♤OYUN♤

69.2K 2.9K 293
                                    

Multi AZRA KAYA...
.
.
.
.BAŞLAMADAN ÖNCE YILDIZ TUŞUNA BAS...
.
.
.
.SATIR ARALARINA YORUM YAPMAYI
. UNUTMAYIN...
.
.
.

WE'RE STARTING SWEET

Sınır 100 vote.

100 vote sınır koymak zorunda kalmak beni üzdü.

.AZRA'NIN ANLATIMI...

Şirkete girip asansöre binip 10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şirkete girip asansöre binip 10. kata bastım.
Asansör boştu.

Kapı açıldığında inip odama yürümeye başladım.
Çalışanlar durup bana bakmaya başladığında dudağım sinsice yukarı kıvrılmıştı.
Kuralları ellerimle kaldıracağım baran ve Kenan efendi.
Odama yaklaştığımda balca beni görüp ayağa Kalkıp yanıma geldi.

"Günaydın balca" stresle dudağını ısırdı.
"Günaydın Azra hanım" diyip eteğime gömleğime baktı.
"Asistanım geldi mi" Başını salladı.
İlerleyip odamın yanına geldiğimde masada oturan gence baktım.
"Günaydın" demem ile hızla kalkıp bana bakıp yanıma geldi.

"Azra hanım günaydın ben yeni asistanınız Ahmet" Elimi uzattığımda titreyen eli ile tutup sıktı.
"Evet balca bahsetti senden Ahmet yerleşe bildin mi masana" dedim tebessüm ederek fazla heycanlı görünüyordu.

Kaşları havaya kalktıktan sonra gülümseyip başını salladı.
"Yerleştim Azra hanım"
"Azra,hanıma gerek yok" dedim elimi çekerek.
"Ama Azra hanım bara-" diyen balcaya baktım.
"Balcacım Ahmet seninle gelsin bana şirketin önceki dava dosyalarını getirirmisin" tedirgince başını sallayıp Ahmeti de alıp gittiğine arkamı dönüp beş basamaklı merdivenden çıkıp odama girecekken ortadaki kapı açıldığında Kenan çıkmıştı.

Başını telefondan kaldırdığında beni görmüştü.
Üstüme bakıp kaşlarını çatıp bir kaç adımda yanıma gelmişti.
"Azra hanım burası bir şirket podyum değil.
Ve sizde avukatsınız bir model değil giyiminize şirket içinde dikkat edin!"

Gülümseyip bir adım yaklaştım kaşları daha çok çatılırken gözlerine baktım.
"Benim giyim tarzım seni hiç alakadar etmez,
Üstelik dün baranın seni uyardığını hatırlıyorum,Ama sen unuttun sanırım"
Alaylı sesimle sağ eli yumruk olmuştu.

"Çok eğlenceli olacak,Azra." Bir adım geri gittim.
"Bencede çok eğlenceli olacak kenancım"
Göz kırpıp gittiğinde göz devirip odama girdim.
Madem oyun oynuyoruz kural yok o zaman.

Kapı çaldığında bilgisayara bakmayı kesip "gel" dedim.
Kapı hafif aralık olduğunda kaşlarımı çattım.
İçeri uzatılan kırmızı güller ile kaşlarım şaşkınca yukarı kalkmıştı.
"Uzun dilli,hazır cevap,dik başlı,katır inadı olan ama güzeller güzeli bir avukat varmış"
Kadirin sesiyle Güldüm aptal.

"Gel içeri gel" dedim gülerek başını çıkarıp odaya göz gezdirdi.
"Ne o ölecek miyim çiçekler,iş yerimi ziyaret etmeler falan"
Yanıma gelip çiçeği masanın üstüne koyup bir tane gülü çıkarıp kulağımın arkasına koydu.
"Fırat gönderdi beni meraklı değilim senin kokuşmuş odana"
"Abim mi neden"
"Sevgili abin burda işe başladığını öğrenmiş ve gerçekten sinirliydi" Gözlerimi kapatıp Başımı geriye yasladım.

"Of ya ne yapacağım ben"
"Dünkü olaydan da haberi var şu beni ve denizi kaçırıp başımıza silah dayama olayını yani"
"Ne kimin yaptığını biliyor mu!"
"Yok bende bilmiyorum siyah maskeli bi adamdı zaten gözlerimiz kapalıydı bir kere açtılar sadece"
Derin bir nefes aldım baranın cezasını ben verecektim.

Kapı aniden açıldığında Kadir ile oraya baktık.
"Kırsaydın" diyen kadire bakıp sinirle kadire ve bana bakan barana baktım.
Sinirle olduğumuz pozisyona baktı

"Burası bir şirket hareketlerinize dikkat edin!"
Kadir ile olduğumuz pozisyona baktım.
Ben koltukta otururken Kadir ellerini koltuğun iki yanına koyup üstüme eğilmişti tabi kulağımdaki gülü unutmamak lazım.

Kadir geri çekilip bana baktı.
"Neyse sevgilim akşam evde görüşürüz şu çocuk mevzusunu konuşuruz" diyip baranın dibinden geçip çıktığında Gülmemek için zor duruyordum kudurtma makinesi gibiydi.

