9.Bölüm

738 59 3
                                    

Evvett. Bence erken oldu ama zaten azıcık olan okuyucu kitlesi bunu istiyordu :D

Bu bölüm Cemre 'den.

"Hiiiii! Rüya... Rüzgar... Rüya." Evet çok zekiyim.

Kızlar yüksek sesten beni duymamışlardı. Yoksa işler iyice karışacaktı. Hemen kızları lavobaya gitme bahanesi ile kandırdım ve Rüzgar'ı kolundan tutup sürüklemeye başladım.

Yüksek sesli müzik yerini sessizliğe bırakırken uzun koridoru geçiyorduk. Tavandaki mor ışıklar gerçekten rahatsız edici derecede parlaktı. Rüya'yı, yani Rüzgar'ı bir odanın kapısına ittim.

"Pis sapık zaten biliyordum ben senin Rüya olduğunu. Bu Rüya erkek gibi diyordum okulda. Arkandan atıp tutuyordum. Iyy tipe bak diyordum, evde kalır bu, alan olmaz diyordum."

"Cemre! Arkamdan söylediklerini bana aktarman bittiyse bu konu hakkında güzelce konuşalım."

"Hayır efendim! Daha bitmedi. Bekle sen bekle. Daha sayacağım laflar var anneanneminkilerden başlıyorum.Dört kocanın üstüne gelesice Rüzg-" Aniden elini ağzıma örtünce şaşırdım kaldım. Gözlerim irileşti ve ne yaptığımı bilemeden elini ıssırdım.

"Aaaaahhhhhhhh! Cemre elimi si-. Dua et ki kızsın yoksa ebeni si-. İllaki küfür ettirecen kızım bana. Sen bittin. Edriyyığğn!"

Eh be Rüzgar kendinden soğuttun allahın ergeni.

İç sesimi kaybetmemişim yeah(!)

Rüzgar'dan gelen son ses inleme ve az daha küfür etmesini göz önünde bulundurarak kaçmaya başladım.

Neyine güveniyosun mal. Çocuk resmen tazı gibi koşuyor. Sakın arkana bakma. Hay allahım bir de yetmezmiş gibi elini ıssırdı.Valla malsın Cemre yavrum.

Allahım neydi günahım iç sesim bile bana güvenmiyor. Depreğsyoğn sıtaylağ.

Birdenbire bileğime demir gibi parmaklar saplandı. Ve beni duvara itip ellerimi başımın üstünde birleştirdi. O kadar yakındık ki az daha gelse burunlarımız birbirine değecekti.

Benim şaşkın bakışlarım arasında burnuma bir öpücük kondurup geri çekildi. Ama hala bana yakındı.

"Cemre biz aynı yurtta, hatta aynı odada kalıyorduk değil mi?" dedi ve arsızca sırıttı.

Şimdi bunu neden sordu acaba. Evet aynı od- DANK! Gözlerim şaşkınlıkla ve birazcık, çok azıcık mutlulukla irileşti. Tabi mutluluğu belli etmemek çok zor olmadı. Bu çocuk resmen taş ve aynı yurttayız ve yetmezmiş gibi aynı odada kalıyoruz.
Aynı.

Odada.

Kalıyoruz.

"E-evet aynı odada kalıyoruz." dedim bilmemezlikten gelerek.

"Cemre, kızarınca çok tatlı oluyorsun." dedi ve elime ellerini kenetledi. Evet arkadaşlar el ele tutuşuyoruz şu anda. Ve bana tatlı dediii.

Hemen yarın beni annemlerden ister söz, nişan, evlilik.Biri kız biri erkek ikizlerimiz olur. Kızımız onun kucağında oğlumuz benim kucağımda gece uyuyamayız onları uyutmak için.

"Cemre. Bana bak."

Ayy kızımıza hanimiş yapıyor.

"Cemre, kendine gel!"

Yüzüme atılan hafif tokatların sayesinde kendime geldim. Oğlumuz ve kızımız yavaş yavaş kaybolurken bende Rüzgar'la hala kentli olan ellerimize bakıyordum. Hayalin kırıntıları tamamen yok olunca ona sımsıkı sarıldım. Neden yaptım bunu hiçbir fikrim yok ama çok içimden gelmişti.

"Rüzgar, yurda gidelim mi?"

Evvettt en heyecanlı yerinde kesmek :D Bu defa yorumlarınızı alırıımm.
Öpüldünüz ^^

Kızlar ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin