Kızlar Arasında

11.Bölüm

Ellie Goulding - Burn (Şarkıyı bölüm ile dinlemeniz şiddetle tavsiye edilir! :D)

Rüzgar

"Hee tabi annişkon güzel mi senin?" dedi.

Evet güzel, yoksa Rüzgar gibi taş bir varlık doğuramazdı.

"Sen sus psikopat." dedim iç sesime. Gerçi doğru söylüyordu ama, hadi neyse.

"Bana mı dedin?! Bana mı dediiiiin?!" dedi. Hay senin gibi iç sese. Yine dıştan düşündüm.

"Hayır Cemre, sana demedim." dedim telaşla.

"Hee iyi o zaman. Ben sana fikrimi açıklayayım." dediğinde "Açıkla." dedim. "Açıklıyorummm." diye tekrar söylediğinde "E hadi açıklasana." dedim. "Açıklamak üzereyiiiiiiiim."

"Açıklamana da... Ben gidiyorum Cemre. Arka tarafıma açıkla!" dedim. Seksi popomu gösterdim ve gitmeye yeltendim. Tam gideceğim sırada demir gibi parmaklar bileğimi tuttu.

O şey kıza olmuyor muydu mal Rüzgar? aldhaldnlandks.

Dedi ergen iç sesim. Yalnız harbi ergen.

Hee slk hee .s .S

İç ses biliyor musun.Doktor "İç sesi kendi haline bırakın." dedi.

Senlede uğraşılmıyor Rüzgar. Hem bu espiri buraya uymadı. :S

Hehehe benimle uğraşacak varlık daha annesinden doğmadı. Yarın doğacakmış. (Tamam vurmayın :'( )

Soğuk espiri yapmam benim suçum değil.

Senin suçun nokta.

Tamam benim suçum tamam. Kes çeneni.

Bıçak vereyim mi?

Çok konuştun iç ses. KAYBOL!

Arkamı aceleyle döndüm ve Cemre'nin yüzüne bakmaya başladım. Aceleyle döndüğüm için burunlarımız birbirine değdi. Ufak bir bakışmanın ardından konuşmaya başladı.

Cemre

Arkasını döndüğünde burunlarımız birbirine değdi. Burunlarımız değdiğinde elektrik çarpmış gibi olmuştum.

Aptal aşık hehehehe. Dedi iç sesim. Iyy aptal aşıklardan hiç hoşlanmazdım.

"Fikrim şu. Eğer ben erkek kılığına girip sizin ortamlara geleceksem sen de kız kılığında bizim ortamlara geleceksin." dedim. Benim hayatım buydu. Karşıdaki kişi kendi çıkarına ne yapıyorsa bende onu aynı şekilde ona yapacaktım.

"Ondan kolay ne var bebeğim. Zaten yurtta kız kılığında dolaşıyorum." dedi. Gör sen gör, yurda mı gidiyoruz başka bir yere mi ?

---

Araba yolculuğu boyunca hiç konuşmamıştık. Gıcık işte, bir konuşsun bir lira borcum olsun. (Öğrenciyiz arkadaşlar. Vurmayın)

Siyah bir erkek peruğu almıştık. Araba bir yerde durdu. Başımı kaldırıp baktığımda saray gibi bir ev ile karşılaştım. Evi varsa bu çocuk niye yurtta kalıyor?

"Bu ev senin mi?"

"Evet."

"O zaman neden yurtta kalıyorsun?"

"Sadece birtakım ailevi sorunlardan dolayı yurtta kalıyorum." dedi. Evin bahçesi çok bakımlı ve temizdi. Arka bahçeye doğru yürürken Rüzgar bana yetişmişti.

"İnanamıyorum! Arka bahçende havuz var!'' dedim. Bahçesinde havuz olan evler çocukluğumdan beri hoşuma gitmiştir.

"Evet var bebeğim. Yüzmek ister misin?" dedi.

Lan yavşadı resmen. Cemre gitti namus! Hemen evlenin! Hadi masraflar benden. Cemre Hanım ve Yavşak Bey in düğününe bekliyoruz.

"Şu işi halledelim de başka zaman yüzeriz artık yavşakcım." dedim.

YAVŞAKCIM MI DEDİM?!

Alev saçan gözlerle yanıma gelmeye başlayınca bana bir şeyler oldu. Kalbim mi sıkıştı desem başka bir yerlerim mi bilemedim. Bir anda kolumdan tutup beni ters çevirdi ve sırtımı gövdesine yasladı. Kulağıma eğildi ve

"Ne dedin sen, Cemre?" diye kulağıma fısıldadı. Nefesi gerçek anlamda kulağımı yakıp geçmişti.

"Ee ben dedimki... Iıı şey dedim... Hah buldum-" cümlemi bitiremeden bedenimi bir ıslaklık sardı. Şok olmuş bir halde gözlerimi açtım ve kendimi havuzun dibinde çırpınırken buldum. Yüzmeyi bildiğim halde yüzemiyordum çünkü panikten bacağıma kramp girmişti.

Ben bildiğim tüm duaları okurken güçlü kollar belimi sardı ve benin suyun yüzeyine çıkarmaya başladı. Korkudan ne yapacağımı bilemediğimden beni sudan çıkaran kişiye bacaklarım ve kollarım ile bir koala misali yapıştım.

Sudan çıkınca öksürük krizine tutulmuştum. Beni çıkaran kişi tabiki Rüzgar'dı. Rüzgar'a sarılış biçimim ise tamamen içler acısıydı. Rüzgarın sağ eli benim sol bacağımın altında duruyordu. Sağ bacağım Rüzgar'ın beline sarılıydı, ellerimin ikisi birden Rüzgar'ın boynunun sol tarafından sarkıyordu ve yüzünü tamamen kapatıyordu.

"Cemre, eğer şimdi beni bırakmazsan seni yere atacağım." dedi kollarımdan dolayı boğuk çıkan bir sesle.

"Hee tabi. Sen beni atamazsın. Bende seni bırakmayacağım. E o zaman ben sana tutunmaya devam edeyim."

İnadına Rüzgar'a tutunacaktım.

Atmazdı her halde. Birden bire bir hareketlilik hisettim. Beni atmaya hazırlanıyordu. Ondan önce ben harekete geçtim ve ayaklarımı yere koydum. Onu bıraktım sandı ve derin bir nefes aldı. Tam o sırada göğsunden ittirdim. Yere düşerken beni de çektiği için üzerine düştüm. Ellerim onun iki yanında birbirimize bakıyorduk.

Rüzgar suratıma yaklaşmaya başladı resmen onun nefesini soluyordum...

Kestiiik... Arkadaşlar belli miktarda kişi okuyor ama sadece beş- altı kişi oy veriyor. Belki daha az. İşte bu yüzden oy sınırı uygulamayı düşünüyorum. Ama olsun belki dayanamayıp yb yazabilrim :D Azıcık oy olsaydı daha iyi olabilirdi :)

Neyse ben kaçtım öpüldüünüüüz :* Bu defa yorumlarınızı almak istiyorum :)