Futbolun Prensesi || Neymar Jr.

Futbolun Prensesi -25-

Neymar gömleğinin düğmelerini iliklerken bana büyük bir şehvetle bakıyordu ve onun bana olan bakışları dün geceyi hatırlatınca kızarıyordum.

"Bence bugün birlikte bir şeyler yapmalıyız." dedi sessizliği bozarken.
Gömleğinin düğmelerini boynuna kadar iliklemişti .

Gidip bir kaç tanesini çözerken "bence dün akşam fazlasıyla yaptık." dedim .

Elleri belime kaydı ve "Ama bana yetmedi Prenses." dedi .

Kasıklarımın ağrısı bana kendini hatırlatınca yüzümü buruşturdum .

Neymar endişeyle "Canın mı yanıyor?"diye sordu .

"Sadece biraz ağrıyor Ney , önemli bir şey değil." dedim ve dudağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim ama o beni bırakmaya niyetli değildi .

Nutella sürdüğüm ekmeği yana iterek beni mutfak tezgaha çıkarttı ve bedenini bana dayadı , bacaklarımı sırtında birleştirdim . Gömleklerimizin aynı renk oluşu beni güldürmüştü .

"Ne ?" diye sordu gülerek boynumda küçük öpücükler bırakırken .

"Yok bir şey." diye cevap verdim , gıdıklanıyordum.

Neymar'ın elleri yeniden belime kaydığında onları uzaklaştırmaya çalışıyordum . Şu an doğru değildi .

"Neymar kes şunu." dedim onu itekleyerek ama gömleğime kanca misali yapışmıştı .

"Çok güzel kokuyorsun ." dedi fısıldayarak .

"Bu senin kokun."dedim "sana sarıldıktan sonra hep böyle kokuyorum ." Kirpikleri zevkle yukarı kıvrıldı ve "Hayır." dedi "Bu senin kokun , teninle bütünleşmiş tıpkı hindistan cevizi gibi kokuyorsun."

"Ah güzel hindistan cevizi severim."dedim. 

Beni yeniden kokladı ve "En sevdiğim meyve ." dedi .

Dudakları dudaklarımla buluştuğunda odayı dolduran telefonumun sesiyle irkildim ve kim arıyorsa ona minettar kalacağımı bilerek Neymar'ın yardımıyla tezgahtan indim .

Arayan Koç'tu .

"Alo koç ?"

Nefes nefeseydi "Seni lanet olasıca 11 numara . O koca götünü Neymardan ayır ve buraya gel ."

Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Ne ? Neden ?"

Neymar yanıma gelmiş kulağını telefona yaslamıştı .

"Unuttuğunu söyleme ?" Koç'un kızdığını anlamıştım .

Hatırlamaya çalıştım ve sonra aklıma üşüşen düşüncelerle ortaya bir küfür savurdum "Siktir !"

"Şimdi hemen buraya gel !"

"Ama koç ben daha hazır değilim ve giyinik bile değilim."

"Oradan umrumda gibi mi gözüküyor ? Ya 20 dakikaya burada olursun ya da kaptanlık bandını Emily'ye veririm."

Sinir bütün vücudumu kaplamıştı .

Kimse benim olan bir şeyi düşmanıma veremezdi .

"Eğer öyle bir şey yaparsanız ..!"

"Ne yaparsın Grey ?" Dalga geçercesine sordu .

Yumruklarımı sıktım ve "Geliyorum." diye bağırdım .Telefonu kapattıktan sonra "Sahadaki tüm çimenleri ağzına tıkar o aptal topuda münasip bir yerine sokarım Koç ." diye inledim ve ne olduğunu farkına varmadan kendimi kapı dışına attım .