"Hı, N-Ne saçmalama Light?" diye yavaş yavaş cümlemi kurmaya çalıştım.
Söylediklerini zaten zar zor anlıyordum, bir de üstüne böyle bir şey söyleyince şok içinde kalmıştım. Doğruldum ve yutkundum."Light bana.. bir s-söz verir misin?" diye sordum.
Kafasını salladı.
"Yarın hiç bir şey olmamış gibi olacak her şey. Y-yıkanacağım, aynı kıyafetleri giyeceğim ve uyuyacağım" dedim ve kafamı eğdim.
Light uzun uzun baktı. Yapma bunu demek mi istiyordu? Yoksa kafam mı iyi değildi? Ben mi bunu kendi kendime yorumluyordum..
En sonunda derin bir nefes aldı."Peki, öyle olsun ama bu gece istisna, hiç bir duygu olmayacak sadece işimize bakacağız" dedi ve beni kucağından indirdi.
Ben de kafamı salladım. Yataktan doğruldu ve yerdeki şarap şişesini aldı.
"Ben de biraz içmek istiyorum" dedi ve tek kaşını kaldırdı.
"İç o z-zaman" dedim ve bekledim.
"Hmm peki" dedi ve beni yatırdı yatağa.
"İçsene" dedim ve kaşımı kaldırdım. Ne yapıyordu?
Şarap şişesini açtı ve biraz vücuduma dökmeye başladı.
"N-ne yapıyorsun?" diye bayık sesimle sordum.
Beni umursamadı ve göğsümden damlayan kırmızı şarabı yalamaya başladı.
Gözlerimi kapattım. Asla konuşmuyordu, asla inlemiyordum. Öylece duruyordum.En sonunda bu sessizliği bozan Light oldu.
"Biliyor musun aşka inanmıyorum sadece kimyasal bir tepkime gibi bir şey" dedi ve vücudumu yalamaya devam ederken gözlerimin içine baktı. Lanet olsun ki bu beni tahrik ediyordu. Söylediği her kelime kulağımda buğulu bir şekilde yankılanıyordu.
Bu iyi bir şey miydi bilmiyordum.
"Hmm~ıhmm"
Kolumla yüzümü kapattım.
En sonunda geri çekildi ve en alt çekmeceden bir şeye uzandı.
Bir elbise çıkardı aceleyle.
"Kıyafetin kirlendi şimdi sana yenisini giydireceğim" dedi ve elinde tuttuğu denizci yaka kız üniformayı gösterdi.
"Off" dedim ve yataktan sallana sallana kalktım. Bir anda tökezledim ve Light beni tuttu.
"Dikkatli ol" dedi ve elbisenin yakasını açtı.
Belimden tuttu ve yavaş yavaş elbiseyi giydirdi. Elbisenin kurdelesini yakama bağladı.
Ve bunu bir çırpıda yaptı.
"Biliyor musun bıkkın bir kız gibisin, sinir bozucu ama seksi" dedi ve kurdeleyi iyice sıktı.
Söylediği şeyle kurumuş olan dudağımı yaladım ve yutkundum.
"Genelde kızların babaları okula gitmeden önce kızlarının saçlarını yapar, tarar ve giydirirler" dedi ve kafasını hafif yana yatırıp gülümsedi.
"Biraz ona benzedi" dedi ve muzip bir şekilde gülümsedi.
Kolumdan tuttu ve beni üstüne yerleştirdi.
"Hadi kızım, derste öğrendiklerini uygula yoksa baba çok kızar" dedi ve elbisenin üstünden belimi sıktı.
Kararsızca kafa salladım ve boynuna yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~telepathy~ [ lawlight ]
Random"Aramızda bir çeşit telepati var Ryuzaki, ve ben bunun farkındayım" [ Death Note ile bağlantılı değildir, Smut bulunur rahatsız olanlar okumasın.] [tamamlandı.]