Gözlerini açtığında yüzüne vuran ışık yüzünden acıyla inledi kalın kaşlı beden. Her tarafı tutulmuş, bileklerini saran ipler canını olabildiğince yakmıştı. Bilinci açıldıkça acısı artarken saçlarında sert elleri hissetti, ardından başı bir omuza konulmuş, yüzündeki maskenin üstünden bile olsa sıcak bir nefes hissetmişti.
"Uyandın mı güzelim?"
Sıcak nefes dudaklarının üzerinde gezinirken kim olduğunu bilmese bile kaçmaya çalıştı Dejun fakat saçlarını sıkı sıkıya tutan beden kaçmasını engellemiş, omuzundan başını kaldırmayıp dudaklarını maske üzerinden dudaklarının üzerinde gezdirmeye devam etmişti usulca.
"Ihm!"
Ağzındaki banttan ve boğazının kuruluğundan dolayı acıyla inleyip gözlerini büyük gözlere dikti kaşları kalın, gözleri boncuk boncuk olan beden.
"Sen şimdiden ötüyorsun, baban daha gözlerini açamadı bile!"
Kıkırdayan bedene kalın kaşlarını çattı ama bir daha laf yememek için sessiz kaldı Dejun. Büyük gözlere sahip olan bedenin, büyük dudakları da vardı. Teni esmere kaçsa da çok da esmer değildi ve siyah saçları oldukça güzel şekillendirilmişti.
"Dudaklarında bant varken yüzünde neden maske olduğunu merak ediyorsundur. Oh, dur, merak ediyorsun değil mi?"
Başını iki yana sallasa da esmer tenli beden gülümseyerek konuşmaya devam etti. Anlaşılan Dejun'un diyeceklerinin bir önemi yoktu.
"Adamlarımdan biri çok güzel bir yüzünün olduğunu söyledi. Ben de konuşmaman için ağzını kapattım, güzelliğinden etkilenmemek için maskeyle de yüzünü."
Saçlarındaki eller yumuşarken rahat bir nefes verdi Dejun ama bir anda yeniden sertçe çekti sıcak parmaklar yumuşak tutamlarını. Ağzından acı dolu inlemeler çıkarken gözleri korkuyla kapandı Dejun'un.
"En büyük düşmanlarımdan birinin oğlusun Xiao, senden etkilenmek istememem normal, değil mi?"
Başını salladı lakin korkudan öyle hızlı sallamıştı ki istemsizce başı döndü Dejun'un. Yine de bir şey olmamış gibi davranmak zorunda kalmıştı çünkü esmer tenli, büyük gözlü beden pür dikkat izliyordu hareketlerini.
"Bana yüzünü göstermek istemez misin Dejun..?" Bir süre sessizce bakışmışlar, daha sonra büyük gözlü beden devam etmişti konuşmasına. "Ben kapattırsam bile etkilenme korkusuyla, sen bana yüzünü göstermek istemez misin?"
Ne başını salladı, ne de tepki verebildi Dejun. Ne yapması gerektiğini bilmediğinden sessizce karşısındaki bedene bakıyor, bileklerinden bağlı olan ellerini omuzuna yaslandığı bedenin göğsüne koyup en ufak hareketinde onu itmek için hazırda bekliyordu.
"Bence sen de istersin değil mi Dejun? Güzelliğinle etkilemek, parmağında oynatıp beni kullanarak buradan kurtulmak istersin."
Eli maskenin ucuna gittiğinde Dejun histerik olarak geri çekildi. Nedensizce maskesinin açılmasını istememiş, engel olmak için de yavaşça uzaklaşmıştı siyah saçlı bedenden.
"Ihm!"
Belindeki sert el yüzünden acıyla inleyen Dejun olduğu yerde kalırken kapının birden açılması ve içeriye giren kişiyle ikilinin odağı kırmızı saçlı beden olmuştu. Bıkkınlıkla nefesini verdi siyah saçlı, ardından Dejun'u yavaşça yere bırakıp ayağa kalkmış ve odadan çıkmıştı. Şimdi kırmızı saçlıyla yalnız kalmıştı kalın kaşlı beden.
"Xiao Dejun, ben Nakamoto Yuta. Bundan sonra seninle ben ilgileneceğim. Birazdan ellerin çözülecek ve serbest kalacaksın. Kaçmaya çalışman anlamsız, denemeni tavsiye etmem."
Başını yavaşça salladı Dejun lakin bu tabiki de kırmızı saçlıyı dinlediğinden değil, sadece göz boyamak içindi.
"Baban ve Hansol bir antlaşma yaptı, bu antlaşma süreci boyunca bizim karargahımızda rehin olarak tutulacaksın. Sana zarar verilmeyecek, tabii yanlış bir hareket yapmadığın sürece."
Ve Nakamoto Yuta da odadan çıkmış, Xiao Dejun yalnız başına kalmıştı.
Bundan sonra hep olacağı gibi.
✧✧✧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
action figure | hanjun
Action"Orada sahnelerde zıplayıp duran zalim aksiyon figürleri gibiydin, şimdiyse miyavlayan yavru bir kediden farkın yok." ✧✧✧ Nectar [Kunren] kitabındaki Hanjun çifti için yazılmış bir minific. Kitaplar birbirine bağlantılı, önce Nectar'ı okuyunuz lütfe...