"Sana her şey güzel olacak demiştim."
Neymar ile birlikte cam kapıdan yeni yeni uyanan Enrique'ye bakıyorduk.
"Beni burada görmek istediğine emin değilim." dedim Neymar'ın elini bırakıp geri geri yürümeye başlarken .
"Uyandığında seni görmek istemiş Alex." Neymar elimi havada yakalamıştı .
Ona anlamsızca baktım "beni mi ?"
"Evet ve şu an buraya bakıyor."
"Peki ya ben onu görmek istemiyorsam?"
"Alexis bence söylemek istediği şeyleri merak edebilirsin."
Yüzümü buruşturarak hemşirenin aralık bıraktığı kapıdan içeri girdim ve sedyenin yanında duran mavi sandalyeye oturdum . Aklıma ayağım kırıldığında Neymar ile yaşadığım anılar geldi ve gülümsedim .
"Durumuma mı gülüyorsun Prenses?"
Enrique'nin sesiyle tüylerim diken diken oldu.
"Ona şu şekilde hitap etmeyi kes ." Neymar karşımdaki duvara yaslanmış vereceğim tepkileri dikkatle izliyordu .
"Hayır sana gülmüyordum." diyip geçiştirdim .
"Garip çünkü üç gündür içinde olduğum duruma gülüyorum."
"Hakettiğin cezayı çekiyorsun Enrique." dedim sandalyemi ona daha çok yaklaştırırken.
"Anlatacağım hikayeyi dinlemeden beni yargılama Prenses."
"Enrique!." Neymar yine sesini yükseltmişti.
"Neymar , anlatacağım hikayeden sonra bana bakış açın değişecek ." Enrique kaşlarını çatarak konuşmuştu .
Sandalyemi daha çok yaklaştırdım. Neymarda gelip yanıma çöktü .
Enrique derin bir nefes aldı ve güven almak istercesine gözlerime baktı ;
"Alexis , annen benim için mükemmelliğin simgesiydi. Her akşam gittiğim barda, sahneye çıkıp söylediği şarkılarla kalbimi kazanmıştı ve benim yapabildiğim tek şey karşısında durup bira içmekti . Sonra bir gün beni fark etmesini sağlamak için ondan önce ben sahneye çıktım ve şarkı söyledim. Onun en sevdiği şarkı olduğunu bildiğim bir şarkıydı . 'Beatles' grubuna aitti ve onu söylediğinde gözlerinin kamaştığını hissedebiliyordum. Sesim ona göre o kadar kötüydüki ama narin ayaklarıyla yanıma yaklaşıp şarkıya eşlik etmeyi ihmal etmedi. O an , tüm şarkı boyunca onun gözlerinin içine baktım ve sadece dört dakika boyunca onun sihirli sesine dikkat kesildim. Onun sesinde imkansızlıklarımın, imkanlı hale geldiğini gördüm. Daha önce hiç konuşmadığım bir kadına aşıktım. Bir ay boyunca sadece onun şarkılarında buluştuk. Hiç konuşmadık sadece şarkı söyledik. Aramızdaki aşkı söylediğimiz şarkılar sağlıyordu ama bana yetmiyordu , onu istiyordum. Sonra bir aksam onunla konuştum ve birden o sadece bana ait oldu Alex. Benim kadınımdı. Ona sahil kenarında evlenme teklifi ettim , şarkı söylerken. O an bir ay boyunca peşinden koştuğum kadın masum teklifime göz yaşı döküyordu . 'Evet' diye bağırıp boynuma atıldığında onunla bir aile olmanın nasıl bir şey olduğunu merak ettim ve bundan iki sene sonra yine aynı sahilde ayrılma kararı aldık . Çünkü beni aldatmıştı . Senin baba dediğin adamla ve hamileydi Alex , sana hamileydi. Sen benim çocuğum olmalıydın. Evli kaldığım süre boyunca onu çok sevdim , gereğinden fazla ama her zaman ona karşı sevgiyle attığım adımlara geri geri yürüyerek karşılık verdi. Ben onu deli gibi severken , onun gözünde ona ilk kez evlenme teklifi eden adamdım sadece. Teklifin büyüsüne kapılmıştı , aslında o beni hiç sevmemişti. Sahil kenarında annenin mavi gözlerine bakıp yeniden o şarkıyı mırıldandım ama bu sefer ona bu deniz kenarında aldığım evin anahtarını verecektim , milyonlarca hayalle aldığım evi . Bugün için o şarkıyı değiştirmiştim . İçine annenin gözlerini eklemiştim Alex . Kalbimde taşıdığım melek yüzlü şeytana futbol hayalleri olan bir adam Beatles şarkısı yazmıştı. Bana baktı ve ağlamaya başladı . Bana değil şarkıya ağlıyordu , aldatmasına değil söylediğim şarkıdaki kendi mükemmeliğine ağlıyordu . Bencil kadının tekiydi o ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Futbolun Prensesi || Neymar Jr.
FanfictionSadece birkaç saniye sonra karşılaşacağı turuncu kramponlardan habersizce "Futbol tutkumun önüne hiçbir şey geçemez" diye tekrarladı içinden. Kendini bu şekilde motive etmeyi severdi. Herkes gittiğinde geriye kalan tek şeyin futbol olduğunu düşünür...