, sıkıcı sıkıcı oturacak mıydık?

"Ateşler yada Berkeler biliyormu?" Diyerek konuyu değiştirdim. Konuyu değiştirme hızım ışık hızı derecesindeydi.

Hafifçe sağ kaşını kaldırarak "Ne konuda?" Diye sordu. Ne konuda olabilirdi acaba?

"Yaşıyor olduğumu" dedim.

Başını olumsuz anlamda salladı "Ben ve Eren dışında kimsenin haberi yok. Söylemek istersen kendinin söyleyeceğini düşünüyorum." Alacağım tepkilerden oldukça tırsıyordum. Bu yüzden kimseye söyleyecek halim yoktu. Fakat bilmeleri gerekli miydi, hemde ortada bir bebek varken.

Bu bebek her şeyi çok karıştıracak gibi duruyordu.

Başımı salladım. "Kalplerine inmesinden korkuyorum. Uğraşacak halimde yok şuan, ama bir yandan ortada bir bebek var. Benim yaşadığımı bir gün illaha öğrenecekler, bu geç mi olsun yoksa şimdi mi olması gerekli hiçbir fikrim yok."

Hele ki Su şuanda asla öğrenmemeliydi. Kızın hamileleğine zarar verebilirdi bu haber.

"Ömere söyleyecek misin?" Diye merakla sordu. Ayaz Ömerin yaşadığımı bildiğini bilmiyordu. Herkesten birşeyler saklamaktan bıkmıştım.

"Bilmiyorum, düşüneceğim." Diye mırıldandım. Konuyu değiştirmesini umdum. Ömeri patlatıp ona karşı nefretini arttırmak istemezdim. Hele ki Su öğrenirse bir anlık kızgınlıkla Ömerle evlenmekten vazgeçebilirdi.

"Ömer demişken, 2 hafta sonra kardeşimle düğünleri var." Dedi, ses tonunda hala bu duruma inanamadığını gösteren bir ton vardı.

Bu durumu biliyordum, fakat ilk defa duymuş gibi hafifçe şaşkın bir ifade takınıp gülümsemedim. "Umarım çok mutlu olurlar."

"İnşallah" dedi Ayaz. "O çocuk kardeşimi üzerse onu elimden kimse alamaz çünkü." Su'ya o kadar değer veriyordu ki, canının yanmasıyla tüm dünyayı yakabilirdi.

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin