'diaphanous'

526 47 197
                                    


Light'ın ağzından:

"Abi! Haydi ne bekliyorsun? Bak farkındayım kostüm yerine gelmek istemiyorsun ama ben gitmek istediğimi söyledim mızmızlık yapmamalısın" dedi Sayu ve kaşlarını çattı.

"Saçmalama Sayu hem gelmek istemediğimi kim söyledi? Sadece sırf arkadaşın için başka bir lisenin kostüm partisine gitmek istemene şaşırdım"

"Ah her neyse hadi gidelim hem güzel kızlarda vardır eminim" dedi ve muzip bir şekilde tek kaşını kaldırdı.

Aptal mı bu?

Gözlerimi devirdim ve koluna vurdum gülüşerek liseye doğru girdik . Sayu ani bir şekilde beni liseye getirmişti ve lisenin adını bilmiyordum.
Sadece etkinliği biliyordum. Açıkcası pek keyif de aldığım söylenemezdi ama yapacak bir şey yoktu.

Lisenin kapısına ulaşınca yazan yazıya baktım.
Shibuya Özel Teknik Lisesi yazıyordu.

Tanrım Ryuzaki'de burada okuyordu!
Ellerimi cebime koydum ve heyecanla liseye baktım. İşte şimdi birazcık keyif alabilirdim. Onu görürsem çok iyi olurdu. Sanırım aramıza bir şeyler girmişti.
Ya da aramızda diye bir şey yoktu ve..
Yoktu sanırım.

Bu sırada Sayu garip garip bana bakıyordu.

"Hey Onii-chan bir anda heyecanlandın?" dedi ve saçını düzeltti.

"Ne heyecanlanması saçma sapan konuşma" dedim ve kafamı çevirdim.
Bu sırada bahçeye gelmiştik. Herkes abartılı da olmasa kendince güzel kıyafetler giymişti.
Hatta bazıları aşırı güzel giyinmişti ama sadece bir kaç kız ve erkek gözüme güzel gelmiş gibiydi. Çok da umursamadan Sayu'nun parıldayan gözlerine baktım.

"Ooo şuradaki kız çok güzel değil mi Onii-chan" dedi Sayu ve eliyle siyah uzun saçlı ve kimono giymiş geleneksel kostümlü bir kızı gösterdi.

"Hıhı güzelmiş" dedim ve etrafa baktım. Bir ihtimal Ryuzaki'yi görmek umuduyla. Sadece ne giydiğini merak ediyordum. Ama zorunlu olmasaydı asla bir şey giymeyeceğini de biliyordum. Uğraşmak istemezdi o.

"Off çok da tipsiz ne yakışacak ki ona?" dedim ve kendi kendime dert takındım.
Bu sıra Sayu heyecanla arkadaşını arıyordu en sonunda bulmuş olacak ki uzaktan bana el sallayıp gitti. Hemen sattı tabi beni.

Pislik.

Gözlerimi devirdim ve sırt çantamdan biraz su çıkardım.
Tabi içerken hala etrafta gözlerimi gezindirirken bir anda gördüğüm şeyle suyun genzime kaçması bir oldu.

"Öhöhö- öhö n-ne? B-ben mi yanlış görüyorum b-bu Ryuzaki m-mi?"
Dedim kekeleyerek.
Tabi insanların hepsi kendi aralarında hem gülüşerek hem alaylayarak hem de heyecanlanarak bakıyordu Ryuzakiye.

Ne tepki vermem gerekiyordu?

Beyaz ve siyah renklerde bir hizmetçi cosplayiydi bu.
Şey Ryuzakinin böyle kıyafetler giydiğini bilmiyordum. Ya da o giydirmemişti. Sonuçta onu tanıyordum.

Sonrasında Ryuzaki beni görmüş olacak ki bıkkın adımlarla yanıma gelmeye başladı. Yeter artık susun demek istiyor gibiydi. Ama sanırım beni gördüğü için heyecanlıydı.
Yani belki de ben öyle umuyordum.

"Of bu ayakkabılar ne böyle?" diye seke seke yanıma geldi hemen.

"Light çok zor bunlarla yürümek, zaten herkes bana bakıyor sinir oluyorum" dedi ve kaşlarını çattı.

"Hey, Light!" dedi ve ellerini salladı.

"Ha Efendim?"

"Tanrım bugün herkes buga mı girdi bu ne? Ne var böyle gelmek zorunda kaldıysam! Farkındayım çok kötü görünüyorum" dedi ve ayakkabılarını çıkarmaya koyuldu.

 ~telepathy~ [ lawlight ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin