16. Bölüm

383 26 0
                                    

Rüzgar

Masada oturmuş, Cemre'nin çaresizce, bir oraya bir buraya sallanarak dans edişini izliyordum. Açıkçası buradan bakınca çok komik görünüyordu. Bu yüzden yüzümdeki aptal sırıtışa engel olamadım. Birden bir adam ona, deyim yerindeyse koala gibi yapıştı.

Tam kalkıp Cemre'ye yardıma gidecekken, ağzım sessizce bir el yardımıyla kapandı. Bilemediğim bir yönden iki tane daha adam hızla gelip beni kollarımdan tuttular.

Aynı anda kollarımı silkeleyip, sağ kolumu tutan adamdan kurtuldum. Ve ona bir tekme attım. Arkamdaki ağzımı kapayan piçe de bir yumruk attığımda eli gevşer gibi olmuştu. Ben de bunu fırsat bilerek Cemre'ye seslendim. Ama yüksek müzik yüzünden beni duymamıştı.

Adamlar beni çıkışa doğru sürüklerken, kapının orada gördüğümüz gay çocuğun, Cemre'ye sarılan çocuğu evire çevire dövdüğünü gördüm. Cemre'nin güvende olduğunu bilmek beni rahatlatırken, onu koruyanın o gay çocuk olduğunu bilmek de beni endişelendiriyordu.

Ben bunları düşünürken adamlar beni çoktan koca bir arabanın içine tıkmışlardı. Arabanın kendisi gibi camlarıda siyahtı. Ve birden bir alkış sesi yükseldi. Karşıma baktığımda ise Tuna şerefsizini gördüm.

"Hım, çok güzel bir aşk sahnesiydi. Ancak oyun bitti Rüzgar. Şimdi gerçeklerin zamanı."

"Ne demeye çalışıyorsun lan? Söyle itlerine açsınlar kapıyı!" diye bağırdığımda"Sakin ol, zaten seni tutacak değiliz. Okulu bir gün bile kırdığını duyarsam bittiğinin resmidir. Sen teste tabi tuyuluyorsun! Şu Cemre denilen kız dikkatini dağıtmasın, yoksa onu da ortadan kaldırırız." diye karşılık verdi.

Son cümleyi de yetmezmiş gibi fısıldayarak söylediğinde tepem attı ve üstüne atıldım.

En son hatırladıklarımsa şunlardı, onu yere yatırıp yumrukladığım ve cebinden çıkardığı bıçağın keskin parlaması.

Bıçağı koluma sapladığında acıdan dolayı kıvranmaya başladım. Kıvranmamı fırsat bilerek yüzüme ardı ardına yumruklar attı.

Ve bilincimi kaybetmek üzereyken, arabadan dışarıya atıp şu sözleri söyledi

"Bana bulaşmanın bedeli budur."

Cemre

"Tanıştığımıza memnun oldum Eren. Ben de Cemre." deyip elimi Eren'e uzattım. Elimi sıktığında 'Ve haklısın, belki bir seri katilimdir.' cümlesini unuttum.

Kokteylimi yumdumlarken "Hangi okula gidiyorsun?" diye saçma bir soru yönelttim.

"Atakan koleji. Sen hangi okula gidiyorsun." dediğinde resmen şoka uğramıştım. Bizim okulun çaprazındaki kolejde okuyordu. Ve en önemlisi de okulumuzun arka sokağında Atakan kolejinin yurdu vardı. Aynı benim okulumun yurdu gibi.

Bu çocuk yurtta kalıyorsa eğer, yurtlarımız yan yana mı?

"Benim okulum, sizin okulun çaprazında ki Serenler Koleji. Bu arada yurtta kalmıyordun değil mi?"

"Birinci cümleye cevabım; Açıkçası, şaşırdım. Çünkü oradaki tüm kızların be- Ihım şey. Seni daha önce görmedim. Yeni mi geldin okula? İkinci soruya cevabım; Yurtta kalıyorum."

"Birinci soruya cevabım; Hayır, yeni gelmedim. İkinci cümleye cevabım; OMG!"

Artık ikimizde kahkahalarla gülüyorduk. Çünkü cümlelerimi gayet ciddi ve sakin söylemişken, benim meşhur 'OMG' kelimesini bağırarak ve gözlerimi büyüterek söylemiştim.

"Yoksa... Sen bizim yurdun yanındaki kız yurdunda mı kalıyorsun?" dediğinde suratında muzip bir ifade belirdi.

"Evet. Ama sen neden bunu soruyorsun?" diye saçma bir soru yönelttim. Saçma, çünkü bilmek hakkıydı.

"Bilmem. Belki buluşuruz diye." dedi.

Ve birden bire arkamda bir hareketlilik hissettim.

"Hayır hiç bir yere gelmiyor. O benim SEVGİLİM."

Arkadaşlar, bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız? ☺

Kızlar ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin