1.BÖLÜM

1.3K 15 11
                                    




          -Lily-


     Bu sene de her sene olduğu gibi başladı. Ailem beni trenden yolculadı, içeri girer girmez son 7 yıldır en yakın arkadaşlarım olan Marlene, Sophie ve Amy ile boş bir kompartıman arayışına girdik. Her zaman olduğu gibi Slytherin serserilerinin içinden sıyrılmaya çalıştık – ki bu sene daha da beter görünüyorlardı-. Normalde uzun olan Hogwarts yolculuğu tıpkı beş dakika gibi geldi çünkü tüm yaz birbirimize anlatacağımız çok şey birikmişti.
      Okula vardık, eşyalarımızı kapıda bıraktığımız gibi büyük salona gittik ve akşam yemeğine gömüldük. Binbir merasimin, okulun açılış gününün coşkusunun, eğlencesinin ve fazlaca gürültüsünün sonunda; ortak salonumuzdaydık. Sıcacık yataklarımıza gömülmeden önce, arkadaşlarımla sakince sohbet etmek ve özlem gidermek istiyordum.

       Hayır. Bu tam olarak mümkün olmadı. Tabii ki!

       Ortak salona girer girmez Potter ve arkadaşlarının etrafında oluşan hayran kalabalığını görmezden gelmek imkansızdı çünkü. Potter, tüm yaz yaptığı muhtemelen tek şey –Quidditch- hakkında konuşuyordu. 4. ve 5. Sınıflardan olduğunu tahmin ettiğim neredeyse 10 kişiye yakın çocuk, ağzı açık bir şekilde onu dinliyor; daha önce defalarca anlattığı pozisyonları tekrar anlatmasını istiyor ve resmen ona tapıyorlardı. İğrenç. Arkadaşları içinde kafası çalışan -büyük ihtimalle- tek kişi olan Remus'a selam vererek yanlarından geçtim. Kızlarla otururken defalarca Potter'ın bana bakışlarını üzerimde hissettim. Alışık olduğum bir şeydi. Çünkü O Asla pes etmiyordu. Her sene düzenli olarak bana çıkma teklifi ediyordu, ben reddediyordum. Sonra tekrar geliyordu. Kızlara göre yaptığım çılgınlıktı. Okulun muhtemelen en yakışıklı çocuklarından biri ve –bunu ben bile kabul etmek zorundayım- en iyi quidditch oyuncusu bana körkütük aşıktı. Onu reddettiğim için erkeklerden hoşlanmadığımı bile düşünmüşlerdi. Sonunda onları sorunun kesinlikle Potter ile ilgili olduğuna ikna etmeyi başarabildim. Ne kadar güzel ya da yetenekli olursa olsun bu kadar kendini beğenmiş, yalnızca hayran ve ilgi peşinde koşan bir budalayla işim olmazdı.

         Mantıklı olmadığını söyleyemezsiniz. Böyle erkekler yalnızca insanın hayatını mahveder.

         Her neyse...


         Birkaç kaymak birasından sonra uyku vaktimin yaklaştığını hissettim. Daha da önemlisi, yarın ilk ders günüydü ve uykusuz şekilde derse katılmayı kesinlikle istemiyordum. Herkese iyi geceler dileyerek yatakhaneye doğru ilerledim. Merdivenden çıkarken içeriye doğru son bir kez göz attım. Potterla göz göze geldim. Elbette. Gözlerimi kaçırdım, merdivenlerden yukarı çıktım. Yatakhanenin kapısını açarken içimde huzursuzluğa benzer bir his vardı.

Jily -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin