- James-Okul açılalı neredeyse dört ay olmuştu. Dersler o kadar yoğundu, o kadar çok ödevimiz ve projemiz vardı ki, çalışmaktan başka hiçbir şeye vakit kalmıyordu. Benim gibi kendini binanın dışında, açık havada ve kitaplardan uzakta rahat hisseden serseriler için okul tam bir cehennem gibiydi.
Geçen ayları güzel yapan tek şey Lily'ydi. Onun yüzünü görebildiğim ve onunla konuşabildiğim nadir günlerde onun sohbetinden, güzel yüzünden -aslında sadece yanımda bulunması bile yetiyordu- faydalanıyor; bir sonraki buluşmamıza kadar geçecek dönemi onu tekrar görebileceğim için hevesle bekliyordum.
Diğer yandan, -eğer hayal kurmuyorsam- kendini her geçen gün yanımda daha rahat hissediyordu. Benimle daha fazla diyalog kuruyor, çalışma saatlerimizi kısa kesmeye çalışmıyor, anlamadığım yerleri bana açıklamak için çaba sarf ediyor ve hatta benim ondan daha iyi olduğum konularda fikrimi dahi alıyordu. Her geçen gün bana saygı duyduğunu ve güvendiğini hissediyordum. İşte bu duygularla yanından ayrıldığımda, bir dahaki görüşmemizin daha iyi olacağını, daha samimi olacağımızı düşünerek sıkıcı geçecek bir sonraki aya katlanıyordum. Noel'den önceki son Hogsmeade gezisi için teklifte bulunmayı dahi düşündüm. Ama ilk defa ilişkimizde bu kadar yol almıştık ve mahvetmekten korkuyordum.
Şanslı serserinin teki olduğum için aradığım fırsat ayağıma geldi. Sirius, bir süredir, şu Marlene denen kızın fena olmadığını söylüyordu. Kız, uzun süredir, açık bir şekilde Sirius'a yanıktı ve onun herhangi bir teklifini kesinlikle kabul edeceği ortadaydı. Zaten Sirius'a hayır diyebilecek kızların sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Sirius her ne kadar kızdan çok etkilenmese de takılmak için iyi bir seçenek olduğuna karar verdiğinde, kızı Hogsmeade gezisine çağırmasını istedim. Sirius ona arkadaşlarıyla gelmesini söylecekti, Marlene bu teklife anında atlayacaktı ve ben de Lily ile bir hafta sonu geçirmiş olacaktım.
Ayrıca bu durum Remus için de fena olmazdı. Şu Amy denen kız ondan hoşlanıyor gibi görünüyordu. Okuldan mezun olmadan önce en azından bir kız arkadaşı olsa iyi olurdu. Kurt adam kompleksi yüzünden kendisini kızlardan uzak tutması çok anlamsızdı.
Sonuçta, karar verildi ve Sirius, Marlene ile konuşmaya gitti . Geri döndüğünde;
'Ben daha ağzımı açamadan evet diye çığlık attı. Bunu senin için yapıyorum dostum...' dedi, muzipçe, göz kırparak. Devam etti; 'Kızlarla birlikte geleceğine söz verdi. Zaten tek gidersek uzun süre katlanamayabilirim, beni bilirsin' dedi.
Çaktırmamaya çalışsam da heyecanlıydım. Lily ile kütüphane dışında bir ortamda ilk defa görüşecektim. Belki... bu hafta sonu aramızda bir şeyler olurdu.
- Lily-
'Bir haftasonu gezisi için fazla abartmıyor muyuz? Sonuçta bu Hogsmeade. Pek fazla rakibimiz yok değil mi? Madam Rosmerta'dan daha güzel bir şey yok orada. ' dedim bıkkınlıkta. Kızlar tam üç saattir hazırlanıyordu. Üç!
Süslü arkadaşlarım bana da zorla mavi bir kazak, dapdar bir pantolon giydirmiş ve -gözlerimin güzelliğini ortaya çıkarmak için- makyajı biraz abartmaya karar vermişlerdi.
'Palyaçoya döndüm...' dedim söylenerek. ' Ben hafif makyajımla mutluydum, bu renklere ihtiyacım yok.'
'Lily, dünyanın en güzel gözlerine sahipsin ve tek yaptığımız kahverengi bir kalem sürmek hepsi bu. Bir defa olsun bize güvenemez misin?' dedi Sophie.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jily -
FanficLily, okulun küstah ve kendini beğenmiş yıldızını hayatına almamakta kararlı. James ise onu elde edebilmek için son şansı olduğunu biliyor. Okulun son yılında, okulun en gözde çiftini bir sürpriz bekliyor. Nefret aşka dönüşür mü? Peki ya tutku, onu...