17

120 15 15
                                    

"Bizi affedin, yalvarırım bizi affedin! Hatalıydık, bu işe asla girişmemeliydik!"

Ayaklarına kapanan bedene bir süre sessizce boş gözlerle baktı Dejun. Adam kendisine yalvarırken aklına sadece Hansol'un ona ağzından kanlar aksa dahi gülümseyen yüzü geliyor, merhamet kalbine uğramıyordu. Kulaklarını o makinelerin sesi kaplamış, gözleri kan çanağına dönmüşken Xiao Dejun'dan merhamet beklemek tam anlamıyla aptallık olmalıydı.

"Oysaki Hansol'un komaya girdiğini duyunca verdiğiniz dillere destan partiler dört bir yana yayılmıştı." Güldü ve elindeki desert eagle'ın tetiğini çekip namluyu siyah saçlı adama çevirdi Dejun. Dudaklarına acınası bir gülümseme ev sahipliği yapıyordu. "Şimdi ne değişti de öldürdüğünüze sevindiğiniz adamın eşine yalvarıyorsunuz?"

Ses çıkmadı hiçbirinden. Korkudan titreyen bedenlere bakarken iç çekti gri saçlı beden. "Ben de öyle düşünmüştüm."

Silahı adamın yaşlı gözlerine bakarak ateşledi Dejun, bu dünyadan ayrılmadan önce göreceği son görüntünün azraili olmasını istemiş, gözleri kapanmadan önce gülümsemişti öldürdüğü bedene.

Derin bir nefes verip etrafına döndü Dejun kendi ilgilendiği adam bitince, mekan tamamen temizlenmişti. Planda hiçbir aksilik olmamış, her şey tıkırında ilerlemişti.

"Büyük bir çukur kazın, cesetleri içine atın ve yakın. Her birinin kül olduğuna emin olduğunuzda çukuru kapatın."

Dejun sağ kalan adamlara teker teker emir verirken yanındaki Jaehyun ona yardımcı oluyor, arada etrafına bakıyordu merakla.

"Harika bir iş çıkardın Dejun."

Silahını pantolonuna sıkıştırarak yaklaşan bedeni gördüğü gibi hızla uzaklaştı Jaehyun ikilinin yanından. Arkasından iç çekmekle yetinmişti sarı saçlı beden.

"Hâlâ benden köşe bucak kaçıyor..."

"Ona kapanmayan yaralar vermişsin Ten, anlayışlı ol."

Dejun'un dedikleriyle başını salladı ve güldü Ten. Dudaklarını muzip bir sırıtış kaplamıştı ki, Dejun'un bu sinsi gülüşü sevdiği söylenemezdi.

"Kapanmayan yaralar ha? Senin Hansol'a bıraktıkların gibi mi?"

Acı bir ifade sardı Dejun'un yüzünü ve ilk defa ağzından çıkan kelimelere pişman oldu Ten. Böyle bir anda bunu söylemesi hiç iyi olmamıştı fakat kendini de tutamamıştı ne yazık ki.

"Dejun ben-"

"Benim Hansol'a bıraktığım yaraların çok daha fazlası içimde, ve emin ol Hansol benim onu yaralayacağımı bile bile kabul etti beni."

Tek kaşını kaldırdı Ten. "Bu ne demek oluyor?"

"Jaehyun senin kendisine zarar vereceğinden bir haberdi demek oluyor. Durumlarımız birbirinden oldukça farklı."

Ten'in omuzunu patpatladı ve yavaşça uzaklaştı yanından Dejun. Derhal kan kokan odadan çıkmak istiyordu fakat önce Yuta'yı bulmalıydı.

"Yuta!"

Kan kokusu burnunu sızlatırken kırmızı saçlı bedene kalan son gücüyle seslendi Dejun, Yuta adını duyduğu anda dönmüştü neyse ki.

"Bir sorun mu var Dejun?"

action figure | hanjun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin