Bölüm 19: Kayıp

17.7K 724 159
                                    

Mini not: birkaç yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz✨

Telefonu kapatmamızın ardından herkes kendi işine dönmüştü. Birkaç gündür fazla yazışmadığımızı, kapımın önüne gelen kargoyla hatırladım. Aniden bastıran yoğunluk ve özel tasarım istekleri nedeniyle resmen gecem gündüzüme karışmıştı. Gözlerimden akan uykusuzluk, baş ağrıları ve yorgun bedenimle resmen ayakta kalmak için direniyordum.

"Teşekkürler, kolay gelsin." diyerek artık iyice haşır neşir olduğum genç çocuğa gülümsedikten sonra elimdeki paket ile, kıçımın şeklini almış koltuğa tekrardan kuruldum. En son evime ne zaman gittim cidden hatırlamıyorum. Uzun zamandır iş yerimizin hepimize özel ayrı ayrı ayarladığımız çalışma odalarından birinde kalıyordum. Arka tarafta bir yatak vardı fakat oraya gidecek kadar kurtulamamıştık yoğunluktan. Siyah gibi duran koyu kahverengi saçlarım oldukça uzamış, kaşlarına kadar geliyordu. Öylesine dağınıktı ki herhangi biri gelse beni bir orman kaçkınına benzetebilirdi. Aynı şekilde sakallarım da, bu günlerden nasibini almıştı.

Oflayarak paketi inceledim. Ayna karşına geçip kendime bakacak kadar cesaretli değildim.

Minik paketi dikkatle açtığımda uzun ince kadife siyah bir kutu ile karşılaştım. Ne olduğuna anlam veremesem de kolye den sonra aldığım en küçük kutu diyebilirim. Sadece boyu uzundu. Özenle kutunun kapağını kaldırdığımda başta boş olduğunu düşünsem de sonradan fark ettiğim şey ile nefesimi tuttum.

Açık kahverengi bir saç teli. Hafif sarıya dönük.

Bu saç rengini asla unutamazdım.

Benim altın kızımın altın saçından bir teldi. Boyu uzundu. Onun saçları uzundu. Ellerim tir tir titrerken o saç teline dokunmaya korktum. Gerçekten onun muydu? Bunu sadece evdeki saç teliyle karşılaştırabilirdim.

Hiç düşünmeden, o anın verdiği adrenalin ile çalıştığım yerin arka çıkışından fırlayıp motora atladığım gibi evin yolunu tuttum. Çok fazla mesafe yoktu ve altımda motor olduğu için trafik derdim de yoktu. Sitenin girişine motoru bıraktıktan sonra hızlıca asansör ile dördüncü kata çıkıp gözle görülmeyecek kadar belirsiz olan mermeri çekerek altından anahtarı aldım ve evime girdim. Uzun zamandır girmediğim için içerisi oldukça havasızdı. Buna fazla takılmak yerine odama girerek kapıyı arkamdan kapattım. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama avuçlarımın arasında sıkı sıkıya tuttuğum ince kadife kutu sanki benim geçmiş ve geleceğimdi.

Elim çiftli, her zaman başucumda olan komidine gitti. Usulca açtım ve içerisinde her gece yatmadan önce iyi geceler dediğim kutuyu aldım. Uzun zamandır ona iyi geceler de diyemiyordum. Bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştık. Kapağı açtıktan sonra içerisindeki peçeteyi de açtım.

Gördüğüm şey ise adeta kalbimi yerinden çıkardı.

Saç teli yerinde yoktu.

Ardından diğer elimdeki kutuya baktım.

Bu bir hediye değildi.

Bu bir oyundu.

***

Aman aman nerelere geldik.

Arkadaş ne oluyor ne yazacağımı nerden başlayacağımı şaşırdım😂 eğer bol yorum ve güzel beğeni gelirse yarın bir bölüm daha atabilirim.

Sizi seviyorum ❤️

Yıldıza basmayı unutmayın❤️

İnstagram :crktulay
Twitter :crktulay

XI ' Vahşi ' +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin