'cream'

767 61 142
                                    


"Hey Ryuzaki! Yılbaşında ne yapacaksın ben kız arayışına gireceğim!"
Matsuda'nın dibime girmesiyle geriye çekildim.
Cidden bu kadar enerjik olması şaşırtıcı değil mi?

"Hey Ryuzaki yaşlı dayılar gibi evde oturmak ne kadar eğlenceli? Bir kız arkadaşa ihtiyacın yok mu?"

Sanırım şu çocuğu öldürmek istiyorum.

"Hayır Matsuda bir kız arkadaşa ihtiyacım yok, kadınlar baş belası"

Matsuda tekrar kızdı ve elini beline koydu.
"O yorumu yapabilecek statüde değilsin Ryuzaki! Bir kere kadınlar önemlidir çünkü eğğ.. büyük göğüsleri var"

"He?"

Sanırım dinlemesem daha iyi olur. Okulda beni rezil ediyor çünkü.

Sonunda zilin çalmasıyla rahatladım.

Okuldan sonra:

Eve gelmiştim. Watari ile neden kitapevine bakmaktan vazgeçtiğini sormam gerekiyordu.

Watari koltukta oturmuş kitap okuyordu. Şu adamın kitaplara olan takıntısını anlamıyordum.
Her neyse..

"Hey Watari neden kitapevinde başka birinin çalışmasına izin verdin?"
Sorduğum soruyla anlık olarak afallayan Watari elindeki kitabı bıraktı.

"Biliyorsun yaşlandım Ryuzaki başka birinin bakması iyi olur diye düşündüm. Senin de okulun var senden kitapevine bakmanı istemem haksızlık olurdu" dedi ve gülümsedi.

"Tanımadığı birine neden verdin?"

"Ah Ryuzaki kime verecektim sen de insanlara güvenmeyi öğrenmelisin az da olsa"

Tek kaşımı kaldırdım.
Ben ve güvenmek.

"İnsanlara güvenmem bilirsin"

"Ahahaha doğru!"

-----------------------------------------------------

Tekrar kendimi kitapevinde bulmuştum.
Niye bilmiyordum. Alışkanlıktı sanırım. Derin bir nefes aldım.

İçeri girdiğimde oldukça gotik giyimli bir kadının çocuğa yapıştığını görmüştüm. Çocuk onu itmesine rağmen onu bırakmıyordu. Böyle kadınlardan nefret ediyordum. Güzel olmanın her şeyi etkileyeceğini sanarlardı.

"Hadi ama Light şu sıralar benimle hiç ilgilenmiyorsun! Bak sana pasta yaptım bile." 

Adı Light'tı demek. Garip bir isimdi. Japonca değildi.
"Misa artık gitmen gerek gelen müşterilerle ilgilenmem lazım" diye Light başından savdı Misa'yı.

"Light ne oluyor sana bu son zamanlarda?! Gerçekten aramalarıma cevap bile vermiyorsun? Anlayamıyorum"

"Şimdi bu tarz konuları konuşacak zaman değil Misa git, müşterilerle ilgilenmeliyim"

Light bunu dedikten sonra Misa daha fazla uzatmadan sinirli bir şekilde dükkandan çıktı.

Bende o sıra geride bıraktığı pastayı gördüm. Tam yemelikti.

Light'ın yanına gittim ve sordum.

"Yiyebilir miyim?"
Light ilk başta afalladı ama kafasını salladı. Sordum.
"Ne kavgasıydı o öyle? Sevgilinle ilişki yürütmek istiyorsan böyle davranmamalısın"
Light yanımdaki sandalyeye oturdu ve derin bir nefes çekti.
"Ben sevgili olmak istemiyorum o kızla, yapışıp duruyor. Her neyse.. kavgayı duyduğun için kusura bakma"

Sessizce onayladım. Pastayı bitirdikten sonra ayağa kalktım.
Tam gidecektim ki Light beni durdurdu.
Ağzımı gösterdi.
Ne var dercesine kafamı salladım.
Daha çok yaklaştı ve dudağımın kenarına dokundu.

"Krema kalmış" dedi ve parmağını yaladı.

"N-ne?!"

"Sen ne-"

"Of her neyse" dedim ve elimi cebime koyarak hızlıca uzaklaştım.

İnsanlara karşı ne kadar cürretkardı böyle?

Ya da sadece bana böyleydi.

Krema şoku ğskwlwkepe
Lightcım niye öyle yapıyosun ağzının kenarında krema kalmış desene.

Sayonara :'3

 ~telepathy~ [ lawlight ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin