[F]

110 14 35
                                    

Gözlerini yeni bir sabaha açan Dejun şişik karnı yüzünden yan yatarken belinde hissettiği kollar sıkılaşmış, gülümseyerek bebeklerini ve kendisini bir an olsun yalnız bırakmayan elleri okşamıştı usulca. Hansol da elinde hissettiği gıdıklanma hissiyle gözlerini açarken Dejun hemen dikkatle eşine dönüp solgun duran yüzüne baktı. "Hâlâ yorgun görünüyorsun, uyumaya devam et Hansol."

"Olmaz, sen kalktıysan ben de kalkarım."

Eşinin üzerine doğru uzanıp başını kalbine koydu Dejun. Yorgun bedeni dinlenmesi için ikna etmeliydi, yoksa kısa zamanda hasta olması kaçınılmazdı.

"En azından bir saat uyu?" İtiraz istemeyen koyu harelere rağmen şansını denemek istedi Dejun. "Ben de yanında olacağım."

"Sıkılırsın."

"Hayır, sıkılmam. Yeni bir kitap almıştım ya onu okurum."

Dudaklarını büzüp bir süre düşündü Hansol. Gece Dejun'un ani kasılmaları yüzünden sürekli uyanıyorlardı fakat Dejun hemen geri uyuyor, Hansol ise yeni bir kasılmada uyanamazsam endişesiyle yarım saat bekledikten sonra uyuyordu. Saat başı yaşanan bu kasılmalar ikisini de yorsa da Hansol tamamen bitik gibi görünüyordu.

"Pekâlâ, ama en ufak bir şeyde beni uyandırıyorsun tamam mı?"

Gözleri şüpheyle kısılan bedenin kırışan alnını öpüp rahatlamasını sağlamış, başını sallayıp gülümsemişti Dejun. "Sen nasıl istersen hayatım."

Hansol da gülümseyip Dejun'un rahat olması adına olduğu pozisyonda geri uykuya dalarken kitap okuyacağını söyleyen Dejun da eşinin göğsüne başını koymuş, kapanan gözlerine mani olmamıştı. "Benim niye uykum geldi ki şimdi..?"

✧✧✧

Gözleri açıldığında üzerine örtülü pikeyi fark etti Dejun. Eliyle saçlarını geriye atarken odaya giren eşi elindeki tepsiyi sehpaya bırakmış, açık alnına öpücük kondurmuştu. "Yana kay da yemek yiyelim bebeğim."

Dejun anında eşinin isteğini yerine getirirken Hansol oturduğu gibi tepsiyi kucağına almış, eline aldığı çubuklarıyla pankekten bir parça koparıp eşine doğru uzatmıştı. "Al bakalım-"

"Hansol ne yapıyorsun?" Dejun mızmızlansa da Hansol'un uzattığı pankek parçasını yemiş, çiğnerken de kaşlarını çatmayı ihmal etmemişti.

"Güzelce beslendiğinden emin oluyorum hayatım, sen ne yapıyorsun?"

Dejun ağzındaki lokmayı bitirene kadar sessiz kalırken Hansol kruvasanını yemiş, kahvesinden içmişti.

"Adamların ya da düşmanlarından biri şu görüntünü görse bir daha seni ciddiye almazlar." dedi Dejun dalga geçercesine. Hansol ise tek kaşını kaldırmış, dudaklarını saran sırıtışa izin vermişti. Onun koyu harelerini gören Dejun sütünden içerken başını çevirip dışarıya baktı sessizce.

"Bir şey mi demiştin hayatım?"

Hansol'un kalın sesiyle yerinden sıçrar gibi olsa da bozuntuya vermedi Dejun, sütünü içmeye devam ederken omuz silkti ve mırıldandı zar zor. "Yok canım, kendi kendime söyleniyordum sadece."

Kıkırdadı fakat bir şey demedi Hansol. Dejun'un bu kedi hallerine bayılıyordu. Özellikle de lafları peşin peşin yapıştırsa da sonra kabuğuna çekilip hiçbir şey olmamış gibi davranmasına hastaydı. 

"Hmm, başka neler söyleniyorsun bakalım?" Dejun'un beline kollarını dolayan Hansol kalın kaşlı eşinin yanağına ufak bir kelebek öpücüğü bıraktıktan sonra onunla birlikte dalmıştı dışarıyı izlemeye. Dejun ise içtiği sütün oluşturduğu bıyıktan habersiz omuzuna kafasını koyan bedenin yanağına kokulu öpücüğünü bırakıp kahvaltısını yapmaya dönmüştü. Hansol ıslak yanağını gülerek silerken yarım kalan kruvasanı da attı ağzına.

action figure | hanjun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin