"Ryuzaki, biraz pasta aldım oğlum hadi odandan çık da yiyelim"Watari'nin bana seslenmesiyle bilgisayar başından kalktım. Çok kötü görünüyordum ama Watari ve çevremdekiler bu koyu göz halklarıma ve kambur duruşuma alışmışlardı.
Beni böyle görünce şaşırmayan tek kişi Light olmuştu.
Masanın başından kalktım ve odadan çıktım.
"Ryuzaki bir süre odandan çıkmıyorsun, bak pasta aldım" dedi Watari neşeli bir şekilde.
Ben de teşekkür ettim ve pastamı yemeye başladım. Şu sıralar beni mutlu eden tek şey pastaydı.
Ya da her zaman mı demeliydim.Pastamı yemeye devam ederken Watari de kendine bir ocha hazırladı ve karşıma oturdu.
"Ryuzaki bir süredir kitapevine girmiyorsun bir sorun mu var?"
"Oh hayır bugün giderim" dedim ve masanın başından kalktım.
Sanırım gerçekten gitmem gerekiyordu.
------------------------------------------------------
Kitabevinin kapısına vardığımda rahatsız edici bir manzarayla karşılaştım.
Light, Misa'nın yanağından öpüyordu.
Keşke Misa'nın yerinde ben olsaydım.
Bir dakika ne diyorum ben! Misa gibi salak bir kız olacağıma kendimi atardım.Cesaretimi toplayıp kapıdan içeri girdim.
"Misa seni çok özlüyor Light hadi diğer yanağımdan da öp" dedi Misa ve Light'a sokuldu.
Bu sırada Light beni gördü ve afalladı.
"Misa çekilsene bi yeter ne bu öpme olayı bir peşimi bırakmadın!"
İlerledim ve masaya giderken dudaklarımı araladım.
"Çekinmeyin bir müşteri geldi diye" dedim ve masaya geçtim.
"Evet Light bak müşteri bile diyor hey çocuk öpüşürken bizi çeker misin?" dedi Misa ve Light'a sarılmaya çalıştı.
Ve Misa bunu dedikten sonra içimde bir yerlerde bir şeyler koptu. Kalbime bir ağrı girdi ama belli etmedim.
"Misa saçmalama git buradan seninle uğraşmaktan bıktım" dedi ve Misa surat asıp gitti ama mesaj atacağına dair tembih etti. Neden böyle bir kadın olmayı tercih ediyordu? Kendini bu kadar ezmesinde hiç bir neden göremiyordum.
Ah her neyse. Bir aptal aptal olduğunu bilmediği için aptaldır.Etrafa bakıyordum. Kitabevinde pek kimse yoktu. Zaten belli başlı müşteriler gelirdi buraya. Etrafa göz gezdireyim derken gözüm yine Light'a takıldı. Çok boş bakıyordum ama ona bir şeyler anlatmak istiyordum. Ama anlamıyordu heralde.
Karşılıklı olarak da birbirimize bakıyorduk. Bu iyi miydi ama tartışılırdı. En sonunda Light derin bir nefes aldı ve dudaklarını araladı.
"Ryuzaki ben özür-"
"Ne için özür diliyorsun? Kendini üstün görme sırf bir kereliğine beni tatmin ettin diye senin yüzünden üzüleceğimi düşünme, söyleme de"
"Şey o yüzden değil senle ilgilenemedim müşteri olarak onu diyecektim"
Şuan utançtan yüzümün kızardığına emindim. Ama belli etmemeye çalıştım.
"Her neyse kendini bir şey sanma onu diyorum" dedim ve ansiklopedi aramaya başladım.
Tam istediğim ansiklopedi'yi bulmuştum ki arkamda birini hissettim.
Kafamı çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~telepathy~ [ lawlight ]
Random"Aramızda bir çeşit telepati var Ryuzaki, ve ben bunun farkındayım" [ Death Note ile bağlantılı değildir, Smut bulunur rahatsız olanlar okumasın.] [tamamlandı.]