Baranın eli yumruk olurken çatık olan kaşları daha da çatılmıştı.
Bana bakıp bir şey söyleyecekken vazgeçip arkasını dönüp gidecekken durdurdum.
"Baran bey siz neden gelmiştiniz" dedim eğlenen sesimle.
Bir süre öyle durup bana döndü.
"Balca sana dosya getirecek bir hafta sonra duruşma var hazır ol!" Kapıyı çarpıp çıktığında gülümseyip arkama yaslandım kendi ellerinle kovacaksın beni baran efendi.

.....

Dosyayı kapatıp ayağa kalkıp odadan çıktım.
Baranın kapısını tıklatıp içeri girdim.
Kenan ile baranın bakışları bana döndü.
Dosyayı ortalarındaki masaya atıp onlara baktım.
İkisi de çatık kaşlar ile bana bakıyordu.
"Şaka mı bu baran" dosyaya bakıp arkasına yaslandı.
"Şakalarla işimiz olmaz bizim Azra, sorun nedir"
"Bu davayı kazanmayı düşünmeyin bile"
"O ne demek!" Kenana baktım.

"Şu demek karşı taraf haklı üstelik delilleri var, sizin sadece üç kelimelik bir savunmanız var bu davayı kazanmanızın mümkünatı bile yok"
"Azra girdiğin davaları biliyorum müvekillinin hatalı olduğu bir davayı bile kazanıyorsan bunu da kolaylıkla kazanırsın sana güvenim tam"
"Bu mümkün değil geri çekilmemiz gerekiyor" dedim sinirle.

"Gerçekten şirketin Avukatı bu mu olacak baran kendine güvenmeyen bir avukat" kenanın sesiyle ona baktım.
"Sana bu şirketin ortağı nasıl oldun diye sordu mu kimse,bu zekayla kaldırım mühendisi bile olman zor aslında" Sinirle ayağa kalktığında baranın sesiyle durdu.
"Kenan!"
Kenan sinirle bana bakmaya başladı.
"Toplantı hakkında sonra konuşmaya devam ederiz" dedi baran Kenan ona bakıp bana baktı.

Çıkmak için kapıya doğru gelmeye başladığında yanımda durup kulağıma fısıldadı.
"Dikkat et kendine" diyip çıktığında arkasından bakmaya başladım.
Boş tehditler savuruyor sürekli.

Tekrar önüme döndüğümde dibimde duran baran ile irkilmiştim.
"O davayı kazan,azra"
"Bunu yapamam resmen bile bile ateşe yürüyoruz milyonların gidecek baran durum ciddi"
"Ne kadar " dedi alayla.
"Dosyada 5 milyon yazıyor"
"Bak Azra bu bizim için büyük bir miktar iflasın eşiğine geliriz bu davayı kazanman gerekiyor" Başımı sıvazlayıp iki adım geri gidip ona baktım.

"Elimden geleni yaparım ama kazanma şansımız yüzde kırk"
"Bu iyi şimdi git ve hazırlığını yap"
Derin bir nefes alıp odadan çıktım.

....

Saate bakıp gözlerimi kapattım.
Sabahtan beri kahveden başka birşey yememiştim saat gece 10'a geliyordu.
Kapı açıldığında başımı kaldırıp baktım.
"Yenge,abi eve gitsin artık dedi" Kaşlarım yavaşça havaya kalktı.
"Ne yengesi" Kaşlarını çatıp durdu,bi anda gülümsemesi ile şaşkınca ona bakıyordum.
"Deli misin sen" dedim şaşkınca.
"İyi akşamlar" diyip gittiğinde toplanmaya başladım,
Benimki de soruydu hangisi akıllıydı ki.

Eve giderken çalan telefonumu açtım.

A-alo.
S-Azra hemen eve geliyorsun!!.

Babaannemin sesiyle oflayıp telefonu kapattım.
Allahım sen bana sabır ver.
Tekrar yola baktığımda bi arabanın yanlama durduğunu gördüm tek şeritli yolu kapatmıştı resmen.
Sinirle arabayı durdurup indim.
Kapıyı çarpıp arabaya doğru gittim.

Cama vurdum.
"Hey bir sorun mu var,yolu kapatmışsın"
Cam yavaşça açıldığında içindeki adama baktım.
Beni süzüp gülümsedi.
"Baran işini biliyor" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Ne diyorsun be bar-"

Ağzıma bastırılan bezle adamı itecekken biri beni sıkıca tutmuştu nefesimi tutabildiğim kadar tutup kaçmaya çalışsamda nefessizlikten yüzüm kızarmıştı.
Ani den nefes alıp vermeye başladığımda bir kaç dakika sonra başım şiddetli şekilde dönmeye başlamıştı.

"Bayıltamadınız mı lan beceriksizler!!" Az önce Bağıran adamın sesi son duyduğum ses olmuştu.
Bilincim kapanırken biri beni kucağına almıştı.

👇🏻⭐HALA BEĞENMEDİYSEN HEMEN BEĞEN.

MAFYAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin