Gitmeden önce bana eğer bir gün tarçınlı keki güzel yaparsam, Portakal'ı ve çiçekleri seversem geri geleceğini söyledi.
Yemin ederim çok denedim. Sırf sen sevdin diye bende sevdim onları.
Ama hâlâ tarçınlı keki güzel yapamıyorum. Zaten sende gelmiyo...
Denizler cinayet işlemezler, aslında kimseyi istemezler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
24.04.2019
Kolumda ve ardından bütün bedenimde hissettiğim sarsıntıyla gözlerimi açtım. Başımı gömdüğüm kollarımın arasından kaldırınca tepemde dikilmiş Oflaz'ı gördüm.
"İki dakika kahve yapmaya gittim, ne ara uyudun sen?"
Ellerimi ağrıyan başıma götürüp ovuşturdum. "Ne yapayım dün gece de doğru düzgün uyuyamadım. Bu gece de zehir oldu zaten."
Elindeki kahve kupalarından birini önüme koydu. "Nerede kalmıştık?" diye sordu tekrar kağıtların başına oturup.
Hocamız ikili grup halinde bir sunu hazırlamamızı istemişti. Derste her gruba ortalama on beş dakika verecek ve kürsüde öğretmen gibi konuyu anlatmamızıisteyecekti. Bizde en azından birlikte oluruz diye Oflaz'la grubumuzu kurmuştuk. Bu akşam okuldan sonra sunumu hazırlamak için Oflaz'ın evinde buluşmuştuk. Ama şuan aşırı stres olmuştum. Mal gibi kağıtlara ve bilgisayara bakmaktan başka bir şey yapamıyordum çünkü.
"Başladığımızda saat yediydi. Şuan olmuş on bir. Ve biz iğne ucu kadar yol alamadık." Ben söylenirken o gururla gülümsedi. "Kendi adına konuş canım, bak ben yarısını bitirdim neredeyse."
"İşte zeki insanın hali başka oluyor," dedim kahveden bir yudum alarak. Aslında uykumuzu açtığı falan yoktu. Hatta tam tersi benim uykumu getiriyordu. Maksat ağzımız boş durmasındı.
"Kendine haksızlık etme. Zeki olmasan burada işin ne? Ayrıca zeki olmak demek ne demek? Yani kime göre zeki neye göre zeki?"
Ofladım. "Tamam şimdi konuyu felsefeye saptırmayalım. Bizim şuan ki konumuz hukuk ve suçlar. Lütfen buna odaklan."
O da kahvesini içip kaldığı yerden devam etti. İkimizinde yazdığı kağıtları bir dosya içinde topladım. Sonra ise kısa bir bölümünü bilgisayar üzerine aktardım. Hâlâ önümde bekleyen konu başlıklarını görünce içimde beliren kendimi camdan aşağı atma fikrini zar zor bastırdım.
"Beş dakikalık bir uyku molası veriyorum. Uyandır beni tamam mı?" Alttan alttan gülümsedi. "Tamam, iyi geceler."
