18. BÖLÜM

414 13 10
                                    

                       - Lily-

      James ile yakınlaşmamızın olduğu gece bir türlü uyuyamadım. Sürekli olarak aramızda geçen konuşmayı ve devamında yaşanabilecekleri düşünüyordum. Eğer o anda diğer öğrenciler yanımıza gelmemiş olsaydı ona karşı koyabilir miydim? Sanmıyordum. Bana söylediği her şey doğruydu. Onu kıskanmıştım ve başka biriyle olabileceğini düşünemiyordum. Onu seviyordum ve öyle çok özlemiştim ki...

     Olaylar biraz durulduğunda, ona verdiğim tepkiyi ve onu aniden terk edişimi sorgulamaya başladım. Fazla mı aceleci davranmıştım? Kendisini açıklaması için yeterince fırsat vermiş miydim ona? İtiraf etmek istemiyordum ama yapmamıştım. Fevri davranmış ve onu terk etmiştim. Her zamanki gibi, kolay yolu seçmiştim. Birkaç ay öncesine kadar bana sorsaydınız, bunun kolay yol olduğunu değil, James'in karakteriyle ilgili bir sürü nedenden kaynaklandığını söylerdim size. Artık bundan o kadar emin değilim.

     Yıllardır yaşadığımız her olayda, özellikle bu yıl yaşananlarda, her defasında ön yargılıydım ona karşı. Kafamda kurduğum ve kendimi ondan nefret etmeye zorladığım James'i bir türlü aşamıyordum. Onun aslında o kişi olmadığını, bambaşka biri olduğunu ve aslında benim için ne kadar mükemmel biri olabileceğini asla kabul etmek istemedim.

      Korkuyordum çünkü. Önceki yıllarda ona defalarca 'hayır' cevabını vermiştim. Her seferinde geri geliyordu. İlgisini benden başka kimseye yöneltmiyordu ve ona hayır dediğim her seferinde bana döneceğini biliyordum. İlgisini kaybedeceğime dair kafamda hiç şüphe yoktu. Diğer yandan, ona hayır demek benim için; güvenliydi. Çünkü içimde bir yerlerde, belki de, ben de ondan hoşlanıyordum. Ama onu gerçek anlamda tanımıyordum ve tanımak da istemiyordum. Hakkında bu kadar derin önyargılar geliştirdiğim çocuğun, belki de, onu kabul ettiğim takdirde bana olan ilgisinin söneceğini düşünmüştüm. Bu yüzden ona hep aynı cevabı vermiştim; hayır.

      Bu yıl yakınlaştığımız her an, James sadece kendini oynadı. Ona olduğu insanı gösterme şansını yine ben vermedim. Şanslıydık ve ödev bahanesiyle birbirimizle vakit geçirme fırsatı bulmuştuk. James her zamanki gibi kartlarını açık oynadı ve duygularını bir an bile gizlemedi. Ne istediğini biliyor ve açıkça ortaya koyuyordu. Onun sahip olduğu pek çok güzel özelliğin içinde, en çok özendiğim şey buydu. Bu özgüven ve samimiyet. Kendimi ona bıraktım. Daha doğrusu, bırakmayı denedim. Ama gerçekten korkuyordum ve her an, sanki olumsuz bir şey olacakmış ve tüm bunlar son bulacakmış gibi davranıyordum. Sanki James'in bir hata yapmasını bekler gibiydim çoğu zaman. Onun yanında hissettiğim duygular, -bazen öfke bazen mutluluktu- o kadar yoğundu ki, bunlara sahip olmak bile beni ürkütmeye yetiyordu. Aynı şeyleri şüphesiz o da hissediyordu. Ama benden çok daha cesur olduğu için asla kaçmadı.

    Ödev esnasında yakınlaşmamız, ardından Snape'in konuşmasını duyup benden uzaklaşması, Emily'nin gelişi, balo gecesi yaşananlar, Daniel ile ilişkime verdiği tepki... O kadar çok şey vardı ki.

    Snape'in sözlerini duyduğunda benden uzaklaşmıştı ve ben bunu asla sorgulamamıştım. Sadece oturduğum yerden buna üzülmüş ve gururumu korumak adına ona karşı dik durmaya çalışmıştım. Ama James olsaydı benim yerimde, böyle yapmazdı. Yanıma gelir ve bana aramızda bir sorun olup olmadığını sorardı. Beni kırdığını anlarsa eğer kendini affettirmek için elinden geleni yapardı. Bu meseleyi büyük yanlış anlaşılmalarla öylece ortada bırakmazdı.

     Onu balo akşamı Emily ile birlikte gördüğümde; aslında James'in onu öpmeye yeltenmediğini, Emily'nin gerçekten çok sarhoş olduğunu ve James'in dudaklarına yapıştığını, daha dudakları birbirine değer değmez James'in onu kendinden uzaklaştırdığını gözlerimle görmüştüm. Sophie bile yanımda durmuş, James'in Emily'i nasıl ittiğini, kızın kendini nasıl dans pistinde rezil ettiğini anlatıyordu. Olayın hemen ardından James bahçeye bana açıklama yapmaya gelmişti. Bu çok açıktı. Ama ben, onun kalbini en çok kıracağını düşündüğüm şeyleri söyledim ve onunla asla işim olmayacağını belirttim. Arkamı döndüm ve uzaklaştım. İçimde bir yerlerde, Emily ile bir alakası olmadığının farkındaydım. Ama James'den kaçmak her zaman birlikte olmaktan daha kolaydı. Kolay yolu seçtim ve onu hayatımdan çıkardım.

Jily -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin