Çığlığı basmıştım.
Neymar aniden koltuktan kalktı ve kim olduğunu bilmediğim adamın üzerine atlayacakken birden durdu ve "ne işin var burada?" diye sordu bağırarak.
"Beni özlediğini düşündüm Neymar." Neymarla her bir araya geldiğimizde duymaya alıştığım ses konuşmuştu . Neymar yumruklarını sıkmıştı eğer saldırırsa sonucunun ne olacağını gayet iyi biliyordu.
Neymar'ın aksine sakince "Enrique" dedim "otursana." karşımdaki koltuğu gösterirken "bende ne zaman geleceksin diye düşünüyordum ."
Neymar koyuya dönmüş yeşil gözlerini 'sen ne yapıyorsun ' dercesine bana çevirdi , elimle yanıma oturmasını işaret ettim. Ayakta kalmayı tercih etti.
Enrique elindeki siyah torbayı masaya fırlattı ve "eğer Neymar burada olmasaydı seni öldürecektim." dedi sakince.
"Ne yapacaktın?"
"Doğumun gibi ölümünde ani olsun diye seni öldürecektim. Büyük bir hatasın."
Neymar sinirle siyah torbayı açtı ve içindeki silahı sertçe masaya bıraktı " seni öldürecekmiş Alex." Dedi. Tüm damarları belirginleşmişti. O silahı tek saniye düşünmeden Enrique'ye doğrulttu "seni vurabileceğini düşünmüş."
Gidip silahı elinden aldım "beni vuracak mıydın?"
Kafasını salladı.
Neymar koşarak Enrique'nin üzerine atladı. Neymar'ın yumruklarıyla Enrique'nin derisinden çıkan ses kulaklarımda yankılanıyordu ve benim tek yapabildiğim elimdeki siyah silaha bakabilmekti.
Neymar'ın elleri yorulmuyordu, bir yumruğunu diğeri takip ediyordu.
"Beni vuracakmış ." diye mırıldandım."Eğer Neymar olmasaydı ölecekmişim." gülmeye başladım, yumruk sesleri kesilmişti .
"Alexis ." dedi Neymar endişeyle. Ellerindeki kanı üzerine temizledi. Enrique'nin suratı kandan gözükmüyordu.
Bağırarak "sen mi beni vuracaktın?" dedim.
Babamda böyle ölmüştü. Silahla kalbinden vurulmuştu . O sevgiyle dolu kalbi aptal bir mermiyle patlamıştı ve bende öylece izlemiştim . Annem marketten dönüp babamı o şekilde yerde gördüğünde poşetteki elmaların yuvarlanıp babamın kanıyla birleştiği anı hala anımsardım.
Enrique burnundan akan kanı elinin tersiyle sildi ve "beğenemedin mi prenses?." dedi. Neymar'ın sesini taklit ediyordu.
"Babamı sen mi vurdun?" dedim çaresizce .
Gülmeye başladı.
"Sen mi vurdun?" Bağırıyordum.
Neymar yanıma gelip silahı elimden almaya çalıştı ama silahı ona doğru doğrultum ve "yaklaşma." dedim. Ağır silah elimde titriyordu . Sonra silahı Enrique'ye doğrulttum ve"Sen mi vurdun?" diye sordum yeniden bağırarak.
Neymar ne olduğunu anlayamıyordu.
"Yazık." dedi elini kahverengi koltukta gezdirirken "yaptığı hataların sonucu bu Alex ."Burnundan akan kanı durduramıyordu.
Silah hala elimde titriyordu ve tetiği çekmek istiyordum.
"Alex bunu yapma." Beni durduramayacağını anlayan Neymar'ın elleri titriyordu.
"O ailemi bitirdi Neymar." Göz yaşlarım ellerimi ıslatıyordu.
- Neymar-
Alexis'in narin ve beyaz teninde titreyen siyah silaha bakıyordum. Bana ailesinden hiç bahsetmemişti.
Enrique . Şu ana kadar her maçta sırtımı dayadığım adam, bu kızın gözlerinin önünde babasını öldürmüştü.
Bu doğru muydu?
"Alexis." dedim yeniden , tetiği çekmeyeceğini biliyordum . Yapamazdı . Kimseye zarar veremiyordu . Onunla yattığımda bile benim canımı acıtmamak için kendini tırmalayan bir kızdı o , karşısında dikilen bir adam'ı vuramazdı.
Mavi gözlerindeki yaşlar sırayla tişörtünü ıslatıyordu. Enrique'ye baktığımda Alexisin silahı çekemeyeceğine o kadar emindi ki iliklerime kadar hissettiğim bir arsızlıkla gülümsüyordu.
Sonra beklemediğim bir şey oldu ve silah patladı.
-Alexis-
Silahı sertçe fırlattım ve kulaklarımı kapadım, Neymar koşarak Enriquenin yanına gitti.
Gözlerimi kapadım, tepkisizdim.
Acı çekmesini istemiştim ama gülümsüyor olması bana bunu yaptırmıştı.
Neymar ne yapacağını şaşırmış halde "sakin ol." diyordu.
"Evet. Bir adam 44 yaşında sadece çabuk olun." Enrique'nin omuzuna bastırdı ve kolumu tutup beki sürükledi "Kurşun sadece sıyırmış, hızlı ol gitmemiz gerek."
"Onu o halde bırakamayız ." Şoktaydım.
Beni sıkıca kucakladı "işleri daha berbat hale getirme. Sadece sıyırmış Alexis ciddi bir şey olsaydı yanında kalırdım."
"Ben yaptım."
"Nefsi müdafa diyelim." Dedi bir yönden de haklıydı.
"Ama değildi."
"Mantıklı olan en doğru şeyi yaptın." Dedi sakince " bunu sen yapmasaydın yumruklarım işini bitirirdi zaten."
"Neymar." Beni beyaz jipe bindirdi. Sonra kendide oturdu ve evden uzaklaştık.
Arabada büyük bir sessizlik hakimdi . Hala o anı düşünüyordum , beyaz gömleğine aniden yayılan kırmızı sıvıyı.
"Özür dilerim." dedim göz yaşlarımı silerken.
"Neden benden özür diliyorsun." dedi.
"Çünkü ben Enrique'yi öldürdüm."
Aniden frene bastı ve bağırarak "Sen kimseyi öldürmedin." dedi. Onu ilk kez bu denli sinirli görüyordum.
"Ama onu vurdum ."
"Sadece susmanı istiyorum."
"Nereye gidiyoruz?" dedim burnumu çekerken .
"Adel ve sen "dedi gözlerimin içine bakarken "bir süreliğine Brezilya'ya gidiyorsunuz , benim evime."
"Hayır ." dedim aniden "Takım'ı bırakmam Neymar, seni bırakmam."
"Daha sonraki karşılaşma iki hafta sonra ve Koç'tan izin alabilirim, bana bırak."
"Ama sen."
"Sadece şu olayın üzerindeki izler hafifleyene kadar." Benden soğumuş gibiydi. Elleri titriyor ve bana bakmayı reddediyordu.
Sadece hafifleyene kadar diye mırıldandım içimden. Brezilya ve iki hafta , ne kadar zor olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Futbolun Prensesi || Neymar Jr.
FanfictionSadece birkaç saniye sonra karşılaşacağı turuncu kramponlardan habersizce "Futbol tutkumun önüne hiçbir şey geçemez" diye tekrarladı içinden. Kendini bu şekilde motive etmeyi severdi. Herkes gittiğinde geriye kalan tek şeyin futbol olduğunu düşünür...