Clown Canyon // Kookmin

15 ☂️ Mum ışığının sallantıları arasında

Heel~loo~

İlk olarak Velo'ya karşı olan düşüncelerinizi öğrenmeyi istediğimi söylemek istiyorum. Hafiften sarkastik olan bu narsist fakat şebek olan karakter sizce nasıl?

Bu bölümde sizden düşüncelerinizi belirten yorumlar gelmesini bekliyorum, keyifli okumalar

🎧 Haggard - Hijo de la luna

15 ☂️ Mum ışığının sallantıları arasında

Sessizlikte bir melodi çalındı kulağıma. Titredim. Jungkook'un hoş tınılı sesi buraya geldiğimden beri belki de ilk defa beni böylesine korkutmuştu. Daha çok sarf ettiği kelime yüzünden vücudum inanılmaz bir şekilde kasılmıştı.

"V-velo mu?" diyerek kaygının esir aldığına emin olduğum gözlerimi Jungkook'a çevirdim. Vücudum ben emir vermeden hareket ediyordu. Tuhaftı, inanılmaz gibi gelen bu olayı böylesine yaşamak oldukça tuhaftı.

Jungkook, elimi istemsizce omzuma götürdüğümü gördüğü sırada ayağa kalkmış ve ellerini cebine sokarak yatağın ön tarafından dolaşarak yanımıza gelmişti.

"Jimin," Saçlarım içeri giren hafif rüzgarla ufakça salındı. "Velo'nun buraya gelme nedeni yaptıklarından dolayı pişman olmasıydı." Dizleri üzerine çöktü ve onu daha kolay görmem için olsa gerek ayaklarından destek alarak bacağı üzerine oturdu.

"Normalde kimseden özür dilemem, çünkü hayatım boyunca hata-"

"Velo!" Jungkook'un uyarı dolu sesi Velo'yu ürküttü. Ona her ne kadar bakmamaya çalışsam da bir nevi görüş alanımda olduğundan hareketlerini seçebilme imkanım olmuştu. "Uzatmaya devam edersen Cüce'yi odasından çıkarmak zorunda kalacağım."

"Tamam, üzgünüm hatalıydım. O an festival gibi olan geceye katılamadığım için de sinirliydim ve bazı şeyleri düşünemedim. Senin... beklediğimiz kişi olacağını da tahmin edemezdim. Eğer gerçekten bunu bilseydim sana zarar vermezdim, üzgünüm."

Jungkook'un çaktırmamaya çalışarak göz ucuyla bana baktığını gördüm. Karşımdaki kişinin o ejder olması o kadar mantıksız geliyordu ki, içimde bir yerler tekrar ürperdi.

"Ben- yani el...elbette bilemezdin." O an kendime kızdım. Onu affetmiş değildim am çıkıp da benden özür dileyen bir insana karşı gelemiyordum. Gözlerimi kaçırdım. Tam o sırada bir burun çekiş sesi kulaklarımı doldurdu. Velo dudağını büzmüş şekilde gözünden şelale misali akan yaşlarla bana bakıyordu. Gözbebekleri büyümüştü ve yaşlar nedeniyle bulanıklaşmıştı.

"Teşekkür ederim Jimin. Beni affettiğin için. Her zaman Gorion'a gelebilirsin, bundan sonra Velo dediğin anda yanında olacağım." demiş ve ben daha onu anlayamadan geldiği büyük delikten çıkıp gitmişti. 

Şaşkınca Jungkook'a baktım. Başını gardıroba çevirmiş ve birbirine yapıştırmış olduğu dudaklarıyla gülümsüyordu. Gözünün üzerindeki üçgenin katlanmasına neden olacak şekilde gözleri kısılmıştı.

"Onun Velo olduğuna inanamıyorum." dedim mırıldanarak.

"Ah, evet bende." Bakışlarımı tekrar kaldırdım. Jungkook ise açıklama niyetiyle devam etti. "Velo bu kadar hızlı tav olan biri değil. Burada görebileceğin en huysuz yaratıklardan birisi, açıkçası onun bunları yapmasının yani bilirsin buraya gelmesinin ve seninle konuşmaya çalışmasının nedeni bizim ona olan uyarılarımız değil de kendisinin istemesiydi."